48. Bölüm Alev almak

51.5K 2.1K 441
                                    

Gençler vallaha çok özür dilerim unutmuşum sizi dönüş hazırlıkları fln filan derken. Bu bölümü @feyza6565 e adıyorum çünkü kendisi bölümü hatırlatan kişi. Ayrıca facebook  ve whatsapp gurubu konusuna gelirsekte isteyenler yoruma yazsınlar yalnız face konusunda şöyle bir sıkıntı var ben bu yıl sınava gireceğim için telimi aşacaklar yani hiçbir şekilde gelen mesaja bakamam ayrıca ailemin %85'i fscebook kullanıyor ve kimsenin kitap yazdığımdan haberi yok. Ama instagram sayfası açabiliriz. Ben şimdilik sahneden çekileyim iyi okumalar

Ayaz Gözükara:

Arabaya binip liseye yöneldim. Hocalardan bir tanesi en azından yüksek derece almış biri gelsin dediği için bugün okulu ziyaret etmeye gidecektim.

Okul binasını gördüğümde yavaşladım ve otoparka doğru ilerledim. Arabayı park ettikten sonra kafamı kaldırmamla büyük bir kargaşayla göz göze geldim.

Lan okul yanıyooo!

Hızlıca arabadan inip kalabalığa karıştım. Sağ tarafta gördüğüm Damla'nın arkadaşlarına yöneldim. Hepsi ağlayarak bana baktı.

"Damlayı gördünüz mü?"
Dediğimde başlarını olumsuz anlamda salladılar. Helen
"En son tuvalete gitmişti. Onu almaya gidecekken bir hoca beni durdurup dışarı çıkarttı"
Dediğinde küfür mırıldanıp okula baktım. Girişi açıktı ama kalabalığı yarmam gerekecekti.

Büyük bir kararlılıkla kalabalığın arasına karışıp kalabalığı yardım. Kapının girişiyle önümde başka engel kalmayınca koşarak içeri ilerledim. Bir itfayeci
"Evlat girme içeriye patlayabilir!"
Dediğinde başta tereddüt etmese bücürü kurtarmaya karar verdim.

"Damla!"
Diye bağırdığımda başta ses gelmedi. Dahada içeriye girip
"Damla!"
Diye bağırdım.
"Ayaz!"
Dedi bir ses. Ses kısıktı ama yakından geliyordu. Burnumu kolumla kapatarak
"Damla nerdesin!"
Diye bağırdım. Bir şeye çarpıp yere toslama tehlikesi geçirdiğimde Damlayı gördüm. Hareket ederse üzerine bir şey düşerdi.

Korkuyla bana bakıyordu.
"Ayaz git bina patlayacak!"
Dediğinde
"Ha burda öleceğim ha abin beni öldürecek. Her halükarda öleceğim bence kahraman olmaya çalışırken ölmek daha mantıklı"
Dediğimde
"Abim seni öldürmez! En azından denedin! Lütfen git Ayaz!"
Dedi. Sonra öksürdü. Ona yaklaştığımda bir şey hareket etti ve o çığlık attı. Bende öksürüp
"Elimi tut"
Dedim. Başını olumsuz anlamda salladı
"Zor bir şey değil Damla elini tut seni oradan çekeceğim"
Dedim.

Zorlukla elini uzattı.
"Hazır mısın?"
"Hayır"
Dediğinde
"Tamam"
Diyip onu kendime çektim ve alevlenen tahta onun olduğu yere düştü. Hızlıca Damlayı yerden kaldırıp
"Koşmalıyız!"
Dedim.
"Ayaz kapı orada"
Diyip bir metre ötedeki kapıyı gösterdi.
"Sen yinede koş Damla"
Diyip koşmaya başladım. Tam o sırada 'güm' diye bir ses duyuldu. Arkamı döndüğümde bayılmıştı.

"Ah hadi ama!"
Diyip ona ilerledim ve onu kucaklayıp koşmaya başladım .

Dışarı çıktığımda herkes bana bakıyordu ve büyük bir alkış tufanı koptu. Hızlıca aşağıya indiğimde itfayeci abi

"Geri çekilin patlayacak"
Dediğinde hızlıca çimenlere ilerledim ve yere yattım. Patlama gerçekleştiğinde derin derin nefes alıp kendimi çimene bıraktım.

Kafamın Damlanın olmayan göbeğinde olduğunu fark ettiğimde kafamı kaldırdım. Nabzına baktığımda çok düşüktü. Suni teneffüs yapsam işe yarar mı?

Denemekten zarar gelmezdi değil mi?

Dudağına eğildiğimde bir şey bana engel oldu. O şeye baktığımda bir nefes cihazı olduğunu gördüm. Tamam bu da olurdu. İtfayeci abi yanıma gelip

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now