•Hikaye Gerçekleri•

42.3K 1.1K 52
                                    

Herkese mörhöbo! Yine ben. Eminimki şu an hepiniz yb gelmiyor diye bana küfür ediyorsunuz. Biliyorum. Ama gerçekten az zaman bulabiliyorum. Biraz sadist bir okulum varda.

Öncellikle bölüm yazmaya çalışıyorum ama daha sadece yarısına gelebildim. Hepiniz benden haber beklediğiniz içinde Hikaye Gerçekleri hakkında bir bölüm yazmak istedim.

Bu bölümde hikayenin yazım hikayesi, nasıl aklıma geldiği veya nereden ilham aldığımı yazdım. Ayrıca birazda sizden uzakta kalmaktan sıkıldım. Özledim sizi şekerpareler.

Bence hemen başlayalım.

1- Hikayenin konusunu nerede tasarladım?

•Teyzemle AVM'de gezerken sıkılmıştım. Ailede ben hariç bütün bayanlar alışveriş düşkünüdürde. İşte mağazadaki koltuklardan birinde oturup bebek kuzenimle uğraşırken karşıda çok tarlı bir şekilde atışan iki genç vardı. Çok hoşuma gittiler. Eve geldiğimde de zihnimde hira'yı tasarladım. Sonra egehan'ı. Sonra diğer herkesi. Ve böylece bu hikaye doğdu

2- Mafya Çetesi ismini nereden buldum?

•Öncellikle kitabın ilk ismi Mafya Çetesi değildi. Kitabın ilk adı Ukala Çetesiydi. Hatta birinci bölümün ilk versiyonunu okuyanlar bilir. Hira 'Ukala çetesi yanımdan rüzgar misali koşarak geçti' belki hayırlayanınız vardır. Daha sonra bir gece rüyamda Egehan'ın ve Eniscam'ın karşı karşıya kumar oynadığını hayal ettiğimde aklıma Mafya Çetesi ismi geldi. Zaten ilk okuyucularımda dahil herkes bu kitabı Mafya Çetesi olarak okudu. Kimse Ukala Çete adındayken ki halini görmedi.

3-İsimleri nereden esinlendim?

İlk önce Hira ile başlayalım. Hira benim eski bir anaokulu arkadaşımdı ve Amanda Steele'a benziyordu. -Evet Hira ilk başta Amanda Steele'dı- Ondan esinlenerek adını Hira koydum. Egehan ve Eniscan. Onlar yazlıkta tanıştığım iki kardeş. Birbirileriyle alakaları olmayan iki kardeş... Doruk çocukluk arkadaşım. Bora? Bora aslında direk aklıma gelmedi. Onunda ilk adı Kerem'di sonra Bora oldu. Yasemin. Bebeklik arkadaşımın en sevdiği çiçektir Yasemin. Zaten kendisinide ondan esinlenerek tasarlamıştım. Zehra. Zehra benim BFF'imdir. Kendisi biraz sadisttir ama hızı sever. Buradan da Yasemin adı geldi. Buse. Merhaba benim adım Buse. Ayrıca şu ana kadar Wattys'de gördüğüm tüm Buse'leri sürtük diye yazmışlar! Sinir oldum adını Buse koydum. Ayaz. Ayaz benim Almanyada yaşayan abim. Abim dediğime bakmayan manevi olarak. Yoksa tek çocuğum. Yağız. Başka bir arkadaşım daha var Zehra diye onun kardeşinin adı Yağız Efe. Bende uyumlu olduğunu düşünüp yazdım. Damla,Devrim onlar yazarken aklıma geldi diyebiliriz.

4- Karakterlerin kişiliklerini nereden esinlendim?

•Hira için söylemek gerekirse bana pek benzemiyor. Ama yatkın olduğum yönler ve sporları kendimden verdim diyebilirim. Hira'nın sesinin güzel olması klişe olabilir ama benimde sesim güzel bulunduğu için onada bu yeteneği verdim. Voleybol konusu. O smaçör ama ben pasörüm ve 6 giyiyorum. Piyano konusuda doğru piyanoyuda çalabiliyorum. Zaten müziğe bir yatkınlığım var ama çizimde berbatım. Neden mimarlık okumalarını istedim onu bile hatırlamıyorum. Birde Hira'nın geçirdiği kaza aslında benim küçükken annemle geçirdiğim bir kaza. Şükür ki yaralanmadık ama hıza karşı bir hassasiyetim oluştu ve hızı sevmiyorum ve yapılıncada istemsizce ellerim titriyor ve ağlıyorum.

Yasemin. Yasemin daha demin anlattığım gibi bebeklik arkadaşım. Küfür etmez,hanım hanımcıktır ana üzüldü mü çok üzülür. Pozitif bir kız ve sporla ilgilenmeyi pek sevmez. Ama Yasemin az buçuk volley oynuyor.

Zehra. Zehra benim BFF'lerimden bir tanesi olan Zehra. Sadisit bebeğim benim. Böyle dediğime bakmayın gerçekten sadist değil ama öyle bir izlenim veriyor çünkü küfür konusunda çok yaratıcı ve SADİST! Hızı seviyor ve hız yapmaktanda hiç çekinmiyor. En çok bu yönde zıtız. Ve diğer kankalarımdan biri olan Selocanım. Ondanda bateri sevgisi, araba yarışı sevgisi ve dağınıklık özelliklerini aldım.

