Chapter 16 II Normal People Issues

4.2K 359 64
                                    

"Sen neden bahsediyorsun Beatrice?" dedi kaşlarını çatıp bana yaklaşırken.Zar zor bastırdığım hıçkırıklarım arasından derin bir nefes alıp kollarımı birbirine bağladım."Kızları öldürüp işkence edenin ben olduğumu mu düşünüyorsun ?" dediğinde gözlerim yeniden dolmaya başlamıştı.Yine de derin bir nefes alıp kendimi tuttum ve sırtımı dikleştirdim.Hala ona sarılmak istiyordum ama bunu yaparsam yalan söylediğimi düşünüp gidecekti.

"Henüz hayır demedin." dedim ona bir adım atarak."Hayır!" diye bağırdığında etrafa bakındım.Ama hala ikimizden başka kimse yoktu ve düşüncelerim beni korkutuyordu."Bunu nereden çıkardın Beatrice?" şüpheli ses tonu içimdeki korkuyu arttırırken hemen dibimde olması heyecanı da körüklüyordu.Ona ihtiyacım vardı.

"Sadece..boşver." dediğimde gözlerimi gözlerine çevirdim.Bir kaç saniye sonra yumuşayan bakışlarını gördüğümde gülümsemeye çalıştım."Sanırım sana biraz haksızlık ettim,kusura bakma.Baban bizi öyle gördükten sonra biraz ayrı kalsak iyi olur diye düşündüm ama yapamıyorum ufaklık,senden uzak kalamıyorum." kafamı salladığımda dudaklarıma değen dudakları sanırım en çok ihtiyacım olan şeydi, düşüncelerimi benden uzaklaştıran tek şeydi.

Harry'nin Ağzından

Benden şüphelenmesinin elbette bir nedeni vardı,bana öylesine bu soruyu sormazdı.Acaba babası veya Nikki bir şey mi söylemişti ? Ya da belki de dövmem yüzündendi,babası da görmüştü sonuçta.Ve gerektiğinden daha fazla incelemişti.Belki de bir şey bulmuşlardı ama zannetmiyorum,her zaman her olasılık için her şeyi yok ederdim.Ama bunun peşini bırakmamam gerekiyordu,kurtuluşuma bu kadar yakınken olmazdı.

Bu yüzden kollarım arasında duran Beatrice'e daha da sıkı sarıldım.Kurtuluş biletim oydu,şüpheleri üzerimden çekmeme yardımcı olan oydu,son oydu.

"Bana gidelim mi ?" dedim turuncu saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken.Kafasını hafifçe sallayıp gülümsediğinde ona en içten gülümsememi yolladım. Beatrice'in kalbini kırmayı istemedim,çünkü o benim için özeldi.Ve bu kelebek olayının dışında da benim için bu kadar anlam ifade etmesi doğru gelmiyordu.Onunlayken eğleniyordum ama bunun tek bir kötü yanı vardı.

Kendimi normal insanlardan hissediyordum.

He ne kadar ondan uzak kalıp kendime gelsem de bunun uzun sürmeyeceğinin bende farkındaydım ve şimdi buradaydık.Arabamda hemen yan koltukta oturuyordu ve bana insan olmanın ne kadar acınacak bir şey olduğunu hatırlatıyordu,yine de yanımda olmasını seviyordum.

"Baba?" dedi ben selektörleri yakıp biraz sonra köşeyi dönerken."Hayır,ben iyiyim. Harry ile birlikteyim,tamam mı ? Endişelenmene gerek yok,yarın eve geleceğim." susup karşı tarafı dinlediğinde kaşlarımı çatıp rahatsızca kıpırdandım.

"Onun yanında güvendeyim,merak etme lütfen.Görüşürüz." telefonu kapatıp bana gülümsediğinde söyledikleri sanki zihnime kazınmıştı.

Onun yanında güvendeyim.

Benim yanımda kendini güvende hissediyordu,bu yüzden sürekli kendimle çelişiyordum.Beatrice benim kurtuluşumdu ve benim yanımda güvendeydi,onu da yanımda götürmeliydim.Son kelebek Tanrı'mın yanına tek değil,benimle gitmeliydi.

Beatrice sonsuza dek benim olmalıydı.

___

Bölüm kısa olmuş yorumlarınızı görür gibiyim ama sınıra yaklaşmamış bile olmanız gerçekten moralimi çok düşürüyor.Bu yüzden sınır falan koymuyorum,gerisi size kalmış.Okunma sayısı ile oy sayısı arasında o kadar çok fark var ki,bu yüzden bölümleri kafa patlatarak uzatmayıp kaldığı yerde bırakmaya karar verdim.Keyfiniz bilir kelebekler,öpüldünüz x


Beatrice ‖ stylesNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