OmA 🔴 27

2.3K 220 31
                                    

Sa. Ben geldim gençler sdkmms. Gerçi burayı okuduğunuzu sanmıyorum. Çünkü geçen bölümde önemli bişi söylemiştim kimse beni takmamış :Dtrip atıyorum size bölüm kısa dgkskckk

OmA.

Annemin dayısının kuzeninin kız arkadaşının yengesine buradan saygılar ona bile küfür ettim çünkü.

"Ya anne! Gitmeyelim bence rezil ederim kendimi. Beni biliyorsun, avcumu kaşısam rezil oluyorum." dediğimde annem koluma vurdu.

"Seray öyle söyleme, rezil misin sen yavrum?"

"Evet." dedim hiç düşünmeden. "Doğru," deyip beni onayladı. "Getirmese miydim seni acaba?" deyince gözlerimi devirdim. "İyi tamam sen çal kapıyı! Hani ben rezilim ya, hani ben üveyim ya rezil ederim seni. Ben kimim ki zaten? Dış kapının dış mandalı dış Sera-"

"Kızım seni soru eki yapar, senden önceki kelimeyle bitişik yazarım sinir etme beni!" deyince oflayarak kapıyı çaldım.

"Hooşgeldiniz." diyerek karşıladı Buket teyze bizi. Sırıtarak birbirimizi öptük. Acaba ne zaman rezil olacağım?

"Buyrun geçin." dediğinde annemle salona geçip oturduk. Koltukta oturan bir kız vardı. Barış'ın kız kardeşiydi herhalde. En son küçükken görmüştüm. O değil de uzay mekiği gibi kızdı. Bir elinde telefon, dizinde laptop, öbür elinde televizyon kumandası vardı. Bir soluklanaydın yavrum.

"Ezgi misafirlere hoş geldin desene." dedi Buket teyze sevecenlikle.

"Slm hg nbr tşk ok kib öpt sie amk." Annemle durup Ezgi'ye baktık. Harbi mi?

"Allah belanı versin kızım, yürü git odana." dediğinde Ezgi gözlerini devirse de yerinden kalkmamıştı. Buket teyze bize döndü "Kusura bakmayın hep Barış şımartmış böyle." dediğinde 'Barış' kısmında bana muzhip bakışlar atmıştı. İçimden gözlerimi devirdi.

60 dakika sonra

"Sarma var canım onu da ister misin?"

"Getir Buket teyze getir, onu da yerim." dediğimde annem 'Bekle sen evde görüşeceğiz' bakışı attı. Omuz silktim. Bende ne zaman rezil olacağım diye düşünüyordum.

Kapı çaldığında Buket teyze hızla kapıyı açmaya gitti. Kapı salondan görünüyordu. Buket teyze açınca Barış içeri girdi. Zorlukla yutkundum. Bende burada sabahtan beri tıkınıyorum.

Annesinin yanağını öpüp "Ben geldim valideciğim." dediğinde gözlerimi devirdim. Anan kör mü sanki yavrum görmedi mi geldiğini?

Bakışları salona dönünce beni gördü ve ağzı iki metre açıldı. Güldüm ve ağzımı oynatarak 'ağzını kapa' dediğimde gülerek ağzını kapattı.

İçeri gelip biraz sohbet ettikten -daha doğrusu annemin övgülerini dinledikten- sonra Ezgi'ye kaş göz işareti yaptı. Ezgi'de bana yönelip "Hadi yeng- ay Seray odama çıkalım." dediğinde dudağımı ısırdım. Bunlar kaş göz dilinde çığır açmışlar amına koyim.

Cevap vermeme gerek kalmadan kolumdan tutup çekiştirerek bir odaya sokup kendisi geri çıktı. Ama bu oda... Barış kokuyordu?

Daha ne olduğunu anlamadan Barış ve muzhip bakışları odaya girdi.

"Seray hazır buraya gelmişken annene söylesene beni istesin annemden." dediğinde gülüp omzuna vurdum.

"Senin şeyin şeye kadar mı?" senin erkekliğin İstanbul'a kadar mı diyecektim ama cümleyi toparlayamamıştım.

"Boşver sen benim şeyimi."

Teyzesinin amcası! Yuh ama.

"Seni adi. Pezevenk misin lan sen?" dediğimde dilini şaklattı. "Yakışıklıyım." dediğinde gözlerimi devirdim. "Keşke beyinli de olsaydın. Ama rahat ol benimki ikimize de yeter." deyip kollarımı birbirine sardım. Yani ilkokula göre 'çiçek oldum'

Kapı çalınca irkildim. Barış bana ezikleyen bakışlar atarak "Gir." dediğinde içeri Buket teyze girdi. "Seray kızım gelir misin biraz?" dediğinde kafamı olumlu anlamda sallayıp Buket teyzenin peşine takıldım.

Beni yatak odasına sokunca şaşırsam da sesimi çıkarmadım. Yoksa bana mı göz dikmişti? Tövbe bismillah.

Eğilerek komodinden bir kutu aldı ve yatağın kenarına oturdu. Bana da işaret edince yanına oturdum.

"Bak Seray, Barış şu ana kadar kimseyle sevgili olmadı. Olduysa bile bana anlatmadı. Sen ilksin kızım. Üstelik geçen gün seni Ezgi'ye anlatırken duydum. İşte o zaman dedim benim velet aşık olmuş diye. Neyse. Benim müstakbel gelinime nacizane bir hediyem var ve şıklarda kabul etmemen yok." dedi ve itiraz etmeme fırsat bırakmadan kutudan bir şey çıkardı ve bileğimle uğraşmaya başladı. Hoş zaten söylediklerinin etkisindeydim, nasıl itiraz edebilirdim ki?

Geri çekildiğinde bileğime baktım. "B-ben..." güldü. "Bir şey söylemene gerek yok." dediğinde derin bir nefes aldım. "Teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi. Bende gülümsedim. "Haydi anneni bekletmeyelim." dedi ve birlikte ayağa kalkıp salona gittik.

Annem de ayakta hazırlanmış beni bekliyordu. Barış içeri girdiğinde bileğime bakıp gülümsedi ve yüzüme bakmaktan kaçınarak bizi eve bırakacağını söyledi. Kabul etmedik çünkü babam bizi almaya gelmişti.

Buket teyze bizi uğurladıktan sonra annemle babmın arabasına bindik. Çok şükür bilekliği inceleme fırsatım olmuştu.

Küçük küçük kar taneleri vardı. Ve yine küçük bir şekilde Seray ∞ Barış yazıyordu. Aynı zamanda resmen ben pahalıyım diye böğürüyordu.

Ben küçük bir ayrıntıyı fark ettim... İsimlerimizin arkasında bir şey daha yazıyordu.

Güven... Barış'ın soy adı..

Annem gülümseyerek bilekliği izlediğimi görünce oda gülümsedi.

"Güzel seviyorsun."

Oh My Allah 🔴Where stories live. Discover now