Bölüm 12 - Araştırma

2.4K 272 101
                                    

"Şimdi; sonuçları değil, başlangıçları değiştirme zamanı..."




Kendimi hissedemiyordum, ruhum bedenimde değil gibiydi. Kendini özgürlüğe mi bırakmıştı acaba?
Vücudum yok gibiydi. Sanırım beynim artık ele geçirilmişti. Artık ben, ben değildim. Kendi benliğimi hissetmiyor ve yönetemiyordum. Hareket edemiyordum.

Ed'in endişeli sesi kulaklarımı dolduruyordu. Onu duyuyordum. Ama gözlerimi açıp, bir cevap dahi veremiyordum. Bana ne oluyordu böyle?

Ben neye dönüşüyordum?

Kısa bir süre geçti aradan. Kendimi boşluğa bırakmak üzereydim. Bekliyordum bu sonsuz boşlukta kaybolmayı...
Ama tuhaf şeyler oluyordu, sandığımın aksine.
Bir güç beni itiyordu, kaybolmama karşı direnç gösteriyordu. Bana verdikleri her neyse, vücudumda dağılıyordu. İlacın, kanımda hızlıca ilerlediğini hissediyordum. Her hücreme çarpıp geçtiğini hissedebiliyordum.

Beynime ulaşan uyarıcı sinirler, geri dönüp tüm hücreme yerleşiyordu.
Her zerreme, uğrayan bu sinir hücreleri sanki orayı harekete geçiriyor, ruhumun bu isyanını bastırıyordu.

Bu ilaç, annemin bana verdiği zehirle savaşıyor, ve vücudumu koruma görevini üstleniyordu.

Ed'in endişeli sesi hâlâ bulunduğumuz yerde yankılanmaya devam ediyordu. Korkusu, ses tonundan kendini ele verirken gözümden bir damla yaş yavaşça özgürlüğe doğru süzüldü. Etraf sessizliğe boğuldu birden. Sonra bir elin, yanağıma dokunduğunu hissettim. Bu Ed'den başkası olamazdı. Bu hissiyatla tüylerim ürperdi aniden.

Eski halime dönüyor gibiydim. Eski gücümden daha fazlasını barındırıyordu her zerrem. Gözlerimi açmayı denedim.

Yavaş yavaş göz kapaklarım aralandığında etraf oldukça bulanıktı ya da ben öyle görüyordum.

Sesler yine yükselirken, etraf daha da netleşmeye başlamıştı. Ed, elimi tuttu.

"Selin, kendini nasıl hissediyorsun?"

Endişeli, meraklı bir çift göz...

Keny'nin esiri altında olup olmadığımı deli gibi merak ettiklerini anlayabiliyordum. Buna, tek kanıtları ses tonları ve bakışlarıydı.

"B-ben iyiyim Ed." dedim zorla gülümseyerek.

Ed'in rahatlaması ve bunu gören odadaki diğer uzaylıların da rahatlamasıyla ortama bir sakinlik indi aniden.

Ed, hiç beklemediğim bir anda bana sarılıverdi. Kemiklerimi hiçe sayarak, beni sıkması hoşuma gitsede ortam müsait olmadığı için öksürdüm hafiften, çekilmesi için.

Bu uyarıcı öksürme hareketi, mesajını doğu iletmiş olacak ki; Ed hemen kendini geriye çekti. Onun bu şaşkın haline sadece gülümsedim.

Ne kadar da korkmuş görünüyordu böyle? Yanaklarım kızarmaya başladığı an, odadaki uzaylılar biranda gözden kayboldu.

UZAYLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin