32. Bölüm Gölge gitti!

77.7K 2.8K 412
                                    

Sabahleyin kalktığımda başım çatlıyordu. Yanımda uyuyan Egehan'a bakınca aklıma dün akşam geldi. Hatırlamamazlık yapabilirdim. Çünkü oda ne yaptığının farkında değildi bence.

Kalbim ona baktıkça ağzıma geliyordu. Hatta şu anda kusmuşum gibi dışarı çıkabilirdi. Egehan'ın uyandığını hissettiğimde yatağıma geri yattım. Ölüyorum galiba. Ben dün Can'ı aldatmış sayılır mıydım? Çok sürtükçe oldu bu hareket.

Egehan uyandığında
"Sen uyandın mı?"
Dedi uykulu bir şekilde.
"Heee ağrı kesicin var mı?"
Dedim. Kafasını salladı. Sonra
"Gel"
Dedi. Tek kaşımı kaldırdım. Kolumdan tutup beni göğsüne çekti. Ellerini saçlarıma daldırıp masaj yapmaya başlayınca kendimi yastığa bıraktım. Bakalım o hatırlıyor muydu?

"Dün ne oldu hatıtlıyor musun?"
Cıklayınca kafamı salladım ve kalktım.
"Hadi kalk uçak saat 12'de. 10'da havaalanında olmam lazım."
Kafasını sallayıp yastığa gömdü. Bunu yağınca çok şirin oluyordu pezevenk!

Odamdan banyoya geçiş yaptım ve saçlarımı toplayıp yüzümü yıkadım. Dişerimi fırçaladıktan sonra çıktım benim ardıma Egehan girdi. Koşarak odaya gittim ve kapıyı kilitleyerek giyindim. Çıkarken Egehan sırıtatak giriyordu

"Delirdin mi?"
Dedim. Kagasını hayır anlamında sallayarak içeri girdi ve tişörtünü alıp yürüyerek üzerine geçirdi.

Ben mutfağa gidip cococops çıkardım. Egehan
"Kahvaltıda ne var!"
"Cococops!"
"Vallaha mı?"
"Heee" dedim.

Sütü kaseye koyup cococopsları alıp salona ilerledim. Ayı! Biraz yer açsaydın bari be! Yalnız işe bakılırsa beni tam iki defa öpmüş biriule aynı evde bulunmak sizce doğru mu? Ya tamam yanlış olsada şu anda onu evden atamam. Atarım ama havaalanına hidebilmek için bir araç ve onu göndermem için süper ötesi bir neden lazım.

Sakince kahvaltımızı ederken telefonum çaldı. İşletenler arıyordu yine. Kapatıp koltuğa yayıldım.

"Kim?"
"Gizli numara"

Kafasını salladı. Biraz televizyon izledikten sonra kalkıp her yeri topladım. Yavaş yavaş aşağıya inmeye başlayacaktık. Kızları aradım ve orada buluşacağımıza dair talimat verdim. Daha sonra evden çıktık.

Dün bavulu zaten Egehan'ın arabasına koyduğumuz için bugün yük taşımak gibi bir derdimiz yoktu. Egehan
"İmdiğinde ara. Uçak düşersede ara"
Dediğinde kafamı iki yana sallayıp 'bu olmamış!' bakışlarımı attım.

Havaalanına geldiğimizde arabadan indim. Egehan arkadan bavulu aldı
"Sen geç içeri ben geliyorum" dedi.
Kafamı sallayıp bavulu aldım ve kapıdan girdim. Biraz Egehan'ı bekleyip kontrol yerlerine girdim. Bayan bir güvenlik beni kontrol etti ve bavulla beraber buraktı.

Check-in yerlerine doğru giderken gelen sesle arkamı döndüm.

"Hira!"
Can gelmişti. Aslında ben onu olay çıkmasın diye çağırmamıştım ama neyse. Bana doğru yaklaşıp sıkıca sarıldı. Boynuma küçük bir öpücük bırakınca titredim. Ayrılınca kızlarında geldiğini gördüm. Niye kızardığımı anlamamışken herkes geldi. Check-in işlemlerini halledttikten sonra gelen anonsla kapıya gittim.

Türk hava yolları TK-1220 numaralı 12:10 Rusya uçağı kapıları açılmıştır,

Herkese teker teker sarılmaya başladım. Kızlara sarılırken bana bir şeyler getirmemi söylüyorlardı. Gülümseyip kabul ettim. Matruşka bebeği alırım! Eniscan'a sarılacakken o bana sıkıca sarıldı ve

"Yavrum askere gidiyor lililili"
Diyince anırmaya başladım. Bora
"Hadi kendine dikkat et"
Dedi. Onada sarıldım. Doruk
"Bana kesinlikle çikolata getireceksin!"
Gülümseyip tamam dedim.
Sıra Can'daydı. Yağız üniversite yüzünden gelemiyordu. Olsun onuda sonra aradım.
"Hadi görüşürüz güzelim yavşayan olursa bir alo ben orada biterim" dedi. Onada sıkıca sarıldım. Sıra Egehan'a gelmişti. Ona sarıldığımda
"Yavşayan olursa ilk beni arıyorsun. O iti değil. Koşarak da olsa oraya gelirim."
Dediğinde kıkırdadım. Ayrıldıktan sonra hepsine baktım. Kadın son kez anons esince arkamı döndüm ve girişe ilerlemeye başladım. Bavulu Check-in de bırakmıştım zaten.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now