31. Bölüm Partilerin Laneti

93.5K 2.9K 867
                                    

Medyada kızların Hira'nın doğum gününde giydiği kıyafetler. Yalnız Hira'nın kıyafeti ilk giydiği değil ikinci giydiği medyadaki. Zaten yazdım yanına aşağıda. Acaba bölümün ismini Egehan vs Can fln mı yapsam ya? Yok bu iyi. Hadi neyse ben bir sahneden çekileyim sizde rahatça bölümü okuyun. Hadi bana eyvallah!

Eve geldiğim gibi anahtarları bir köşeye attım. Çantamı ve montumu salona bıraktım ve kendimi koltuğa attım. Bu çocuk saat kaçta gelecekti? 7 galiba. Saate baktığımda 4'tü zamanım var.

Biraz tembellik yaptıktan sonra beni yemeğe götüreceğini düşünerek sadece sandvicimi yedim. Saçlarımı salıp banyoya doğru ilerledim.

Duşumu aldıktan sonra saçlarımı hafif dalgalandırarak kurttum. Üstümde bornozla dolabın karşısına geçtim.


Üstüme siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört aldım. Kıyafetlerimi giydikten sonra makyajımı yaptım. Deri ceketimi giyip aynanın önünde kendime baktım. Arkadan

"Güzel olmuşsun"
Sesi geldiğinde kafamı şokla oraya çevirdim.

Egehan Demir:

Hira okuldan çıkmıştı. Bense sinir krizine girmek üzereydim. Nasıl o piçe güvenebiliyor! Neden! Neden onu ben göremedim! Yere düşerken neden ben göremedim!

Kafamda deli sorularla depoya girdim. Ceketimi burada unutmuştum. Depo'ya Hira'nın parfümü sinmişti. Kısacası burası vanilya kokuyordu.

Ceketimi yerden alırken bir şeyin parladığını fark ettim. Ceketi alıp o yöne ilerledim. Bir kolyeydi. Sol anahtarı vardı ve altındı. Kolyeyi elime aldığımda onunda vanilya koktuğunu fark ettim.

İki ihtimal vardı. Bu ya Hira'nın hiç çıkarmadığı kolyesiydi yada başkasınındı sadece uzun süre kalınca kokusu sinmişti.

İlk seçenek daha mantıklı geldiği için kolyeyi cebime koyup odadan çıktım.

Okuldan çıkıp arabama bindim. Can piçiyle yine karşılaşmıştık. Bana tehdit savurup duruyordu. Onunla ortaokulda tanışmıştık. Tabi talihsiz bir olayla.

O olayı size şimdi anlatamam. Ama bilâre bakarız.

Arabayı durduğumda Hira'nın evinin önündeydim. Arabadan inip arka taraftaki yangın merdivenlerine yöneldim. Demire tırmanıp merdivene bastım ve yukarı çıktım.

Camı açıktı. Hep açıktı. Sadece geceleri ve evden çıkınca kapatıyordu. Hazırlanıyordu. Daha doğrusu makyajını yapıyordu. Güzel olmuştu. Piçi kıskanmadım diyemem.

Hira'ya her ne kadarda çirkin desemde güzel kızdı. Hakkını yemeyelim şimdi. Makyajını çabucak bitirdi ve ceketini giyip kendine biraz baktı. Gülümsedi. Ama hemen soldu.

Elini kolyesinin olduğu yere getirdiğinde camdan içeri girip

"Güzel olmuşsun"
Dedim.

Arkasına döndü. Beni görünce rahatladı. O güzel dediğimiz kavram değilde biraz... Hmm...şeeey seksi olmuştu. Tamam ya seksi olmuştu ve sinirim bozulmadı değil. Ama ne yapacağız cadı için katlanacağız.

"Egehan sana çok kızgınım ama-"
cümlesini bitiremeden kolyeyi çıkardım.
"Bu senin mi?"
"Allahıma şükürler olsun bende onu arıyordum"
Dedi. Bana sarılıp teşekkür ettikten sonra kolyeyi bana verdi.

"Takar mısın?"
Ona bön bön bakıyordum. Sonra bir anda kendime gelip
"E-evet tabi tabi"
Dedim. Gülümseyip arkasını döndü. Saçlarını eliyle toplayıp kaldırdı.

Kolyeyi yavaşça boynundan geçirdim ve arkadaki kopçada birleştirdim. Kolyeyi bırakıp omuzlarına ellerimi koyup

"Bitti"
Dedim. Saçlarını bırakıp arkasına döndü.
"Neden onu sevmiyorsun?"
Dedi.
"Boşver. Uzun hikaye"
Dedim. Tek kaşını kaldırıp
"Onu tanıyor musun?"
Dedi.
"Evet"
Diye mırıldandım. Hira kafasını salladı. Çantasını aldı. Tabi benide bileğimden çekiştirerek mutfağa götürdü.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now