4o. Bölüm Akollü

63K 2.5K 320
                                    

Herkese merhaba! Yine ben. Biliyorum biliyorum beni seviyorsunuz. -Ego is in dı eyr-. Şimcik. Ithafı kimse kazanamadı. Kimse doğru çifti bilemedi maalesef. Haftaya Cuma günü çiftin kim olduğunu öğreneceksiniz.

Medyada Hira'nın kıyafeti var. Bu bölüm baya ekşınlı olacak. Kalp hastalığı olanlar okumasın! Fln. Hani televizyonda yazarlar ya gözde hassasiyeti olanlar ve kalp hastaları bu programı seyretmesin diye. Neyse neyse çok boş konuştum. Hepinize iyi okumalar!

"Ne işin var lan burada!!!"
Dedim ve karşımda bana edepsizce sırıtan Can'a doğru ilerledim. Egehan beni bileğimden tutup geri çekti ve kendisi ilerlemeye başladı.

"Çocuk musun?"
Dedim.
"Hayır ama sen karışma"
Dedi sinirli bir tonda ve pat! Can yerde.
"Egehan!"
Dedim. Ve benim olmayan sakarlığım gene tuttu ve bağcığıma takılıp yine düştüm.
"Sikeyim yaptığınız bağcığıda sizide..."
Diyerek ayakkabılarımı çıkarttım ve okulda beyaz çorapla -allahtan beyaz giymişim- koşmaya başladım. Can tam Egehan'a yumruk atacakken göğsüne dirsek attım ve nefesi kesilerek yere düştü. Egehan

"Vallaha benimde nefesimi kestin yeremi düşsem..."
Dedi. Ona kaşlarımı çatarak baktım
"Peki cadı"
Dedi. Gülümsedim ve sırtına çıktım.
"Yakaladın say"
Dediğimde bacaklarımı sıkıca tuttu.
"Tuhafız"
"Normal olduğumuzu söyleyeni hatırlamıyorum"
Dediğimde koşmaya başladı.

Koridordaki herkes bize 'bunların beyni var mı?' bakışı atarken
"Partiye gideceğiz"
Dedi. Sevinç çığlığı atarken
"Ama sana içmek kesinlikle yasak!"
Dedi. Gözlerimi devirdim. Sonra
"İyi be!"
Dedim. Egehan da sırıtınca okuldan çıktık.
"E ayakkabılarım"
"Cidden o cenabet şeyi tekrar giyecek misin?"
"Ulan ben onlara ne kadar para-"
"Ben alırım"
Dediğinde dudağımın üzerindeki parmağına gülümsedim.

Daha evi alırken söylemişti 'Maddi manevi sorun fark etmez ikisinede yardım ederim' demişti.

Okuldan çıktığımızda Egehan arabaya yöneldi. Bora
"Napıyorsunuz ya siz?"
Dedi. Buse
"Yeminle kafadan gidiksiniz"
Dedi. Gülümseyip
"Hocam iyi idi"
Dedim. Buse de sırıtıp
"Tabi kızım!"
Dedi. Egoya bak bak bak bak Satürn'e sürtüyor.

Egehan beni havalandırıp tekrar tuttu. Daha sonra
"Hadi gençler akşama görüşürüz."
Dedi. Sonra arabaya yöneldi. Egehan'ın kısacık saçlarını örmeye çalışırken arabaya geldiğimizi fark etmemiştim bile.

Arabanın ön koltuğuna oturdum. Egehanda sürücü koltuğuna oturdu. Sonra
"Seni eve bırakacağım oradan parti alanına bensiz geçmek zorundasın güzelim çünkü önemli bir işim var"
Dedi.

"Pekala"
Dedim ve çokta sorgulamadım. Eğer sansürlediyse demek ki kendisine özel ve benim buna kurcalamama gerek yoktu. Ne kadar anlayışlıyım değil mi? Bence öyleyim.

Egehan beni evime bıraktıktan sonra apartmana baktım. Bir anda cam sesi geldi ve biri bana seslendi.

"Hira kızım sen bi gelsene yanıma?"
Dedi. Başımı kaldırıp
"Hayırdır Nergis teyze bir sorun mu vardı?"
Dedim. Nergis teyze
"Yok yok sen bi gel anlatacağım ben sana"
Dedi.

Omuz silkip apartmana bindim. Merdivenleri kullanarak 4. kata çıktım. Nergis teyze elindeki kutuyu bana uzattı.

"Hira kızım. Ben hep kız torun istedim. Ama olmadı. Kızımda yok. Seni kızım gibi belledim. Bizim hayırsızda gelin bulamaz. O yüzden bunu sana hediye ediyorum."
Dedi.

Kutuyu açtığımda içinde çok güzel gümüş bir kolye gördüm. Nergis teyzeye kızarmış gözlerle bakıp ona sıkıca sarıldım.

"Ya Nergis teyze ne diyeceğimi bilemiyorum!"
Dedim. Bir dakika! Can Nergis teyzenin torunun değil miydi? Ve eğer Can bana kuzen dediyse... Ben Nergis teyzeyle akraba mıydım! Neyse bunu daha sonra düşünecektim.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now