Oh My Allah 🔴

OmA 🔴 2

multimedia:hazal

üç yüz beş yüz üç yüz beş yüz asdfjhgkl...

OH MY ALLAH ~ 2

Hazal ile beraber yeni evimizde eşyalarımızı yerleştiriyorduk. Ev büyük ve ferahtı. Bir apartmandı ve apartmanın 3. katıydı. Hazal ile odalarımız ayrıydı ve birde ayriyetten misafir odası da vardı.

Derken zil çaldı. Kimin geleceğini bilmiyorduk çünkü buraya şimdi taşınmıştık ve hiç kimsemiz yoktu.

Kapıyı açmak için Hazal ve ben koşuşturduk. Kapının kulbunu kavradım ve aşağıya doğru indirdim.

Açtığımda kesinlikle görmeyi planladığım kişiler Barış ve onun yanında duran esmer çocuk değildi. Herhalde Barış'ta benim olduğumu planlamıyordu ki şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

Derken yandaki çocuk sırıttı. Koluyla Barış'ı dürterek ''Sarışın olanı senin olsun, diğeri benim.'' dedi sırıtışını yüzünden silmeden. Barış ensesine şaplak attı. ''Geri zekalı, Türkçe biliyorlar.'' dedi. Çocuğun yüzündeki sırıtış anında silindi ve Barış çocuğa sikici bakışlar atmaktan vazgeçip bize döndü.

''Siz arkadaşın kusuruna bakmayın, biraz ahlaksızdır da.'' dedi yanındaki çocuğa ters ters bakarken. Yanındaki çocuk homurdandı. Barış aldırmadan devam etti. ''Ben Barış, bu da arkadaşım Cem.'' dedi yanındaki arkadaşını işaret ederek. ''Memnun olduk.'' dedik ben ve Hazal.

''Biz yan dairede oturuyoruz, komşularımızı tanımak istemiştik de bir bakalım dedik.'' deyip şirince sırıttı. ''Sen ona kız avlamak için geldik desene canım.'' diye mırıldandım. Hazal karnıma dirseğiyle vurdu. Sessizce ''Ne vuruyorsun bee!'' diye çirkefleştim. Barış güldü ama bir şey anlamadığı belliydi. ''Her neyse bir şeye ihtiyacınız olursa karşıdayız.'' dedi ve gülümseyerek evlerine girdiler. Bizde gülümseyerek içeri girdik.

"Bu çocukları hiç gözüm tutmadı." dedim eşyaları içinden çıkardığım, boş kutuları çöpe atarken. Göz ucuyla Hazal'ın ne tepki vereceğine baktığımda elinde meyve suyu tutuyordu.

"Yaa ama bunun pipeti yok." deyince gözlerimi devirdim. "Pipet yok boru vereyim mi?" deyince oflayarak kendini yeni aldığımız kırmızı renkli koltuğa bıraktı. Eve döneceğimiz için eşyaları pahalı almamıştık.

''Hazal açlıktan ölüyorum, kalk bir şeyler hazırla.'' dedim karnımı ovuştururken. ''Evde bir şey mi var dangalak?'' diyip kafama yavaşça vurdu. Nedense bu alışveriş işleri hep bana kalıyordu.

''İyi ben çıkıp market arıyorum, sende yemeği hazırlayacaksın.'' dedim işaret parmağımı tehditkar bir biçimde sallarken. Gülerek kafasını olumlu anlamda salladı.

Aşağı indim ve yakınlarda bir market aramaya karar verdim. Çok geçmeden bir iki sokak üstte bir market buldum ve girdim. Gerekli gereksiz her türlü şeyi aldıktan sonra bir cafeye gidip oturdum.

Yaklaşık 2 buçuk saatten beri marketteydim. Aklıma gelen çılgın bir fikirli sinsi sırıtışımı yüzüme yerleştirdim. Hazal'ı kızdırmak hobilerimin arasındaydı. Hazal'a mesaj attım.

kime:kuzenaşkım

Hazal ben aşık oldum.

Tabii hazal hiç geciktirmeden bir mesaj attı.

Kimden:kuzenaşkım

Kim, nerede, ne zaman, ne ara?

Diye beni soru yağmuruna tuttu. Mesaj yazarken aynı anda kıkırdıyordum.

Kime:kuzenaşkım

Lafımı bölme

Kimden:kuzenaşkım