4.8

999 40 11
                                    




Alaz'ın teklifinden sonra 3 araba birlikte güzel bir meyhaneye yemeğe gelmiştik.
Yaman bir köşede sus pus asık suratıyla yine yayılmıştı.

Onu görmezden gelmeye çalışarak önümdeki yemeğe odaklanmaya çalıştım. Midem bulanmıştı.
Normal zamanda çok sevdiğim bu tavuk şu an bana dünyanın en berbat şeyi gibi geliyordu.
Alaz yavaşça kulağıma eğildi "İyi misin."
yüzümü ekşittim "Değilim sanırım, midem bulandı."
"Yeme kızım o zaman." dedi önümden tabağı kendi önüne çekerken. "Ne yersen onu söyleyelim."
başımı iki yana salladım "Sanırım birşey yiyemeyeceğim." dedim gülümsemeye çalışarak.
Ellerini saçlarımın arasından geçirdi "Eve gidelim mi?"
başımı olumsuz anlamda salladım.
Herkes bizim için buradaydı şimdi kalkıp gitmek büyük bir ihtimalle ayıp olacaktı. O yüzden ona iyi olduğumu ikna etmek için gülümsedim hafif çetesine dokundum.
Bu hareketinle biraz rahatlarken sohbete kaldığı yerden devam etti .
Saatler ilerlerken her şey hayal edebileceğimden çok daha güzel gidiyordu hepimiz bir aradaydık uzun masada bütün sevdiklerim bütün sevdiklerim bizim geleceğimizi kutlamak için bir arada yemek yiyor sohbet ediyordu . Güzel bir rüya gibiydi.
Tam o an saniyeler içerisinde büyük bir gürültüle olduğum yerde sarsıldım.
Üzerimize büyük gürültüyle kurşunlar yağarken herkes masanın altısından saklanıyordu .
Alaz panikle beni masanın altına çekti başımı göğsüne saklarken kalbi bir kuş gibi dışarıda atıyordu.
"Alaz!" dedim korkuyla.
"Sakin ol güzelim tamam birşey yok." Diye mırıldandı basımı biraz daha göğsüne saklarken.
Silahlar patlamaya devam ederken, gözlerimi sıkıca kapattım.
Çok fazla ses vardı çığlıklar kulağımı tırmalarken Alazın ceketini avuçlarımın içerisine sıkıştırdım. Kim bizden ne istiyordu, neden sürekli başa sarıyorduk..
Vücuduma saplanan acıyla göz bebeklerim büyürken elim yavaşça Alazın göğsünden aşağı kaydı.
"ASİ!" diye bir çığlık koptu Alazın boğazından.
Ona iyiyim, iyiyiz demeyi çok isterdim ama bilincim kapanırken, son hissettiğim serbest bıraktığım vücudumu kavrayan kollarıydı..

ALAZ'DAN

Asi kollarımın arasından kayarken onu iyice kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken saçlarını okşadım..
Sırtından akan kanlar avuçlarıma süzülüyordu elimi sıkıca yarasının üzerine bastırdım.
Sesler kesildiğinde..
Sessizlik çöktüğünde Asi kollarımda derin derin nefesler alıyordu.
"Asi.. Asi tamam bak geçti.. ASİ!" derin derin nefesler alıyordu bilinci açıktı ama mecali yoktu. Bir elim yarasının üzerindeyken bir elim saçlarının arasındaydı kesik nefesleri her göğsüme vurduğunda benim nefesim kesiliyordu.
"ANNE!" diye bir haykırış çıktı dudaklarımdan.
Annemin eli omzumu bulurken bir anlık bakışlarım yüzüne kaydı bir eli omzumda bir eli ağzındaydı saçlarını çekiştirip hızla burnunu çekti. Güçlü olmaya çalıştı.. Anneydi çünkü..
"Anne.. Yardım et .." dedim Asinin gözleri kapanırken. "Yardım et!"
Yaman tam önümüzde dizleri üzerine çökerken yüzünü sıvazladı. Onunda beyaz gömleği kana bulanmıştı. Sanırım kolundan vurulmuştu.
Annem boynundaki şalı hızla çıkarıp bir kaç defa doladı. "Alaz bak."
"Alaz bana bak!" diye bağırdı annem cevap vermediğimde.
"Anne .. anne ölüyor." diye fısıldadım yüzümü saçlarına gömerken.
"Yaman Ali ambulans çağır! İlk yardım yapacağım." dedi annem bir kez daha burnunu çekti. " Elindeki şalı elimin üzerine bastırıp "Elini şimdi hızlıca çekeceksin."
"Anne yapamam." dedim gözlerimden yaşlar Asinin buklelerine karışırken.
"Eğer yapamazsan o zaman ölür!" diye bağırdı bu kez Annem.
Başımı salladım. 3..2..1..
ben elimi hızla çektiğimde annem şalı Asinin sırtına belirli aralıklarla bastırıyordu.
Yüzüme düşen güzel yüzünü tutup nabzını kontrol etti. Derin bir nefes aldığında bir nebze olsun nefes alabildiğimi hissettim.
Ambulans geldiğinde annem hala sırtına şalıyla birlikte bastırıyordu.
Yaman Asi'yi kucaklarken boşluğa düşmüş gibiydim. Sedyeye yan yatırıp koşarak mekandan çıkardılar.
Sadece arkalarından bakıyordum.
Hareket edemiyordum.
Kollarımdan tutulup hızla ayaklandığımda beni kaldıran kişiye döndüm. Babam.
"Alaz güçlü olmak zorundasın. Aklını başına al! Artık sende bir.. Babasın."
ensemden tutup beni kendine çekti.
"Güçlü ol oğlum. İyi olacak hadi onu yalnız bırakma."
babama dolu gözlerle bakarken, omzuna teşekkür ettiğimi belli etmek istercesine dokundum. Etrafa baktığımda herkesin iyi olduğunu gördüm. Bu öyle alelade  yapılmış bir saldırı değildi.
Birisi bile isteye yapmıştı. Onu bilerek vurmuştu.
Yamanı bilerek yaralamıştı.
Babam sırtıma bir kaç defa hafifçe vurduğunda ona kısa bir bakış atıp çıkışa doğru koşmaya başladım.
Annem ambulansın önüne geçerken, Yaman Asi'nin yanına arkaya geçmişti. Ellerini sımsıkı tutuyordu. Sinirle ambulansa doğru hızlı adımlar atarken kapılar kapandı ve ambulans siren sesleri ile hızla uzaklaştı.
"Siktir."

"Siktir."

"Siktir."
başımı ellerimin arasına alıp bir kaç defa vurdum.
vakit kaybediyordum.
Ceplerimi kontrol edip arabanın anahtarını aradım muhtemelen içeride bir yerde bırakmıştım.
Yanımda bir araba ani frenle durduğunda sinirle döndüm. Babam.
"Atla!" dedi.
Başımı sallayıp hemen yanına geçtim.
Önümüzdeki ambulansı takip ederken bakışlarım bomboştu.
"Baba.. ben onu çok seviyorum.."
"Biliyorum.." dedi babam gaza biraz daha basarken "Sen söylemesen bile gözlerinden görüyorum."
O andan sonra hiç konuşmadık başımı cama yaslamış önümüzden acı siren sesiyle hızla ilerleyen ambulansı takip etmiştik.
İçimde bir şeyler kopuyordu onu bir  daha göremeyeceğimi düşünmek kafamı parçalama hissiyatı veriyordu.
Hastaneye ulaştığımızda araba tam durmadan kendimi dışarı atıp ambulansa koştum.
Kapılar açılırken tam önünde durdum Yaman Asi'nin adını sayıklayarak ağlıyordu.
Asi ambulanstan sedye eşliğinde indiğinde onun güzel yüzüne baktım huzurlu bir uykunun içerisinde gibiydi her yeri kan içerisindeydi Annem sedye hızla ilerlerken hastane girişinde bekleyen doktorlara bilgi veriyordu. Can havliyle arkalarından koşarken onu dinledim.
Yaman kapının yanına çökerken.
Başını ellerinin arasına almış ağlamaya devam ediyordu.
" Sırtından kurşun yarası aldı.
İkizlere hamile.
Kurşun içeride kaldı.
Yolda kalbi bir defa durdu acil müdahale ile hayata döndürdük. Bebeklerin durumu bilinmiyor."
"Siz doktor musunuz?" diye sordu adam.
"Evet." Dedi annem gözünden bir damla yaş süzülürken.
"Tamam teşekkür ederiz. Lütfen siz burada bekleyin."
Saatler süren bekleyişten sonra içeriden bir doktor çıktı. Oturduğum yerden ayaklandım hepimiz doktorun ağzından çıkacak kelimeleri bekliyorduk.
"Üzgünüm.."
Dediği anda yakasına yapıştım. "Üzgünüm ne doktor!"
"Bebekleri  kaybettik.. annenin durumu kritik." dedi ellerimi yakasından çek yavaş adımlarla yanımdan geçti.

Şu an umrumda olan tek şey Asi'nin uyanmasıydı.
İstediğim tek şey onun iyi olmasıydı.
Beni kalbine aldığı o kalbin benden önce durmamasıydı..
Onun ölümünü görmek istemiyordum.
Bu bencillik miydi?
Ben senin ölümünü görmeye dayanamam Asi kız.

Beni gömen sen ol, ben seni kaybetmeye dayanamam..


Yabani her Salı Now da
Yeni bölüm watpad da
bol yorum beklerim :) 🎈

Seçenek/ #AsLazWhere stories live. Discover now