dreams vs reality

3.8K 547 52
                                    

Tüm hayallerimi bir kenara bırakmıştım. Seoul'e gideli ve seninle konuşmayalı yaklaşık dört hafta olmuştu ve herşey bok gibiydi

İlk olarak hiç alışamamıştım. Farklı biriyle aynı odayı paylaşmaktan nefret etmiştim ve oda arkadaşım da bana hiç yardımdı olmamıştı.

Bütün gün fal bakıyor, tüm odayı mumlarla dolduruyordu ve ben bu durumdan o kadar sıkılmıştım ki uyumak dışında yurt odasına adım dahi atmamış, tüm günlerimi kütüphanede geçirip durmuştum.

Büyük ihtimalle benim soğuk bir kaya olduğumu düşünmüştü.

Annem durmadan arıyordu. İlk zamanlar bu sayı günde dört veya daha fazlaydı ama sonunda onu günde bir defaya ikna etmiştim.

Buraya gelmemesi için bir sürü yalan uydurup, hayatımın harika olduğundan falan bahsetmiştim.

Ona seni soramıyordum, o da hiçbir zaman seninle ilgili bir şey söylemiyordu zaten.

Anlayacağın hiç de anlayışlı bir anne değildi.

Ve ne yaptığını o kadar çok merak ediyordum ki kafayı yiyecek gibiydim.

Seni aramayı bir çok kez düşünmüştüm ama her seferinde telefonu bir kenara atıp yatağı tekmelemekle sonuçlanmıştı.

Bir ruh hastası gibi davranıyor, sakinleştiğimde telefona yaklaşmadan uyumaya çalışıyordum.

İşe de yaramıştı. En azından bir süreliğine.

alphabet boy | hoseokWhere stories live. Discover now