Isınamazsın ağlarken.

1.7K 102 6
                                    

Okuldan eve erken dönmenin huzuruyla odama girdim. Bu eve ve odaya fazlasıyla erken uyum sağladım. Alışkanlıklarımdan vazgeçmem genelde kolay olmaz ama bu sefer çevremdeki insanların da etkisiyle kolay bi' adapte süreci geçirdim. Bunda Begüm'ün etkisi çok büyük, eğer onunla tanışmasaydım bölümden birkaç kişiyle sınırlı kalırdı iletişimim. Doğum gününe bir hafta kaldı ve ben ona çok güzel bir sürpriz hazırlamak istiyorum ama bunu yapabilmem için onu en iyi tanıyan insanların yardımına ihtiyacım var. Parti Begüm'ün uzmanlık alanı, bugüne kadar herkesin doğum günü organizasyonunu o yapmış, bu kez de ona sürpriz parti yapılmalı. Önce nerede ve nasıl olacağına karar vermem lazım, evde olmaz, hemen anlar. Asla tahmin etmeyeceği bir yerde olmalı.

Çantamı attığım yeri bulmak için odama bakındım ama burada değildi, hole doğru yürüdüm, ayakkabılığın üstüne bırakmışım. Bu aralar çok dalgınım. Üstün bir çaba harcadıktan sonra telefonu bulabildim. Rehberde Arda'nın adını bulup ara düğmesine bastım.

"Derin." diye açtı telefonu, fazla coşkulu bir sesle.

"Arda, nasılsın?"

"İyiyim canım, sen?"

"İyiyim ben de. Hani geçen gün konuşmuştuk ya Begüm'ün doğum günü için, bir şeyler planlamamız lazım."

"Canım ben şimdi dersten çıktım şirkete gidiyorum, toplantı var."

Ya dersi var ya da şirkette işi, ne zaman planlayacağız biz bu partiyi.

"Anladım. Ben kendim bi' şeyler düşünürüm artık." dedim üzgün bir sesle.

"Derin, bir dakika bekler misin?" dedikten sonra biriyle mırıldanma seslerini duydum. Begüm için, ne işin var sanki gibi bir şeyler söyledi. Karşıdaki kişi önce kabul etmedi, Arda daha da ısrar etti. İyi tamam, diyen Kerem'in sesini duydum. Kerem mi? Hayır olmaz. Hayatta olmaz, o öyle üsten üsten bakarken, yargılayıcı cümlelerle homurdanırken asla bi' fikir üretemem.

"Derin, Kerem sana yardım edecek."

"Gerek yok, işi falan vardır. Biz, sen uygun olunca birlikte hallederiz." Panik halinde aklıma gelen ilk cümleleri sıraladım.

"Bu görev için en uygun kişi Kerem, inan benden daha çok işine yarar." Gülmesini bastırmaya çalışan bir hali vardı. Kerem'in ona dik dik baktığına eminim.

Haklıydı. Sarışın hakkında en detaylı bilgiye sahip ikinci kişi Kerem'di. Mecburen kabul edecektim.

"Tamam, evdeyim, buraya gelsin." Sesimdeki hoşnutsuzluğu yansıtmamaya çalıştım.

"Tamam, görüşürüz." deyip kapattı telefonu.

Dışarıya çıkma ihtimalimize karşı üstümü değiştirmeye karar verdim. Odama tekrar döndüğümde fazla dağınık olduğunu fark ettim. Kitaplar ve notlardan görünmeyen çalışma masama yöneldim, kitapları üst üste dizdikten sonra notları dosyaya yerleştirdim. Etrafa dağılan kalemleri toparladım, yandaki makyaj masasına dönüp orayı da hızlı bir şekilde düzelttikten sonra minderin üzerindeki kıyafetlerimi askılığa astım. Şimdi ne giyeceğime karar vermem lazımdı.

Siyah dizleri yırtık kotumun üstüne uzun, siyah, omuzları zımbalı kazağımı giydim. Banyoya gidip saçlarımı biraz ıslattıktan sonra fırçaladım, gözlerimin altı hala şişti, yüzüme hafif bir kapatıcı sürdükten sonra aynadan yansımama baktım. Beş dakika önceki halimden daha iyi göründüğüm kesindi ama bir şey eksikti. Makyaj masama koşup  rimelimi aramaya başladım, çekmecenin derinliklerinden çıkartıp yoğun olmayacak şekilde sürdüm. Şimdi tamam oldu. Mutfağa gitmeye yöneldiğim sırada kapı çaldı.

Ask Me To StayWhere stories live. Discover now