Buse. Buse biraz emrivaki oldu diyebilirim. O biraz ortaya karışık salata diyebilirim.

Egehan.Eniscan.Doruk.Bora
Onalarda benim canım abikoşkoşkoşkoşkkolarımdan özendiğim karakterler. Yine dediğim gibi manevi. Emir,emre,emirhan,doruk,efe ve uygar. Böyle yazdığıma bakmayan sadece esinlendim. Şu anda alakaları bile yok onların.

Ayaz ve Yağız
Ayaz ve Ege adlı iki arkadaşımdan özendim diyebiliriz.

Devrim.
Canım kuzenim İremdir kendisi. Heyecanlı. Sabırsız.

5- Ne zaman yazmaya başladım? Bundan önce hikayem var mıydı? Onlardan etkilendim mi?

•Evet bundan önce hikayem vardı. Hatta belki silmediysem biri hala aktif ama taslak. Deli Dünyam Karanlık Prenses ve Vazgeçilmez. Bunlar bu hesabımda değil tabiki. Başka bir hesabımda. Bozulan hesabımdaydı. Oradan pek etkilenmedim. Ve bu hikayenin ilk yazılma tarihi 25 Ocak yayınlanma tarihide 1 Şubat.

6- Wattys'de etkilendiğim kitaplar var mıydı?

• Evet vardı. Ama hikayesinden değil yazılış şeklinden. Ama kurgu olarak birkaç okuyucum Benimle Yan ve Veliahta benzettiğini söyledi. Şuna bir açıklık getirebilirim ben Benimle Yan'ın ilk 15 bölümünü okudum. Sonra uzun süre okumadığım için unuttum ve moralim bozuldu. Bende son bölümünü okudum ve spoi yedim. Olay bu. Yani Benimle Yandan pek etkilenebileceğim yer yok. Veliaht meselesine gelirsekte ilk Viniyle o kitapta tanıştım. Tabi ben veliahtı okurken bu kitabın ilk beş bölümü vardı. Belki istemsizce düşünürken alt yapı almış olabilirim. Çünkü ben pek uyuyan bir tip değilim. Ve ne görürüsem uyuyorsam razıyımdır öyle diyim. Hatta bir keresinde gökkuşağı kusan bir arkadaşımı görmüştüm. Bütün kaşlarım kalkık ve ağzım açık uyumuşum babam ifşamı çekmiş.

7- Kitabım nasıl okuyucu kazandı?

•Bir numaralı şey. Mafya Çetesini yayınladığım dönemde bana sürekli 'kitabıma oy verir misin? Karşılıklı takip?' gibi mesajlar geliyordu. Tabi onlar bunu yazmadan önce benim kitabımı votleayıp beni takip ediyorlardı. 75 okuyucudan sonra bi iman geldi ve bir hafta içerisinde 1K oldu. Sonra yavaş yavaş arttı işte.

8-Başka yerde yazdığım kitap tuttu mu?
İlk kitabınla şimdikinin farkı ne?

•İlk kitabım Vazgeçilmezdi ve kesinlikle bir faciaydı. Günah bile işlemiş olabilirim o kitabı yayınlayarak. Sonra aklıma Sosyal dersinde bunalım geçirirken Karanlık Prenses geldi. Onu yayınlamadım ve yaklaşık 80 bölümlük bir taslak kitap. Bence o bi ilerlemeydi benim için. Sonra işte Mafya Çetesini yazmadan birkaç gün önce Deli Dünyamı yazıyordum. Ama sildim. O güzeldi. Belki ileride onu kullanırım konusu tekrardan.

9- Kitabı kaç bölüm yapmayı düşünüyordum? Şu an kaç bölüm olmasını planlıyorum?

•Bu fikrim hep stabil kaldı ve kalacak. 60 dedim ve maksimum 60'ta biter. Çünkü artık benim bile hayal gücüm almıyor.

10- Size şekerpare ismini nerden buldum?

• Benim en çok yazmak istediğim şey buydu. Gençler ben bu hikayeyi yazarken az buçuk kilolarım hakkında sıkıntı yaşıyordum ve demoralize olmuştum. Allahtan şimdi normale döndümde o zamanlar canım çok fazla şekerpare çekiyordu. Ve sürekli Wattysdeydim. Annem sürekli 'Neden telefondasın? Tatlı yeme!' diye isyan ettiği için siz Şekerpare oldunuz. Ve ben sizi çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo -ayh parmağım ağrıdı- oooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook seviyorum.

Şimdi umarım bazı bilgileri güzel bulmuşsunuzdur. Gelelim bölüm konusuna bunu yazarken aklımada konu geldi. Ben aklımdan kaçmadan yazsam iyi olur bence. Hafta içi gelir diye düşünüyorum bölüm. Zaten haftasonuna pek işim yok. Bölümü bitirir taslağa atmaya başlarım. Hepinizi öpüyorum iyi akşamlar.

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now