39. Bölüm Şebnemin yerdeki çenesi

61.1K 2.6K 189
                                    

Gençler aşırı derecede özür dilerim! Bütün gün arkadaşlarımla havuzdaydık telefonuda evde bırakmışım. Daha yeni eve geldim. Şimcik medyada Hira ve Egoş. Güzel haber ise Genç Kurguda 107'inciyiz. Neyse hepinize iyi okumalar

"D-devrim..."
Dedim. Egehan bana bakıyordu. Bense Devrim'e silah tutan Can'a ve Devrim'e. Can
"Naber güzellik"
"Sus lan!"
Diye gürledi Egehan.
"Hah birileri sevgili olmuş"
Dedi. Can'a
"Şerefsiz bırak ablamı!"
Dedim.
"Oooo Devrim senin ablan mı? Ne güzel. İki fıstık. Ya hiç benzemiyorsunuz ki siz?"
Dedi.
"Sen sanki bir şeye benziyorsun ya"
Dedim. Egehan sırıttı. Sırıtmak istiyordum ama ablamı böyle görmek o sırıtışı uçuruyordu.

Can
"Şimdi gelelim o klişe şıklı soruya"
Dedi.
"Ablanın benimle bir işi var"
Dedi. Devrim'e baktığımda ağlıyordu.
"Asla onu senin yanına göndermem"
"O zaman sen gelirsin"
"Sanada bir nah! Onuda ben göndermem"
Dedi Egehan. Bir yandan orta parmağını kaldırmış Can'a el hareketi çekerken bende Devrim'e nasıl ulaşabileceğimiz hakkında plan yapıyordum.

Devrim Can'ın cebini gösterip tırnağıyla bacağına çizik attı. Ve Egehan'ı gösterdi.

Egehan ve Can birbirlerine yaklaşmıştı. O anda beynimdeki köşeli jetonun sesi yankılandı. Koşarak Egehan'ı ittim.

Egehan bir anda acıyla inleyince Can pis pis sırıtıp cama yöneldi.

"Tekrar görüşeceğiz kuzen"
Dedi ve gitti. Kuzen?

Ege'ye baktığımda sadece karnında bir kesik vardı. Tanrım ne!
"Egehan iyi misin!"
Dedim hemen. Ege kafasını salladı ve banyoya yöneldi. Devrim'e mutfağa geçmesini söyledim ve Egehan'ın arkasından banyoya girdim.

"Gelme"
Dedi.
"Ne kadar kötü?"
Dedim.
"Lütfen gelme"
Dedi tıslayarak.
"Neden?"
"Kan'a alışmanı istemiyorum"
Dedi.
"Kan görmeye alışmanı istemiyorum"
Dedi. Küçük bir tebessüm ettim. Allahım ben ne kadar teşekkür etsem az.

Banyoya girip batikonu elime aldım. Egehan arkasını dönüp
"İnat keçisi"
Dedi. Gözlerimi devirdim. Kendisini tezgaha yasladı. Ona doğru yaklaşıp tişörtünün eteklerinden tuttum. Yanaklarım yanmaya başlamıştı bile.

"Öleceksin Hira"
Dedi. Ona bakmadan sakince tişörtünü çıkardım. Batikonu alıp pamuğa döktüm. Hafifçe yarasının üzerinde bastırdım. Pamukla işim bittikten sonra sargı bezini yaranın üzerine sardım.

"Saçların önüne geldiği halde nasıl görebiliyorsun?"
Dedi.
"Yuoo gelmiyor ki?"
Dedim. Ki gelmiyorduda.

Saçımın önündeki bir tutamı alıp kulağımın arkasına sıkıştırdı. Sanki Egehanda bir değişiklik vardı. O kadar soğuk değildi. Gayet samimi davranıyordu herkese karşı.

Ege tişörtü çamaşır makinesine attı. Bende banyodan çıkıp mutfağa girdim. Devrim sandalyeye oturmuş meyve suyu içiyordu.

"Merhaba biraz uzun sürdü kusura bakma"
Dedim. Bende onun karşısına oturdum. Devrim biraz dalgın gözüküyordu.

"Sence annemin hisselerinin içinde ne var?"
"Bilmem?"
Dedim.
"Ama her ne varsa çok değerli bir şey olmalı. Bu kadar mafya bunun peşindeyse"

Oda kafasını salladı.

Yaklaşık bir-bir buçuk saat sohbet ettikten sonra yandaki odayı Devrim'e verip kendi odama geçtim.

Ege yatağa uzanmış hatta uyuyordu. Parmak uçlarıma basa basa dolaba yöneldim. Sessizce kıyafetlerimi alıp giydim. Yatağa doğru giderken

"Beyaz mı ciddi misin?"
Dediğini duyduğumda kafamı ona çevirdim. Ne yani uyumuyor muydu? Ve BENİ Mİ DİKİZLEMİŞTİ!

Mafya Çetesi #Wattys2017Where stories live. Discover now