Chapter 6 ‖ Blonde

10K 685 169
                                    

Duyuru : Karakterimiz Emma Stone değil artık,beğenmedik çünkü ^^ Aslında Emma Stone'u turuncu ve sonrasında sarışın olduuğu için seçmiştim,neyse.Artık sarışın olacağı Amber Heard olacak.Multi'de :3

___

"Aklımda Anastasia Steele olmak vardı ama bir Mrs.Grey ile karşılaşmaktan korktum." diyerek kahkaha attım.Lizzie karşı taraftan gülerken bir an duraksadı."Peki şu an nesin ?"

"Heinz." diyerek tepkisini bekledim."Bana bir ketçap şişesi olmadığını söyle Beat."

"Hem de en acılısından." diyerek dalga geçtim."Aklıma gelen en iyi fikir bir TARDIS olmaktı fakat Henry Doctor olacağını söyledi.Bana binmesini istemezdik değil mi ?" dediğimde kahkaha patlattı."Pekala en acılı Heinz,sana iyi eğlenceler.Yoksa ateşli sarışın mı demeliyim ?" diye devam ettiğinde aynadaki iki yana tutturulmuş sarı saçlarıma baktım.

Gülümsedim,geçen hafta boyamayı beceremediğim için kuaföre koşmuştum.Lizzie bir hafta dalga geçmişti,ama sonucu o bile kıskanmıştı.Babam sadece artık bana bakamazken bile bunu sindirip Harry ile karşılaşmak için can atmıştım.

Sadece babam bir pürüzdü ama,buna alışmalıydı.O annemi aşmış bir kadınla görüşüyordu ve benim bu hareketi yapmama bozulmuştu.Büyümesi gereken oydu.

"Nasıl istersen patron." dediğimde telefonu kapattım.Henry dışarıda bekliyordu.Anahtarlarımı saksıya sıkıştırmıştım,telefonumu da almayacaktım.Babam zaten okulun etrafında olacaktı.Şu kelebekçi için.

"Vay canına Henry,çok havalı olmuşsun." diyerek koluna girdim."TARDIS olacağını sanıyordum,bu yüzden bu papyonu taktım." sitem etti."Bedenime göre kalmamış.Kusuruma bakma lütfen."gözlerimi devirdim ve arabaya bindim.Kapımı kapatırken koşarak sürücü koltuğuna geçti.Uzun bir gece olacak.

_______

"Eugene Amber Lisesi'nin Cadılar Bayramı Partisi'ne hepiniz hoşgeldiniz!Tüm gece sıkıcı öğretmenlerin gözetimi altında olmamıza rağmen çok eğleneceğiz.Haydi burayı sallayalım!"

Çığlıklar yükseldiğinde herkes dans etmeye başladı.Bunu yapamayacağım ve beceremeyeceğim için Henry'den sıyrılarak büfeye ilerledim.Kurabiyelere uzandığımda müzik sesi burayı yıkacak dereceydi.O yüzden bir kaç kurabiye alıp arka bahçe kapısına ilerledim.Duvara yaslandığımda kurabiyeyi ağzıma tıktım.

Böyle sıkılacağımı biliyordum,neden geldim ki ?

"Çünkü aptal sarışının tekisin B." diyerek söylendim kendi kendime.

"Kendine haksızlık etmemelisin güzelim." tanıdık sesi duyduğumda tereddütle başımı yan tarafa çevirdim.Karanlıktan yüzünü göremiyor olsam bile bunun Harry olduğundan açıkça emindim."Sarışınlar en iyisidir." diyerek bir adım öne çıktı.Işığa geçtiğinde gözleri kamaşmıştı ama sonrasında kim olduğumu açıkça görebildi.

"Ufaklık?" dehşete düşmüş gibiydi."Sen.." dedi ve yanıma gelip saçlarıma dokundu."Kendine ne yaptın böyle ?" 

"Sakinleş.Saçlarımı beğenmiyordun,al işte.Boyadım." gülmüştüm.

"Sen..iğrenç birisin.Bunu nasıl yaparsın ? Bu hakaret demektir!" diye gürledi.İğrenç mi ? Ne yapmıştım ki,istediğini vermiştim ona.

"Sen bir hakaretsin,bunu düzeltmeliyim." diyerek kendi kendine konuştu.Daha sonra kolumdan tutup beni okula geri soktu.Koridorda neredeyse koşarak hareket ederken ona yetişmek zordu.Bir şeyler mırıldanmaya devam ediyordu.Bunun nesi vardı böyle ?

Köşeyi dönerek erkekler tuvaletine girdi.Arkasını dönüp beni belimden kavradı ve lavobonun önüne getirdi.Arkama geçerek çeşmeyi açtı.

"Sen ne-" demeye kalmadan başımdan tuttu çeşmenin altına soktu.Parmaklarıyla saçlarımı karıştırırken arkamdan baskı yapıyordu."Ne hadle saçlarını sarı yaparsın!Aptalın tekisin!"diyerek bağırdı.

Suratımdan akan suya karşın nefes almak sıkıntılıydı.Ellerimle ona vuruyordum ama arkaya fazla uzanamadığım için etki etmiyordu.Lanet olsun!

Beni geri çekti ve soluklanmama izin verdi."Hiç düşünemedin mi ? Layık olmadığını hiç aklına getirmedin mi?! Saygın yok mu ?! Layık değilsin sen?!"

Tekrar çeşmenin altına soktuğunda saçlarımı yoluyordu resmen."Dur,Ha-"

"Kes sesini!" diye kükredi.Artık dayanamazken büyük bir çığlık kopardım.Kendimi geri iterken sendeledi ve geri çıktı.

Ona doğru döndüm."Sen manyaksın!Delisin,sosyopatın tekisin!Sen ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırdım.İçimdeki öfkeyi durduramıyordum.Ne hakla böyle bir şey yapardı ?

"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın!Hakkın yok,yok,yok!" dediğimde her vurguda göğsüne vurdum.Son darbede ellerim göğsünde kaldı.Gücüm tükenmişken gözyaşlarımın aktığını yeni fark etmiştim.

Ben..ağlamıyordum değil mi ?

Gözlerimi onun gözlerine dikerken ellerini belime uzattı ve beni kendine daha da çekti.Kafamı onun göğsüne yaslarken,bütün her şey silindi gitti.

Hıçkırıklarım boğazımı yakarken gözyaşlarım onun gömleğinden yol izliyordu.

Bir eli kalçalarımdan bacaklarıma indi.Oraya destek verirken diğer eliyle sırtımdan destekledi.Başım hala onun göğsündeyken beni kucağına aldı.Sımsıkı kavrarken geldiği yolu izledi.Islak saçlarım gözyaşlarımla birlikte ona bir gömlek borcu yapmıştı.

"Sana bir daha karşıma çıkma dedim Beatrice,neden yaptın?"

Gözlerim kapanırken bir kapıyı açıp beni yatırdı.Kapıyı kapatırken bir elin belime sarıldığını hissettim.Güvenli bir tutuşun..

"Neden kendini ateşe attın ?"

______

Oy vermeyi unutmazsanız çok çok sevinirim ^^

Video yapmayı bilen biri benimle iletişime geçebilir mi ?

Bolca öpüldünüz x

Beatrice ‖ stylesWhere stories live. Discover now