"Aç şu ağzını. İnat ya!" elimi itip ağzını sıkı sıkı kapattı.
"Asiciğim açar mısın aşkım ağzını hadi lütfen bak. Bir kaşık ya." sonunda ağzını açtığında, kaşıkla birlikte çorbayı ağzına itekledim. "Aşkım dediğin için açtım ağzımı, yanlış anlama." dedi yastığa daha çok gömülürken.
Çorba kasesini bir kenara koyup yanaklarını avuçlarım. "Benim güzel sevgilim. Sen benim aşkımsın." eğilip burnuna bir öpücük kondurdum.
"Hafiften kay bakalım kenara." dedim bir yandan yastığını düzeltirken kendime de yer açtım.
Benim için açılan köşeye uzanıp kolumu başının altından geçirdim.
"Çok korktum sana bir şey olacak diye." göğsüme yasladığı başını okşadım.
ASİ'DEN
Başımı göğsünde biraz hareket ettirip kollarımı beline sardım. "İyiyim. Yanımdasın." dedim kokusunu içime çekerken burnumu boynuma sürttüm.
bu hareketimden huylanıp biraz hareketlendi "Bak hiç müsait bir ortam da değiliz rahat dur." dedi şakayla karışık.
bu dediğine bir an kızasım geldi ama gülüp geçtim.
"Seni seviyorumm."
"Bende seni çok seviyorum Asi'm." saçlarımın arasında bir öpücük kondurup. Sanki mümkünmüş gibi bana biraz daha sıkı sarıldı..
3 AY SONRA
"Alazzzz."
"Efendim güzelim." diye seslendi merdivenlerden pıtır pıtır inerken.
"Aşkım bak yetişmeyecek ya." dedim fırından sıcak poğaçaları çıkarırken.
"Güzelim sıkıntı yok, sanki gelenler yabancı mı sende ama.." diye mırıldandı saçında ki havlu ile saçlarını kurularken.
Ben bu kadar strese girmişken bu kadar rahat olması sinirlerimi bozuyordu. "Yaa öyle mi Alaz Bey?" poğaçaları fırından çıkarırken elime geçirdiğim eldivenleri bir çırpıda çıkarıp üzerine fırlattığım da havada yakaladı ve şaşkın şaşkın yüzüme baktı. "Asi ne yapıyorsun güzelim, ne bu sinir." dedi eldivenleri tezgaha bırakırken.
Ellerimi belime koyup tek ayağımı yere vurmaya başladım.
Bu hareketim beni dinle sıçtım ağzına hareketiydi.
havlu yavaş yavaş aşağı inerken dikkatle yüzüme baktı.
"Sevgil-"
"Alaz ben şimdi duş almaya çıkıyorum. Her şey hazır sende gerisini halledersin değil mi SEVGİLİM?"
arkam da dağ gibi olmuş bulaşıklara bakarken büyükçe yutkundu.
"Tabi tabi hayatım sen keyfine bak." dedi gülümsemeye çalışırken.
Yüzümde memnun olmuş bir ifade ile elinden havluyu çekip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Teşekkür ederim, masayı da hazırla lütfen."
usulca başını sallayıp, sırıtmaya devam etti.
memnun olmuş bir ifade ile merdivenlere yöneldim.
Yatak odamıza girdiğimde bu akşam yemekte giyeceğim elbiseyi dolaptan çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Siyah mini bir elbiseydi.
Aynanın karşısındaki kıza bakıp gülümsedim. Atlatmıştık.
Banyoya girip kendimi sıcak suya bıraktım.
Olayların üzerinden üç ay geçmişti. Tamamen iyileşmiştim.
Hastaneden çıktığım ilk hafta nikahımız kıyılmış küçük bir eğlence ile kutlamıştık.
Alaz benden habersiz bir akşam yemeği düzenlemiş ve bana saatler kala haber verdiği için elim ayağıma girmişti. Şimdi çalışsındı beyefendi.
Kısa bir duş alıp hemen hazırlanmaya başladım.
Önce üzerime siyah elbisemi giydim saçlarımı da maşa yaptık dan sonra makyaj masasına geçtim, makyajım bitmek üzereyken kapı açıldı. "Hayatım?"
