34. Bölüm Aydınlığı olmayan karanlık

64.7K 2.8K 426
                                    

Medyada yeni karakterimiz. Devrim. Kim olduğunu bölümün sonunda öğreneceksiniz zaten. Sanırım en sevdiğim bölümlerden bir tanesi bu olacak. Ama diğer bölümü daha çok seviyorum. Neyse. Ben sahneden çekileyim hepinize iyi okumlar!

Egehan Demir:

Yoktu. Benim gölgem yoktu. Gölgesiz insan aydınlığı olmayan karanlık gibiydi resmen. Bir kez daha vurdum duvara. Sahip çıkamamıştım ne ona ne kardeşime. Şimdi ise onları arıyordum çaresizce.

Tekrar yumruk attım. Telefonuma gelen mesajla irkildim.

Uyandı gölgen

Diyordu. Altındada Hira'nın sandalyeye bağlanmış bir resmi vardı. Saçları yağlanmıştı. Yüzü solmuştu. Yanakları kırmızıydı dudakları ise mosmordu. Onun arkasınada Damlayı bağlamışlardı. Damlada bitkindi.

"Allah kahretsin!"
Diyerek telefonu fırlattım. İçeri Doruk girdi

"Abi yapma bulacağız onu!"
"Şerefsiz it bitirmiş lan kızları! Yaşayan ölü gibiler!"
"Abi bulacağız onu merak etme. Sonra istersen adamı sikersin veya öldürürsün orası senin bileceğin iş"
Dedi.

Üstüme ceketi geçirdim. Aklıma gelen fikirle yerdeki telefonu alıp Bora'ya koştum.
"Bora telefona gelen mesajdan mesajın geldiği yeri bulabilir misin?"
"Çocuk oyuncağı"
Dedi ve telefonumu aldı. Yatağa rahatlamışça uzandım. Bulacağım sizi. Bulmalıyım!

Bora
"Abi bir gelsene"
"Ne oldu?"
Dedim. Kamera kayıtları vardı. Kaşlarımı çattım. Bora sesi açtı. Harun Damlaya vuracakken Hira bağırdı

"Hayır vurma ona! Bana vur ona vurma! O daha küçük! Vurma ona!"
Dedi. Harun piçce sırıtıp Hira'ya tokat atınca bende duvara yumruk attım. Elimden gelen kanları umursamadan izledim görüntüleri.

Damla
"Hira abla hayır!"
Diye bağırdı. Harun son bir kez daha tokat atınca Hira bayıldı. Lan! Adam Hira'yı döverek bayılttı. Vücudumdaki kanın hepsi çekildi. Bora direk görüntüleri kapadı.

Doruk
"Hassiktir"
Dedi. Evdeki adamlara gürleyerek
"Ulan bulacaksınız lan kızımı bana! Gölgemi bulmazsanız gebertirim sizi! Kardeşim ve Hira olmadan sakın eve dönmeyin!"
Dedim. Ceketimi alıp bende çıktım. Bora
"Egehan dur bekle! Sanırım buldum!"
Dedi. Mesajın geldiği yer OHA! San Fracisco mu! Nasıl yani!
"A-amerika mı?"
Dedim. Bora kafasını salladı. Ulan kaşla göz aradında gittiler be!

Boradan telefonu aldım. Doruğa
"Doruk en yakın San Francisco biletlerini al. Amerikaya gidiyoruz!"

Hira Özer:

İkinciye uyandığımda her yerim ağrıyordu. Zorlukla
"Damla iyi misin?"
Dedim.
"Hira abla neden yaptın böyle bir şeyi."
"Abin yokken seni korumak benim işim"
Dedim. Öyle bir şey yoktu. Ama kardeşim gibi sahiplenmiştim Damlayı. Damla
"Hira abla"
"Efendim"
"Canın çok mu yanıyor"
Dedi
"Çok değil sen merak etme beni"
"Dayan Hira abla abim bizi bulacak. İnanıyorum. O sevdiklerini bırakmaz ardında"
"Beni sevdiğini mi düşünüyorsun?"
Dedim. Ha tabikide değer verdiğini biliyordum ama sevmek? Ben kabullenmiştim şu bir haftada karanlığı olmayan gölge olmazdı. O benim karanlığımdı. Onsuz olmuyordu.

"Sevmek ne demek sana aşık"
Dediğinde acıyan ağzım bir karış açıldı. İçeri giren adam
"Vay vay vay kimler uyanmış. İlk varis uyanmış. İkinci variste gelecek birazdan. Seni çok özlemiş oda"
Dediğimde gözlerimi pörtlettim. İkinci varis kim?

İçeri giren kahverengi saçlı yeşil gözlü kıza baktığımda oda bana baktı.

"Hira Özer ablan Devrim Özerle tanış..." (Multi)

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now