OmA 🔴 15

6.7K 508 173
                                    

Hazal'ı özleyenleri görebilir miyim?Sizi bilmem ama Cem ve ben çok özledik ☺

bu bölümü tüm teog mağdurlarına ithaf ediyorum....ayrıca Melek_huri'ye.Pek güzel bir bölüm olmadı ama şunu bilmenizi isterim ki elimden gelenin hepsini yaptım.Benim de sınavlarım vardı bu yüzden pek üstünde duramadım bölümün :)

''Hepi börttey tu yu mandalina suyu çişini yap da uyu-''

''Ehh yeter!'' diyerekten şarkımızı kesti tipine ekmek banıp yediğimin kızı. Bence dakika başı 'bu ne biçim doğum günü amk' dediği anları saymazsak gayette iyi eğleniyorduk.

''Tipinize sokaydım da bu günleri görmeyeydim.'' Hepimiz aynı anda gözlerimizi devirdik. ''Daha ne yapalım İrem? Doğum gününü elimizden geldiğince güzel kutlamaya çalışıyoruz.'' bize 'hepinizden iğreniyorum' temalı bir bakış attı. ''1.'si sizden doğum doğum günümü kutlamanızı isteyen yoktu. 2.'si gidip muzlu pasta almışsınız her bir hücresine protein damlattığımın geri zekalıları.'' Cem ve Barış' ı işaret etti. ''Hadi bunları geçtim,'' ve tekrar bana yöneldi. ''Sen benim kuzenimsin nasıl bilmezsin muza karşı alerjim olduğunu? Küçükken az mı seninle muzlu pastanın tadını merak ettiğim için patatesleri birleştirip muzlu pasta diyerek onu yemiştik.''

Barış; ''Al işte bir de buradan yak. Bana da demişti ki en sevdiği şey muzlu pasta.'' diyerek ne kadar mal olduğumu bana bir kez daha hatırlattı.

Kaşlarımı kaldırıp indirdim. ''Hadi neyse boş verini gelin halay çekelim.'' İrem alaycıl bir sesle ''Ben senin sinir sisteminle bir halay çekerim ömrün boyunca halay çeke çeke dolaşırsın.'' bunun üzerine hepimiz birbirimize bakıp bir kahkahadır patlattık.

Kahkahalarımızı durdura bildiğimizde hemen bir şarkı açtım. Hepsi halay çekerken Cem durmuş bizi izliyordu. Tek kaşımı kaldırarak sordum. ''Cem sen neden katılmıyorsun aramıza?'' Cem umutsuzlukla omuzlarını indirdi. ''Şarkıyı duymuyor musun? Oynama şıkıdım şıkıdım diyor. Ben şimdi nasıl oynayabilirim ki!?''

***

yarın sabah

''Haydi Barış, haydi Barış, haydi! Tam zamanı tam zamanı şimdi!'' Konuştuğum dilden dolayı mı, yoksa tribünlerde bir tek benim bölye bağırmamdan dolayı mı bilmiyorum ama oyuncular oyunu bırakmış bir tek beni izliyorlardı.

Ne yani sevgilimin ilk mahalle maçına gelip tezahürat yapan hiç mi sevgili görmemişlerdi?

''Gooooooolll''! Barış gol atınca sevinç çığlıklarımla birlikte ayağa kalkmıştım. Mahalle maçı dediğime bakmayın halı sahadaydık.

Barış sevinçle t-shirtini çıkarıp kenara fırlattı ve bir arka takla attı.

Tabii benim deyişimle amuda kalktı...

Hızlı adımlarla sahaya girip bana tip tip bakan erkekleri pas geçerek Barış'ın fırlattığı t-shirtini yerden alarak ona giydirdim. ''Ya Barış mal mısın? Tamam sevinmeni anlıyorum ama, insanların seni kesmelerine müsaade edemem!'' Dudaklarını birbirine bastırdı. ''Burada senden başka kız yok kim beni kesecek allasen?'' Dudağımı ısırdım ve saçmalamanın bir taraflarına koydum; ''Ya aralarında gey olanlar varsa?''

***

Nihayet maç sona ermişti ve bizde Barış'lara gelmiştik. Barış duş alacağım diyip banyoya girmişti. Biz de Cem ile birlikte salonda oturmuştuk.

''Kanka bir insanın şeker hastası olup olmadığı nasıl anlaşılır?'' Suratına tip tip baktım. ''Nöronlarınla savaşa girer, sinir sistemini çökertirim Cem bu nasıl soru?'' Güldü. ''İki dakika telefondan bak işte.'' dedim. Sırıttı. ''Telefonum yan kanepede üşeniyorum almaya iki dakika bakıver işte gari nolucak?'' gözlerimi devirdim ve telefonumdan araştırmaya başladım.

''Bir insanın idrarında glikoz (şeker) varsa şeker hastasıdır.'' Birden ayaklandı. Kaşlarımı çattım. ''Nereye?'' Lütfen tahmin ettiğim yere gidiyor olmasın, lütfen!

''Tuvalete gidiyorum tadıcam şeker var mı diye.''

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlardayız...

''Ya Seray yemin ediyorum oksijen israfısın, git az ötede yaşa, su içmeye gidiyorum su!'' Suçlu bir çocuk edasıyla başımı salladım.

Biraz sonra Barış duştan çıkınca birlikte film izlemeye koyulduk.

***

''Olum kaç saattir sizi bekliyorum. Bugün gelir misin tahminen?'' homurdandım. ''Yoldayız geliyoruz işte havalimanına. Benim anlamadığım şu; saat öğlenin 3'ü. Nasıl olur da taksi bulamazsın?'' deyip telefonu suratına kapattım hayatımın 3 kanatlı kelebeğinin.

1 saat sonra havalimanı

''Havalimanının içinde taksi bekleyen ilk geri zekalı, ben senin gözünün akına sıçayım.'' Hazal beni ve bıkmadan usanmadan türettiğim küfürleri dinliyordu yarım saattir.

''Her neyse.'' dedim Hazal'ı tekrar tekrar öperken. ''Sonunda geldin ya, o bana yeter!''

*Bölüm sonu*

aranızda OmA'ya adam gibi bir kapak yapabilecek olan varsa bana mesaj atabilir mi?




Oh My Allah 🔴Where stories live. Discover now