new city

3.8K 567 65
                                    

Koca bir hafta ilk başta asırlar gibi gelirken, dakikalar gibi kısa sürmüş, hemen geçmişti.

Benim için bir sorun yoktu gerçi, annem ağlamamış olsa biletimi erkene alıp, daha önce gidecektim.

Senden bir haber alamamıştım ve annene bunu soracak halim de yoktu.

O koca bavulu sürüklemek benim için ölüm gibi olmuştu ama annemi ve anneni benimle gelmemeleri için ikna etmek daha büyük bir ölümdü.

Annem havaalanına kadar benimle gelmek istediğini söyleyip durmuştu ve bende bunu kendim halletmem gerektiğini söylemiştim.

En çok da yükseklik korkumdan endişeleniyordu. Uçağın içinde bayılabileceğim gibi bir sürü olasılık hakkında konuşup durmuştu ve ona çaktırmasam da bende bundan korkmuştum.

En son uçağa bindiğimde, yanımda sen vardın.

Bu sefer daha zor olacağını biliyordum

Çocuk gibi hissetmek istemiyordum. Arkamdan koşturan ve sırtımı sıvazlayan birilerinin varlığı her ne kadar güzel hissettirse de, ne kadar çabuk bu histen uzak olmaya alışırsam, o kadar iyiydi.

Zorunda olmadıkça eve dönmeme kararı da almıştım. Yaz geldiğinde ise yaz okulunda kalacak, bana seni görmemi sağlayacak tüm olasılıklardan kaçacaktım.

Senin yaptığın gibi.

Seoul'e indiğimde, gerçekten heyecandandı bayılacağımı falan düşünmüştüm. Bunun nasıl bir his olduğunu anlatamıyorum, sadece insana belirli ağrılar veren ve "tek başına koskoca bir şehirdesin," diye bağıran bir şeydi.

Tüm yılımı buraya seninle geleceğime inanıp hayal kurarak geçirdiğime de inanamamıştım. Her şey o kadar yalan geliyordu ki.

Tek anladığım korktuğumdu ama bu aşılması o kadar da zor bir his değildi.

Zor olan seni aşmaktı ve hala bununla ilgili ne yapabileceğimi bilmiyordum.

alphabet boy | hoseokWhere stories live. Discover now