35. Bölüm Uyurken seyrettiğim olsana?

67.3K 2.8K 748
                                    

Medyada gizemli çift. Söylemicem çünkü siz bulacaksınız. Bu bölümü dark_game123 'e itaf ediyorum. İyiki doğdun şeker pare😘 nice mutlu yaşlara. Umarım bölümü güzel bulursun! Ben daha fazla laflamadan hepinize iyi okumalar!

Egehan Demir:

Ertesi sabah kalktığımda bir yandan kudursamda telefonda söylediği şeyden solayı sırıtasım geliyor. Bu kız cidden beni delirtecek en sonunda.

Yatağımdan kalkıp tişörtümü giydim. Dişlerimi fırçalayıp odadan çıktım ve yemekhaneye indim. Bora

"Bu sefer kaçırma ihtimalimiz yok! Kurtaracağız lan yengemi!"
Dediğinde
"Ne yengesi lan!"
Dedim.
"Hirayı!"
Dedi Doruk gülerek. Kızlar kahvaltıyı etmişlerdi bile. Oturup kahvaltımı ettim.

"Neden bu kadar mutlusunuz?"
"Yerlerini buldum."
Dedi Buse.
"Neredeler?"
"Üç sokak ötedeki depo"
Dediğinde gözlerimi pörtleterek sandalyeden kalkıp yemekhane'nin çıkışına doğru ilerledim. Eniscan

"Abi bekle bir plan yapalım. Geçen seferki gibi dalarsak olmaz!"
Dedi. Kapıdan Devrim ve Damla girdi. Devrim
"Günaydın!"
Dedi Damlada aynı sevinçle söyleyip bana sarıldı. Eniscan saatine bakıp

"Yada direk gidelim!"
Dedi. Kafamı salladım. Damla ve Devrim kahvaltı etmek için içeri  bizde Hira'yı kurtarmak için dışarı çıktık.

Hira Özer:

Gözlerimi açtığımda belim ağrıyordu. Karnım açtı ve her yerim sızlıyordu. Şerefsiz yine beni dövmüştü. Ama beni bulacaklardı biliyorum. Damla ve Devrim kurtulmuştu en azından.

Dün öğrendiğim şeyler pek hoş değildi. Annemin tam üç defa tecavüze uğradığını ve iki defa bıçaklandığımı öğrendim. Yani annemin hayatının içine edilmişti.

Şimdide bana aynı şeyi yapmayı düşünüyorlar ama boh olur öyle şey! Benim arkamda daş gibi arkadaşlarım var eminim beni bulacaklar!

Annem sırf bu döl israfı yüzünden ölmüştü. Sırf bu döl israfı yüzünden benim ve Devrim'in hayatı boktan olmuştu. Sırf bu döl israfı yüzünden evde yalnızlık çektim ben, sırf bu orospu çocuğu yüzünden Devrim yetim büyüdü!

Kapının açılmasıyla kafamı kaldırdım. Harun

"Ooo Slynka uyanmışsın"
Dedi. Ağzım bantlı olduğu için sadece gözlerimi devirdim. Önüme bir tepsi koyup bandı çıkardı. Çığlık atınca tekrar bandı takıp yemeği aldı

"Her çığlık atışında sana yemek vermeyeceğim Slynka! Seninle cılızken ilgilenmek benim işimede gelsede yemek yemelisin!"
Diyip odadan çıktı. Yine gözyaşlarıma boğuldum.

Korkuyordum. Neden ağlıyor olabilirim ki? Başka bir ülkede hayatımın içine etmiş bir adam tarafından kaçırıldım ve bekaretimi alması söz konusu. Var mı kötüsü? Bırakın namusumu beni öldürmesi söz konusu!

Ellerimin bağlı olması camlara ulaşmamı engellemiyordu. Kolayca ipleri çözdüm. Ellerimi ayaklarıma götürüp onlarıda çözdüm. Yine kaçmayı deneyecektim.

Cam kırığını alıp karşımdaki şeker cama ilerledim ve tıpkı filimlerdeli gibi camın üzerini çizdim. Hani filmlerde olur ya camın belirli bir kısmını keserler açılır falan. Bu camda dayanıksız olduğu için deneyecektim.

Tahminlerimde yanılmamıştım. Ama cam bir koridora açılmıştı. Hızlı adımlarla koridorda ilerlemeye başladım. Uzun mavi bir koridordu. Bir kapının önünde durunca içeri bakmaya çalıştım. Kimse yoktu. Kapıyı açtığımda büyük siyah ve bilgisayarlala kaplı bir odaya açıldı. Kapıyı kapatıp içeride gezinmeye başladım.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now