47. Bölüm Mesele

48.1K 2.1K 176
                                    

Ay em bek biçoooz! Şimcik öncelikle bölümün iki haftadır geç gelme sebebi iki haftadır doğum günlerine gidiyorum. Evet bu hafta da bir arkadaşımın doğum günü vardı ve wi-fi yoksunuydum.

O yüzden sizden özür dilerim ve sahneden çekilirim. Hepinize bol heyecanlı okumalar!


Bir hafta sonra:

Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açtım tekrardan. Dün gece -hatta gece bile sayılmaz- saat akşamleyin sekiz gibi uyudum. Bilmiyorum ama Egehan'ın benden ayrı kalmasından hoşlanmıyordum.

Telefonumun gıcık zil tonu odayı dolduruğunda kaşlarımı çatıp telefona uzandım. Gördüğüm yabancı numarayla kaşlarım iki katı çatıldı. Aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo?"
Dedim uykulu bir seste.
"Alo Hira"
Diyen tanıdık sesle yerimde doğruldu.
"Sen benim numaramı nereden buldun adi herif!"
Dedim. Can
"Hira sakin ol önce söyleyeceklerimi dinle tamam mı?"
Dediğinde sustum. Can derin bir nefes alarak
"Hira babam deliriyor. Anlayamadığım bir kişi yüzünden içine intikam hırsı dolmaya başladı ve beni bile korkutuyor"
Dediğinde
"Eee"
Dediğimde
"Bu intikamı kime karşı beslediğini kısa süre önce öğrendim..."
Dediğinde pür dikkat onu dinledim.
"Annene..."
Dediğinde dudağımı dişledim.

Annemin geri döndüğünü öğrenmiştiler!

*******

Zehra Çelebi:

"Doruuuk hadi geç kalacağız!"
Diye bağırdım evde. Doruktam ses seda çıkmayınca üst kata odaya çıkıp içeri girdim. Yatağın %90'ını kaplıyordu hayvan. Yanına gidip saçını çektim.

"Ah! Zehra canım acıdı yapma!"
Dediğinde
"Hadi kalk lan! Ağaç oldum! Hadi! Daha ev bakacağız! Sürekli Egehan'ın evinde kalacak halimiz yok!"
Dediğimde
"Onlar Hira'nın apartmanında kalmıyor muydu?"
Dediğinde
"Biliyorum ama burası onun evi ve burada onlar yaşamalılar"
Dedim. Kalkmayınca göz devirip çantamı bir kenara bırakıp geriye açıldım ve ona doğru koşup üzerine atladım.

Resmen cırlamaya başladığında kahkaha atıp yanına uzandım.
"Erkeklerinde cırladığını kanıtladın resmen"
Dedim. Doruk
"Ha ha çok komik"
Diyerek göz devirdi.

Biz balayında İspanyaya gitmiştik. Orada Doruk hakkında birkaç ilginç bilgi öğrenmiştim. Mesela 4 yaşından 7 yaşına kadar İspanyada yaşadığı için pörfekt bir ispanyolcası olduğunu, oradada birkaç akrabasının olduğunun ve bir zamanlar yaramaz bir pist kralı olduğunu...

Doruk
"Ne düşünüyorsun?"
Dediğinde
"Hiç"
Dedim. Saçlarımla oynarken
"Söyle söyle ne düşünüyorsun?"
Dedi.
"Hiç kendi kendime İspanyada öğrendiğim şeyler hakkında düşünüyordum"
Dedim. Gülümsediğini hissedebiliyordum.

En son böyle düşünceli ve saf bir gülümseme gerçekleştirdiğinde Hira'yı kurtarmak için asansör çekiyorduk. Ben mal gibi ipin gerçekten asansörü çektiğini sanıp ipe doğru koşmuştum ve Doruk olması az daha ölüyordum.

Ona sokulup sixpacklerine öpücük kondurdum. Ne? Sonuçta bende onların sahibiyim ve öpmeye hakkım var! Doruk
"Evlendiğimizden beri kaslarıma ayrı bir ilgi gösteriyorsun Hale"
Dediğinde cümlenin sonunda Hale dediği için karnına sert bir yumruk geçirdim. Boğukça inleyip karnını tuttu.

"O-ohov bu acıttı!"
Dediğinde sırıttım.
"Canıma değsin!"
Dedim. Doruk
"Neden Hale ismini sevmiyorsun?"
Dediğinde
"Rahmetli halamın ismi"
Dedi.
"Özür dilerim güzelim"
Diyip bana sıkıca sarıldı.
"Sorun yok bebeğim ama bir daha bana sakın Hale deme meleğin halesini değil şeytanın halesini görürsün kafamda!"
Diye gözdağı vermeye çalıştığımda
"Sen her halükarda meleksin"
Dedi. Gülümseyip sıkıca ona sarıldım.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now