Chapter 19 || Harry Styles

3.8K 284 27
                                    

Ellerim titriyordu, dün gece uyuyamamıştım. Sürekli onu görürsem ne yapacağım, yakalarlarsa ona ne yapacaklar diye düşünüyordum. Beynim başa türlü işlemiyordu, ve şimdi Nikki karşımda oturmuş ve ellerimi tutarken bana beklentiyle bakıyordu.

Boğazımın kuruduğunu hissettim, dudaklarımı yalarken babamın çoktan tahmin ettiğini biliyordum.

"Arabasında bulmuştum," dedim ellerimi kendime çekerken. Tekrar ağlamaya başladığımda böylesinin daha iyi olacağını kendime hatırlattım. Başka bir kızı daha önce öldürmeden onu bulmalıydım, tek yolu buydu. "eşyalarını karıştırdığım için kızabilir diye cebime sıkıştırmıştım. Sonra da babam bulmuş, gerisini biliyorsun." Elleri tekrar ellerimi bulduğunda yavaşça sıktı.

"Bana bir isim söylemelisin Beatrice, senin için zor anlıyorum fakat planı yürürlüğe sokmam için bana o isim lazım." Kahverengi gözleri sıcak bir şekilde bakarken kafamı salladım.

"Harry, Harry Styles."

Ellerimi bırakıp ayağa kalktığında arkamda bir yere bakarak kafasını salladı. Arkama göz attığımda babam ve bir çocuk bilgisayar ekranına odaklanmışlardı. Birkaç saniye sonra babam geri çekilip arkasındaki dolabı yumrukladığında sonucun kesinleştiğini anlamıştım.

Kelebek Koleksiyoncusu Harry'ydi.

Nikki telefonda birileriyle konuşurken herkes bir koşuşturma içine girmişti. Benim ise tek düşündüğüm Harry'nin nasıl olduğuydu.

"Şimdi tek yapman gereken onu aramak ve buluşmak istediğini söylemek. Ama sakın Beatrice, sakın bunlardan bahsetme." Kafamı sallayıp elimdeki telefona daha da sıkı sarıldım. Bana yurtdışında olacağını söylemişti ama belki de bu da o yalanlardan biriydi.

İki ve ya üç kere çaldıktan sonra kalbimin ritminin bozulmasına sebep olan sesini duyduğumda iç çektim.

"Sevgilim ?" dedi tüm neşesiyle. Hoparlörde olan telefonu bütün merkez dinlediği için biraz da olsa çekinerek ona: "Sevgilim." diye cevap verdim.

"Ben de tam seni arayacaktım, işim erken bitti ve istersen seni almaya gelebilirim." Babam sinirle gerilirken Nikki elinden tutup bir şeyler fısıldamaya başladı. Karşımda oturan kel adam bana telefonu işaret edip kafa sallarken sanki görebilecekmiş gibi kafamı hızla salladım.

"Almana gerek yok, terkedilmiş kilisede buluşmaya ne dersin ?"

Birkaç saniye sonra onayladığında ona bana verilen saati söyleyip telefonu kapattım. Herkes derin bir nefes alırken, ben diken üzerinde gibi hissediyordum. Ona ihanet etmiş gibi hissediyordum kendimi ama aklıma dün düşündüklerim geldiğinde içimi rahatlatmaya çalıştım.

"Aferin Beatrice, şimdi George senin için planın üzerinden bir kez daha geçecek tamam mı ? Baban, ben ve ekip şimdi yola çıkıyoruz. Onu gördüğünde sakin olmanı istiyorum, bir şey bilmiyormuş gibi davran. Biz her hareketini izliyor olacağız."

Cevabımı beklemeden yanımdan ayrıldığında aynı koşuşturmaca tekrar başlamıştı, herkes sonunda bu davanın bitmiş olmasına seviniyordu, ama ben bitmesini istemiyordum. George masadaki krokiden bir şeyler gösterip, bir kez daha demem gerekenleri sıraladığında sadece kafamı sallayıp onunla birlikte çıkışa ilerledim.

Telefon parmaklarımın arasında sıkıca dururken onu arayıp gelmemesini, kaçmasını söylemek istedim. Ama aklımda Lisa'nın çığlıkları yankılandı, Harry'nin ayaklarının ucunda kıvranırken ona yalvarışları kulaklarıma doldu. Geniş hayal gücüme bunun için teşekkür ederken dudaklarımı kemirmeye başladım. Bu hikayede ikimiz için de mutlu son yoktu, ama belki de ben sonu doğru yoldan bulabilirdim. Bir kızın hayatı daha kurtulmuş olurdu, onlarca ailenin içi rahatlardı ve bunların içinde sadece ben kaybederdim. Sanırım buna değerdi.

Araba ezbere bildiğim yokuştan yukarı çıkarken dikiz aynasından saçımı düzeltip gözyaşlarımı sildim.

Bencillik etmenin sırası değildi, babama yardım etmeliydim.

Ama yardım etmek istiyor muydum bilemiyorum.

______

Uzun bir süreden sonra yeni bölüm yüklediiiiiim iştte! Arayı açtığım için özür dilerim, lütfen oy vermekten çekinmeyin :):):):):)

Finalide bu hafta yükleyeceğim arayı fazla açmak istemiyorum. Öpüldünüz x

Beatrice ‖ stylesWhere stories live. Discover now