18- Zamansız Günler

170 66 64
                                    

90 GÜN ÖNCE

30 DAKİKA ÖNCE

"Ne ara koydun bunu?" diye sordu Burcu Parlak, zafer kazanmış gibi bir mutlulukla. Poyraz Mertoğlu gülerek omuzlarını silkti. "Pek zor olmadı," diye konuştu sakin bir şekilde. "Geceleri Meydan'ın önünde dört kişi bırakıyorlar, arka kapı boş kalıyor," devamını getirdikten sonra bilgisayarın ekranını ayarlamaya çalıştı. "Zekiyim diye geziniyor bir de," kendi kendine söylendiğinde aslında bunu Ediz Akbulut için söylemişti.

Klavyede hızla bir şeyler yazdıktan hemen sonra önlerine, Meydan'ın kamera görüntüleri açıldı. "Kılıcın arkasına koydum," dedi Poyraz Mertoğlu, Burcu Parlak'ın neresi olduğunu anlamaya çalıştığını fark ederek. Burcu Parlak başını salladı. "Ediz ofisinde duruyor ama genellikle," diye cevapladı Burcu Parlak da. Poyraz Mertoğlu muzip bir şekilde gülümsedi ve birkaç yere tıklayarak kameradaki görüntüyü değiştirdi.

"Herif odasını oldukça gizli tutuyor," dedi, Ediz Akbulut'un ofisinin görüntüleri açılırken. "Pencereden girmek zorunda kaldım," diye devam ettiğinde Burcu Parlak küçük bir kahkaha attı. "İyi alıştın sende," dedi, başını Poyraz Mertoğlu'nun omzuna yaslarken. Poyraz Mertoğlu, önüne gelen sarı saçlara kısa bir öpücük kondurdu.

İkisi de dikkatli bir şekilde ofisi izlerken, çoktan 5 dakika dolmuştu. Kapı yavaşça aralandığında ikisi de bir şey bulmuş gibi oturuşlarını düzeltti. İçeriye giren Eylül Nora ile kaşları aynı anda çatıldığında Burcu Parlak dudaklarını dişlemeye başladı. Kısa bir sürenin ardından Ediz Akbulut, karşısındaki kadını fark ettiğinde yüzüne hoş bir gülümseme yerleştirdi. "Gülüşe bak," dedi Poyraz Mertoğlu gerginlikle. Burcu Parlak gülmemek için kendisini zor tutarken ekrana biraz daha yakınlaştı. "Ses açamıyor muyuz ya?" diye sordu, bir film izliyor gibi davranarak.

Poyraz Mertoğlu ona gözlerini devirdi ve başını iki yana salladı. "Masraftan kaçabildiğim kadar kaçtım," dedi isyankar bir tonda. "Artık klüp yok," diye devam ettiğinde Burcu Parlak buruk bir şekilde gülümseyerek sevgilisine döndü. "Olsun," dedi omuzlarını silkerek. "Fakir olunca da severim seni," alaylı ses tonuyla Poyraz Mertoğlu küçük bir kahkaha attı.

Burcu Parlak'ın, Poyraz Mertoğlu'nun yanağına sulu bir öpücük bırakırken, birazdan izleyecekleri görüntüleri tahmin ediyor gibi Poyraz Mertoğlu'nun dikkatini dağıtmak istiyormuşçasına bir hali vardı.

Anlık bir şekilde Poyraz Mertoğlu, bakışlarını ekrana çevirdiğinde sinirle ayağa kalktı. "Lan!" kaşları çatılırken Burcu Parlak yanındaki ekrana baktı. İzledikleri görüntüde Eylül Nora ve Ediz Akbulut'un samimiyeti, Burcu Parlak'ın kahkaha atmasına sebep oldu. "Gülme Burcu," dedi Poyraz Mertoğlu sinirle. "Ay Poyraz ne abarttın ya, sanki biz seninle hiç yapmıyoruz." diye tekrardan alaya aldı onu Burcu Parlak.

Burcu Parlak, ekrana yakınlaşabildiği kadar yakınlaşmış bir şekilde görüntüleri izlerken heyecandan yerinde kıpır kıpır hareketler ediyordu. Eylül Nora'nın tişörtünün birden üstünden gidişi, Burcu Parlak'ın çığlık atmasıyla eş zamanda olurken Poyra Mertoğlu'nun dudaklarından bir küfür çıkmasını sağladı. 

"Oha!" dedi Burcu Parlak keyifle. "Ah Eysi, ah." diye devam ederken, Poyraz Mertoğlu sinirle ekranı kapattı. "Sikerim ben bu adamı," sert adımlarla koltukta duran ceketine ilerledi. "Ay Poyraz aç şunu," diye konuştu Burcu Parlak heyecanla. Poyraz Mertoğlu, sert ve tehdit barındıran gözlerini kendisine çevirdiğinde Burcu Parlak gülümseyerek önüne döndü.

Kırmızı Örümcek ZambaklarıWhere stories live. Discover now