Bölüm 24 - Finale Son 1 Adım

1K 105 21
                                    

Les Miserables
Victor Hugo

Sayıları yuvarlak içine aldı. Şimdi tek bulmaları gereken sayıların ne anlama geldiği idi. Ondan önce Victor Hugo'nun "Sefiller" kitabını almaları gerekiyordu. Çünkü şifre ordaydı...

Sonunda yolun yarısına gelmişlerdi, bu yüzlerinde ki o masum gülümsemeden anlaşılıyordu...

"Vay canına," dedi Keny, gözlerini büyüterek.

"Şifre bir romanın içinde mi gizli , yani?" dedi arkadaşlarına dönerek.

"Evet öyle, Keny. Ama sorun şu ki, kaç cilt 'Sefiller ' romanı var. Hangisi olduğunu nasıl bulacağız?" dedi Beril umutsuzca kâğıtta yazılan sayılara bakarak.

İşleri oldukça zordu.

~~~

Gece uyumak için, terkedilmiş bir eve girdiler. Bu ev, şehrin terkedilmiş bir sokağın en sonunda yer alıyordu. Evet, bu sokak yıllar önce terkedilmiş, uydurulan hikâyeler ile insanları korkutmayı başarmış ve bir daha da gelmemelerini sağlamıştı. Ama şu an bunu düşünecek enerjileri yoktu.
Biran önce uykunun kollarına kendilerini bırakmak istiyorlardı. Kaç gün olmuştu acaba, uyumayalı?
Herkes bir köşeye çekilmiş, gecenin ayazı ile uykuya sarılmışlardı.
Keny ve Ed uyuyamadığı için oturuyor ve gözlerini kapatarak, biyolojik ve psikoljik yorgunluklarını atmaya çalışıyorlardı.
Beril ise yatıyor ama bir türlü uykunun esiri olamıyordu.
Acaba Egemen neredeydi? En önemlisi hayatta mıydı?
Ah, bu çok üzücüydü. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Gözlerinden yaşlar ondan izin almayarak akıyordu özgürlüğe doğru.
Beril kimseyi rahatsız etmemek için evden dışarıya çıktı.
Önünde uçsuz bucaksız bir arazi vardı. Gözlerini, gökyüzüne çevirdi. Ay hüzünle ona bakıyor, sanki onunla birlikte ağlıyordu.

"Kardeşim," dedi. Derin bir nefes aldı.
"Nerdesin kardeşim?"

Bir süre orada tek başına durdu. Ne kadardır dışarıdaydı, bilmiyordu.
Göz yaşlarını silerek içeriye yavaş adımlarla girdi. Kimseyi uyandırmak istemiyordu. Gözleri yanıyor, adeta genç kıza uyuması için isyan ediyorlardı. Beril daha fazla kendini tutamadı ve o da kendini uykunun kollarına teslim etti.

~~~

"Ed, pes etme."

Bu ses nereden geliyordu böyle?

"Ed, uyan!"

Lanet olsun, Ed gözlerimi açamıyordu. Ses tanıdık gelmiyordu. Acaba Ed gibi, diğerleri de bu sesi duyuyor muydu?

"Sen de kimsin?"

"Ed, yolun sonuna geldin!"

"Nasıl? Neler oluyor,kimsin?"

"Yolun sonundasın Ed, pes etme. Pes etme!"

Ed, nefes nefese gözlerini açtı. Normalde onlar uyumazdı, rüya görmezlerdi.
Ama Ed bir rüya görmüştü. Bu imkansızdı.
Ya da bu bir rüya değil miydi?

Selin telaşla ayağa kalktı.

"Ed iyi misin? Neyin var?"

"Bir ses duydun mu?" dedi onu yoklarcasına.

Selin anlamamış bir ifadeyle Ed'in gözlerine baktı.

"Hayır, duymadım."

UZAYLIWhere stories live. Discover now