16

2.3K 145 24
                                    


Madison kendi kendine konuşurken Jamie'nin uyandığını fark etmemişti. "Harvey burada kalmana izin verdi demek?"Jamie gülümsedi. 

"Sen de şaşırdın di mi?" Dedi Madison. "Bu hiç onluk bir hareket değil." 

"O nerede bu arada?" Harvey ortalıkta görünmüyordu. 

Madison dudaklarını büzdü. "Gerçekten bilmiyorum." Dedi. 

"Belki de bizi bırakıp gitmiştir." Kendi kendine güldü.

"Beş dakikalığına tuvalete gittim ve siz ikiniz hemen arkamdan mı konuşmaya başladınız?" Harvey gözlerini kıstı. Ama sinirli olmadığı her halinden belli oluyordu. Hatta diğer günlere kıyasla bugün keyifli bile sayılırdı. 

"Benim kafama takılan bir şey var." diye konuyu dağıttı Madison. "Neymiş o?" diye atıldı Harvey. 

"Carl istediğinde buradan çıkabileceğini söyledi ama nasıl? Neden sen istediğinde gidebiliyorsun da biz yapamıyoruz?"

Harvey elindeki su şişesinden bir yudum aldı. "Basit." Dedi. "Buraya kendi isteğiyle gelen hastalar belli bir süre sonra çıkabiliyor. Ayrıca neredeyse buradaki herkes benim hikayemi biliyor. Altı yaşımdan beri buradayım." 

"Burası artık senin evin..." diye fısıldadı Madison. "O yüzden gitmek istemiyorsun." 

Harvey dudaklarını araladı ama bir şey demedi. Ne diyebilirdi ki? Madison haklı bir tespitte bulunmuştu. Harvey'nin dışarıdaki hayat hakkında en ufak fikri yoktu. Onun bildiği her şey bu dört duvarın içindeydi. 

Madison aniden nefesini tuttu. Biri odanın kapısını tıklatıyordu. Harvey sessiz olmalarını işaret etti ve "Banyoya geçin." diye fısıldadı. Temkinli adımlarla kapıya doğru yürüdü. Gelen hastanenin müdüresiydi. Caroline Hudson. Harvey onu hiçbir zaman sevememişti. Kadın da Harvey'e bayılmıyordu tabi ki. 


"Harvey... Ne kadar da büyümüşsün." dedi ve kendini zorla içeri ittirdi. Ufak tefek olmasına rağmen güçlüydü.

"Buraya ilk geldiğinde minik, tatlı bir çocuktun. Şimdi kocaman olmuşsun." Odanın içinde sinsi sinsi gezerken banyonun kapısına gelince durdu. Harvey de kapıyla onun arasında duruyordu. "Bu çok eskidendi Bayan Hudson." 

"Doktor Hudson..." diye düzeltti kadın. 

Harvey kibar bir tonla "Buraya neden geldiğinizi sorabilir miyim lütfen?" dedi.

"Biliyorsun ki burada kalmana izin vererek büyük bir risk alıyorum..." Dedi. Sonunda banyodan uzaklaşmıştı. Ama Harvey her ihtimale karşı kapının önünde durmaya devam etti. "Evet biliyorum."

"Seninle açık konuşacağım. Baban ödemeleri senelik olarak yapıyordu. Ama iki ay geçmesine rağmen bu senenin ödemesini hala alamadım. Ona ulaşamıyorum da..."

"Babam öldü." dedi Harvey soğuk bir sesle. Caroline inandırıcı olmayan bir şefkatle ona sarılmaya çalışınca Harvey kendini geri çekti. Kadın bozulduğunu belli etmemeye çalışarak eski yerine yürüdü. "Burada kalmaya devam edeceksen ödeme yapman gerekiyor."

"Buna gerek kalmayacak Bayan Hud-- Pardon Doktor Hudson. Yarın buradan çıkıyorum." Dedi Harvey ukala bir tavırla. 

Kadın kafasını sallayarak gülümsedi. "Bu harika!" 

En büyük gelir kaynağını kaybettiği için üzülmüş olmalıydı. Ama Harvey'nin umurunda bile değildi. "Size kapıya kadar eşlik edeyim." Dedi artık gitmesi gerektiğini vurgulayarak. Kadın çıkar çıkmaz Madison banyodan dışarı atladı. 

PerukWhere stories live. Discover now