UZAYLI

Bölüm 16 - Şifre 1

"Başka bir arayışı olmayanın,
Başka bir buluşu olmayacaktır.."

Aristoteles

"Kim var orada?"

Egemen, Beril'in elinden tutarak onu çekiştirmeye başlamıştı

Beril şimdi ne yapacaktı?

Hiç tanımadığı bir insanı kurtarmak için savaşacak mıydı?

Yoksa riske girmeyip Egemen'i mi takip edecekti?

Savaş mıydı, kaçış mı?

Acele karar vermesi gerekiyordu. Bu zamana kadar bunun için uğraşmamış mıydı?
Hayallerinin peşinden pes etmeden koşmamış mıydı?

Şimdi korkup pes mi edecekti?
Hayır, ömür boyu bunun pişmanlığını yaşayamazdı.

"Üzgünüm Egemen. Bizden birisi var orada ve başı dertte. Bunca zaman bu hayali kurmadım mı ben?"

"Neyin hayalinden bahsediyorsun sen? Ölümünün mü?"

Egemen çileden çıkıyor ve git-gide sesini yükseltiyordu.

"Kim var orada dedim!"

Egemen ve Beril sesin geldiği yere doğru korku dolu gözlerle baktı. Ses oldukça yakınlarından gelmişti.

Beril, çantasının içinden silahını çıkardı. Umarım bu özel hazırladığı silah işe yarardı. Belki onları yok edemezdi ama en azından uyuşturarak biranlık felç edebilirdi.
Umarım işe yarardı.

İşe yaramazsa ölümlerini kendi elleriyle ayaklarına sermiş olacaktı.

Egemen'e dönerek kararını gözleriyle ifade etti.

"Egemen sen git."

"Saçmalama. Burada seni yalnız bırakamam."

Beril teşekkür edercesine gülümsedi ve sese doğru ikisi de yavaşça ilerledi.

Bakış açısına büyük bir yaratık çıkınca ikiside geriye doğru sendeledi.
Bu da neydi böyle?

Sarının en koyu renginde vücudu âdeta iki kardeşi ezmek ister gibiydi. Yaratığın gözleri kan kusuyordu. Beril arka tarafa bakınca gündüz gördüğü genç kızla uzaylıyı gördü. Hemen arkalarında biri insan biri uzaylı iki kişinin zincirlerle asılmış olduğunu farketti.

"Lanet olasıca insanlar! Liko işlerini hemen hallet!" dedi Başkolos Semirhab.

Liko, iki kardeşe doğru yaklaşırken Beril silahı ona doğrulttu. Ama karşılığında sadece iğrenç bir kahkaha aldı.

Beril ellerinin titremesine engel olamıyordu. Saniyeler içinde ya yok edecek ya da yok olacaktı.

"Allah'ım lütfen işe yarasın. Lütfen. Lütfen..." diyerek Liko'ya ateş etti.

İçinden çıkan sarı yapışkan bir sıvı Liko'nun yüzünün tam ortasına isabet etti.

"Ah, kahretsin!"

Liko olduğu yerde durdu. Yüzündeki maddeyi çıkarmaya çalıştı ama bu şey yüzünde aniden kurumuştu ve çıkmıyordu. Herkes tedirgin bir şekilde Liko'ya bakıyordu. Liko olduğu yere düştü.