0.9

1.3K 29 4
                                    







Alazla aramızda geçen haşin kavgadan sonra mı demeliyim beni tartakladıktan sonra mı demeliyim bilmiyorum ama yaklaşık yarım saattir kapıyı açmaya çalışıyorduk. Kapının kilidi sıkışmıştı bu eski püskü pis ve çok soğuk tahminimce bir lokma ekmek dahi bulamayacağımız evde mahsur kalmıştık.

sonunda başında dikilmeyi bırakıp koltuklardan birine kendimi attım "Alaz.." titriyordum. "Çok üşüyorum." Kapıyla uğraşmayı bırakıp bir eli hala kapıdayken bana doğru yarım döndü.

Bir şey düşünüyor gibiydi.

Telefonlarımız da çekmiyordu.

"Asi sanırım bugün burada kalmamız gerekiyor." kapıyla uğraşmayı tamamen bırakıp yanıma oturdu, dirseklerini dizlerine dayayıp başını ellerinin arasına aldı. Bu hareketinden emin olduğum kadarıyla oda bunu tahmin etmiyordu.

"Yaman haber alamazsa kafayı yer!" dedim endişeyle.

"Yavaş yesin." diye mırıldandı istifini bozmadan.

"Biz ne yapacağız bu dağ başında sabaha kadar."

"Kızım ben nerden bileyim! Bekle burada." bir anda ayaklanıp merdivenlerden yukarı koşar adımlarla çıktı.

Buraya gelmem bir hataydı. Kesinlikle büyük bir hataydı Yaman öyle yada böyle benim yıllardan beri tanıdığım adamdı ona ihanet edemezdim eğer ondan uzak kalmamı istediyse kesinlikle bir düşüncesi olmalıydı Alazdan uzak durmamı istiyordu ve ben bu adamla dağ başında bir evde mahsur kalmıştım.

Alaz yukardan bana seslenince yavaşça ayaklandım çok üşüyordum ve bu beni mayıştırmıştı merdivenleri usul usul çıktım eski bir evdi merdivenler ayağımın altından kayacak gibi hissediyordum sesin geldiği odanın kapısını aralayıp içeri girdim Alaz yatağa dolaptan çıkardığı montları battaniyeleri yığmıştı. Odaya girdiğimi fark edince hareketleri yavaşladı ama bana dönmedi "Geç şöyle."

"Nereye?" dedim. Bir yatak dan başka bir şey yoktu oda da, yanında bir giyinme dolabı dışında dolaba giremeyeceğimi düşünüyordum.

"Yatağa geç üşüdüm demedin mi?" omzunun üzerinden bana baktı. Kapının ağzında öyle durmuş kollarımı kendime sarmıştım titriyordum. "Sen gerçekten üşüyorsun.." kendi kendine mırıldandı.

Teklifini red etmek istesem de soğuktan donarak ölmek kesinlikle şu an bir tercih değildi. Yavaş adımlarla yatağa ilerledim bana uzanabileceğim bir boşluk açıp bulduğu battaniye ve montları üzerime örttü. Elini alnıma koydu irkilsem de ateşim olup olmadığını anlamaya çalışıyordu tepki göstermedim. "Ateşin de var çok güzel!" üzerime koyduğu montları geri alırken sadece ince bir battaniye üzerimde kaldı.

"Ne yapıyorsun Alaz üşüyorum.!" sesim titriyordu.. Uzun bir gece olacaktı.

"Ateşin var ateşin!" burnundan soluyordu "NERDEN BELA ETTİM SENİ BAŞIMA"

"ASIL BEN NERDEN BELA ETTİM SENİ BAŞIMA BE!" sesimin çıktığı kadar bağırdım yani ne kadar ses çıkarabildiysem artık.

Saçlarını sinirle çekiştirip uzandığım yerde beni iteleyip yanıma uzandı.

"Sarıl bana."

Sarılayım mı sana?...


Yeni Bölüm dostlarım, yorum yaparsanız sevnrm tesekkürler bugün bir bölüm daha atabilirim :)

Seçenek/ #AsLazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin