Ask me to stay II FİNAL

1.7K 95 7
                                    


Ask Me To Stay adlı hikayedeki her bölüm, her cümle, her kelime Çağnur'a -gelbikahveyapayim- ithaf edilmiştir. Yazdığım kelimelere ve Derin'e verdiği değer için küçük bir teşekkür. Derin'le benzer hallerine, anılarına, ortak yanlarına öpücük.

Çok uzun zaman oldu, bazen hiç gelmedi içimden yazmak bazen de Derin'le sarılıp aşka inanmak istedim. Bu hikaye benim için Kerem Sayer olarak başladı ama Derin Kaya olarak bitti.
Derin'in aşkına saygı, Derin'in aşkına övgü, Derin'in aşkına bin teşekkür.

Umarım bugüne kadar okuduğunuz cümlelerden memnun kalmışsınızdır, umarım kalbinizde minik de olsa bir iz bırakmıştır kelimelerim.
Bu hikayeye harcadığınız her dakikaya teşekkür.
Hoşça kalın...
İrem.

Bölüm şarkısı : Vega - Herhangi Bir An.
(Teoman'ın Kupa Kızı ve Sinek Valesi, isimli şarkısının orjinali)
Fotoğraf : Pacey & Joey (Dawson's Creek, 3x23)
Derin'in izlediği dizi : One Tree Hill
Barda çalan şarkı : Taylor Swift - I Knew You Were Trouble
___________________________________________________________________________

Kaç kere geldim bu eve, kaç kere kahkahalarla güldüm, kaç kere bu duvarlar duydu kendimden bile saklayıp Kerem'e anlattıklarımı, kaç kere uyudum sevdiğim adamın boynuna değerken burnum, kaç kere oturdum şu balkonda gecenin serinliğinde, kaç kere mutlu oldum... Hepsini hatırlıyorum, burada bu salonda oturduğum her anı, mutfakta kahve yaptığım, kahvaltı sohbetleri ettiğim anları, banyoda dişlerimi fırçalamamı dahi hatırlıyorum ama en çok en çok o sabahı hatırlıyorum. Beni yarım bırakan sabahı. Onunla bir bütün olduğumu bile fark etmemişken yarım kaldığımda anladığım, anladığımda ise üşüdüğüm o sabahı. Ben üzülünce midenin ağrıdığını da terk edilince üşüdüğünü de aynı adam sayesinde öğrendim. Ben bir bütün olmayı o bütünü hiçe sayılarak gidildiğinde eksik kalmayı da aynı adam sayesinde öğrendim. Ben gözümden yaş gelene kadar gülmeyi de, akacak yaş kalmayacak kadar göz pınarlarımı kurutmayı da aynı adam yüzünden öğrendim. Gittiğinde başka bir mevsimdi, gittiğinde yaza yakındı, gittiğinde çiçekler umudu fısıldıyordu, oysa benim içim çoktan kara kışa hazırdı. Döndüğünde ise kar dizime ulaşmıştı, sokaklara renk katan çiçekler yerini hüzünlü ağaçlara bırakmıştı, ıslak sokaklar buz tutmuş kaldırımlar vardı ama benim içime hindi bağ üflenmişti, benim içimde ilkyaz heyecanı kıpırdamıştı. Kerem işte, mevsimlere bile kafa tutar, onların bile işleyişini bozardı.

Şimdi burada böyle otururken, hep çok rahat bulduğum gri koltukta, aklıma dolan onlarca kelime arasında hala en çok adını kuruyor dudaklarım. Oysa cümleler biriktirdim ben yokluğunda ama değil şimdi cümle kurmak, ağzımdan çıksa çıksa adı çıkar. O da bir haykırış, bir yakarıştan öteye gidemez. Ben yine döner dolaşır onun adının kıyısına ilişirim, yerleşir orayı evim bellerim, ben yine onun adıyla başlar adıyla bitiririm ne varsa ömre dair.

Karşımda duran koltuğun kapıya yakın kısmında otururken huzursuzca ensesini kaşıdı, gözleri benim dışımda bir odak aramak için son bir tur attı tavanda ardından parmakları dizinin üzerinde ritim tutmaya başladı. Dudakları üçüncü kez açıldı bu sefer bir şey söylemeye daha da yaklaşmıştı ki yerinden kaldı, birkaç ses çıkartıp parmaklarını bana doğru uzattı bu haliyle fazla gülünesiydi ama içindi bulunduğumuz duruma en absürt eylem olurdu.

"Kahve?" Başımı salladığımda göz hizamdan ayrılıp mutfağa yöneldi.

Yerimden kalkıp son kez aylar önce geldiğim salonu adımladım, her şeyin yeri bıraktığım gibiydi. Çerçevelerin olduğu yere gittiğimde ezbere bildiğim fotoğraflara göz gezdirdim. Kerem'in mezuniyetinden kalma bir fotoğrafı elime aldım, bir kolunun altında Begüm diğerinde Ece vardı, bu istemsizce yüzümü buruşturmama neden olmuştu. Çerçeveyi bıraktığımda Kerem'in varlığını hissettirmek için homurdandığını duyup beni hoş karşılayan tek yere, gri koltuğa döndüm.

Ask Me To StayWhere stories live. Discover now