Chapter 13 II Happy Christmas Eve

5.5K 397 96
                                    

Mütüşmel şarkıyla okuyun.

_____

2 Ay Sonra

" Noel arifesinde baban neden çalışıyor ki ufaklık?"

"Bana yeniden ufaklık deme cesaretini buluyorsun çünküüü?"

"Çünküüü saçların yeniden eski halini aldı ve bu beni mutlu ediyor bebeğim." dediğinde güldüm.Bebeğim demesi hoşuma gitmişti çünkü henüz bu ilişkinin bir adı yoktu.Ama Lizzy benim için çoktan aşk çanlarının sesini duyduğunu söylemişti.Onu gerçekten çok özlemiştim,ama ailesi buraya gelmesine izin vermiyordu.Şey,kelebek koleksiyoncusu olayı yüzünden.En sonuncu kurbanından sonra -yani 5.kızdan sonra- bu 2 ay içerisinde hiç kız öldürülmemişti.İnsanlar artık bittiğini veya katilin öldüğünü düşünüyolardı.

Herkes öldüğünü umuyordu.

"İyi ki dipten boyatmamışım.Gerçi o kadar cesur falan değildim ama sarışın olmayı sevmiştim." derin bir iç çektim.Sarı boya akıp yerini yine turuncu alınca babam yüzüme tekrardan bakabilmiş ve anneme ne kadar çok benzediğimi dile getirmişti.Onun için üzülmüştüm,hatta daha çok acıyordum.Çünkü annem başkasına aşık olmuştu ve onu terketmişti.Ama beni değil,beni hala sevdiğini biliyordum.Sadece onun da mutlu olmaya ihtiyacı vardı.

"Ben sevmemiştim,böyle daha güzel hem emin olabilirsin ufaklık.Dikkat et elini kesme" dediğinde gözlerimi kıstım ve etrafa bakındım.Benim bıçak kullandığımı nerden biliyordu ? Yoksa burada mıydı ?

"Bahçe kapısını açacak mısın ? Donuyorum burada." tekrardan konuştuğunda koşarak bahçe kapısını araladım.Karşımda burnu kızarmış ve buklelerinde kar taneleri bulunan bir Harry görmeyi planlanlamıyordum.Ama yine de boynuna sarıldığımda üzerinde eriyen karlar yüzünden üşümüştüm.Dudaklarıma eğilip öperken onu içeri çektim.Babamın bu gece çalışacak olması yararımaydı,her ne kadar Harry'yi sevse de,onunla etrafta öpüşüp koklaşmamdan hoşlanacağını düşünmüyorum.

"Seni özledim." dedim ve tekrardan öptüm.Gülümserken geri çekildi ve montuyla atkısını çıkardı.

Parmaklarını saçlarıma götürdü ve karıştırdı."İşte benim kızım." dediğinde şakadan omzuna vurdum.

"Göbeğimi de kaşıyıp kemik aromalı bisküvide verecek misin sahip?"

"Ha-ha." kollarını etrafıma doladığında kafamı göğsüne gömdüm."Yemeğe kalmak ister misin ? Babam sabaha kadar yok."

Kafasını salladığında geri çekilip doğradığım tavukların başına geçtim.O da salona geçip filmlere yönelince bıçağı sırtına saplayasım geldi.Babam sabaha kadar yok demek film izleyelim demek değildi salak,çocuklarımın babası ol demekti!

Fırının kapağını kapatıp elimi sildiğimde koşarak onun yanına gittim."World War Z mi yoksa Fury mi ?" dediğinde ofladım.

"Brad Pitt'e takıntılı olması gereken benim Harold.Neden Pitch Perfect veya About Time izlemiyoruz ?" güldü ve kafasını salladı."Ergen filmleri izleyecek değilim.O yüzden de-"

Elindeki filmleri alıp yere koydum.Gözlerini bana çevirdiğinde onu öptüm ve yüzünü ellerim arasına aldım."O yüzden film izlemek yerine başka bir şey yapsak ?" bazen dürüstlüğüm ve içimden geçenleri direk aktarma huyum beni rezil edecekti.Ama buna değerdi sanırım,veya umarım.

"Noel arifesinde,hem de tesadüfe bak ki babam yokken sürpriz yapıp buraya geliyorsun.Film izlemek için mi ?" Sevişmeye meraklı ergen kızlar gibi görünmek istemiyordum ama seks sembolü seçilen Nick Jonas karşımda soyunuyor gibi şeyler söylüyordum.Kafamı duvara vurasım gelmişti,ya da Nick'in kaslı göğsüne...

Beatrice ‖ stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin