Chapter 18 || Little Girl's Big Help

4.6K 330 38
                                    

Şarkıyla :)

___

Beatrice'in annesi beni terk ettiğinde, sadece bir not kağıdıyla başkasına aşık olduğunu ve artık buna katlanamadığını belirttiğinde, dünya benim için durmuştu. Zihnimdeki dünya anlayışı tepetaklak olmuştu. Sürekli olarak kafam karışıyordu ve panik halindeydim. O gece içimde oluşan kocaman boşluğu doldurmak için 11 yaşında annesinin nerede olduğunu soran küçük kıza sarılıp beni terk etmemesi için yalvarmıştım.

Kısa kollarını boynuma sarıp kocaman gülümsediğinde 'her şey düzelecek' diye fısıldamıştı. Ama onu yatağının altındaki, dolabının içindeki ve duvarların arkasındaki canavarlardan korumam için söz vermemi istemişti. Rüzgarlı havalarda camına çarpan ağaç dalından, asansör çalıştığında çıkan gürültüden ve karanlıkta hissettiği kıpırdanmadan korumam içinde. O gece annesinin gözlerini andıran büyük mavi gözlerine bakmış ve onu her şeyden ve herkesten koruyacağım için yemin etmiştim.

Mutfak masasının biraz ötesinde ilk adımlarını atmasının ardından kafasını mutfak masasına çarptığını, ilk sözcüğünün 'kedi' olduğunu, ben her seferinde işten döndüğümde beni pencereden izlerken ki bakışlarını, bisikletten ilk düştüğünde baba diyerek ağladığını, okul için hazırlanırken pijamalarının içindeki dansını, sınıf tiyatrosunda arkadaki ağaçlarından birini oynadığında nasıl mutlu olduğunu aklıma kazıdığım küçük kızım, karşımda oturmuş ve o mavi gözlerle beni izliyordu.

Kollarımı tekrar ona sarıp yine 'her şey düzelecek' demesini istiyordum. Kedicikli pijamalarının içinde merdivenlerden aşağı inip, elimden içki şişesini alıp kabus gördüğünü söylemesini istiyordum. Minik ellerini yanaklarıma koyup suçluları yakalayıp yakalamadığımı sormasını, onları nasıl alt ettiğimin hikayesini üçüncüye anlatmamı hevesle beklemesini istiyordum. Şimdi ise 6 genç kızı acımasızca katleden sapığın teki kızımın peşindeydi, onu kaçırıp boğazına ipi sararak öldürdükten sonra duvara sabitlemek istiyordu. Bu düşünceyle kafamda canlanan görüntüler beni sinirden kudurtsa da, onu koruyup korumamak benim elimdeydi. Sözümü tutup tutmamak benim elimdeydi, onu o canavardan kurtarmak benim elimdeydi. Şimdi ise onu o canavarın önüne yem olarak atacaktım, çünkü başka çarem yoktu.

Derin bir nefes alıp kanıt torbasının içindeki kağıdı masaya koyarken gözlerinin içine baktım. Bakışları torbayla benim aramda gidip gelirken onu alıp şehri terk etmek istedim. O canavarın bulamayacağı bir yere, ama o gelmezdi. Kedicikli pijamalı küçük kızım aşık olmuştu, ve benim bu konu hakkında bile yapabileceğim bir şey yoktu.

"Bana bu kağıdı nereden bulduğunu söyler misin bebeğim?" kaşlarını çattı ve gözlerini bana çevirdi. "Neden kanıt torbasının içinde ?" tahmin ettiğim gibiydi. Cevabı şak diye alamazdım hiçbir zaman, kolay olmasını beklemiyordum.

"Çünkü öyle olması gerekiyor. Ve lütfen Brice bana bu kağıdın kime ait olduğunu söyle."

"Yerden buldum." hemen cevap verdiğinde gözleri heyecanla açılmıştı. Bıkkınlıkla nefesimi üflerken inanmadığımı anlamıştı. "Nikki ile konuşmak istiyorum." dedi hiç beklemediğim bir şekilde. "Bu oyuncak değil Brice, beni anlamanı bekliyorum tatlım. Dudaklarının arasından çıkacak isim hayat kurtarabilir."

"Nikki'yi çağır, onunla konuşmak istiyorum. Çü-"

"Beatrice," dedim tüm ciddiyetimle. "seninle bir şey konuşmalıyım."

Beatrice'in Ağzından

Babamın ismimi kısaltmadığı bazı zamanlar olurdu. Bana kızdığı zamanlar ya da kötü bir şey olduğu zaman. Ama bu sefer yüzündeki ifadeyi okuyamıyordum, mavi gözlerini kaçırıp pencereye çevirdiğinde oturduğum yerden kalkıp yanına oturdum.

"Sana bu Kelebek Koleksiyoncusu davasını alırken ne dediğimi hatırlıyor musun ?" dedi gözlerini bana çevirirken. Kafamı salladım ve dikkatli olmam gerektiği hakkında yaptığı uzun konuşmayı hatırladım.

"Bana o kağıdın sahibini söyle Beatrice." Kırgın çıkan sesiyle ellerini tutarken içimi kaplayan korkuyu göz ardı etmeye çalıştım. Ama babamın konuşmasını beklerken büyüdükçe büyüyor ve sol tarafıma ağırlık çöküyordu. "Kurbanın üzerinde bulduğumuz el yazısıyla birebir uyuşma var. O kağıdın sahibi, o genç kızları öldüren kişinin ta kendisi."

Kalbim hızla atarken nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım. Gözlerim tek bir noktaya odaklanırken sanki etraf kararıyor gibiydi. Kulaklarım uğuldamaya başladığında bu savaşı uzun süredir verdiğimi hatırladım. Aşkım ve mantığım arasında süren bu savaş bana bu duyguyu ilk kez yaşatmıyordu. Endişelerimin, şüphelerimin ve tüm o işaretlerin haksız olmasını dilemiştim. Yanlış olmasını, hatalı olmasını istemiştim. O gece onun evinde bana dokunurken, öperken ve kulağıma beni sevdiğini fısıldarken hiçbir şeyi istemediğim kadar bunların yanlış olmasını istemiştim. Aşık olduğum adamın böylesine korkunç bir şey yapacağına inanmamıştım, inanamamıştım.

Sürekli 'belki de kağıt başkasına ait' diye kandırmıştım kendimi, 'o yapmaz' diye. Ama masada duran torbanın içinde bulunan kağıttaki mürekkep izlerinin sahibi oydu, 6 genç kızın kanının bulunduğu eller gibi. Hala inanmak istemiyordum, yine de onun kollarında olmak istiyordum. Aptalın tekiydim, bunca zaman nasıl görememiştim ? Bana ilk kez dokunduğu gece bir ceset daha bulunmuştu, bir kızı öldürdüğü gece benim yanıma gelmişti. Nasıl böyle soğukkanlı olabilirdi ? Her şey yalandı, dokunuşları,öpücükleri,sözleri ve bakışları. Bunca zaman ne kadar da körmüşüm ? Beni kiliseye götürdüğü zamanki davranışları, cadılar bayramında saçlarımı gördüğünde 'layık değilsin' diye bağırması, belki de beni sadece babama yaranmak için kullanmıştı.

Yanağıma süzülen göz yaşını sildiğinde babama döndüm. "İyi misin tatlım ? " hıçkırıklarım boğazımda düğümlenirken kafamı iki yana salladım. İyi değildim, hiç iyi değildim çünkü o bunca şeyin sorumlusuyken bile ben yine onun kollarında ağlamak istiyordum.

"Sana ihtiyacımız var Beatrice, senin yardımına ihtiyacımız var prensesim." Kafamı göğsünden çektim. Bana sarılı olan kollarını geri çektiğinde eksikliğini şimdiden hissetmiştim.

" Ne gibi bir yardım ?" derin bir nefes alıp gözlerime baktı.

"Yeni bir kelebek olmak gibi."


____

Geciktiği için üzgünüm ama dediğim gibi bir yayıneviyle görüştüğüm için gecikmeliydi. Henüz bir kesinlik yok ama işimi şansa bırakmak istemedim. Yeni bölüm biraz gecikecek,haberiniz olsun hatta onaylanırsa gelmeyebilir bile :(

Öpüldünüz kelebekler x


Beatrice ‖ stylesWhere stories live. Discover now