"Rüstem?"

9.7K 371 22
                                    

OKUYUN!

Merhaba güzel insanlar. Sonunda sınavlarım bitti ve sizlere kavuştum. Kitaba başlamadan önce medya da kendi sesimden ve fotoğraflarımdan hazırladığım bir şiir söyleşisi bulunmaktadır. Ses kaydı ve videosu amatörcedir. Şiir bana aittir. Herhangi bir yerden alınmamıştır. Dinlemenizi ve yorum yapmanızı çok istiyorum. Şimdiden teşekkürler hepinize. 

Bir insan neden deli gibi severken ayrılmak ister? Gözlerinin gözleriyle buluşmasını her saniye beklerken gözlerini gözlerinden çekmek... En derin ahların isabeti olacağını bile bile, o hiç sevmedi denilen taraf olacağını bile bile ayrılmak... Severken ayrılan mı, severken terk edilen mi daha çok kanardı? 

Çaresizlik...

Çaresizlik Midyat'taki tüm sevenlerin yüreğine yer edinmişti adeta. Törenin, ağanın karşısında sevda boynu bükük kalıyordu. Sevdayla eriyip kül olan yüreği gören bir kul yokken sevenin çığlıkları Midyat'ı yerle bir ediyordu. Samet, Şevin, Dilzar, Ferman Midyat ağalarının kurbanı olurken Lerzan ağa kimin kurbanıydı? Onun sevdası kimin karşısında boynu bükük kalmıştı? Koskoca ağa kimin karşısında çaresiz kalmıştı?

Ezilmiş sevdaların hikayesine yarenlik eden koca Midyat nasıl da alışmıştı onları ezilmiş yürekleriyle kucaklamaya. Toprakları nasılda yutmaya alışmıştı o tuzlu gözyaşlarını. Genç kadın hüzünle boyanmış gözlerini yanında ellerini arkasında birleştirip toprağına bastığı şehrin eşsiz manzarasını izleyen adama çevirdi. Nasılda derin sevdaların içinde çırpınıyorlardı! Nasılda imkansızın kalın ipleri dolanmıştı ince boyunlarına. Bir şehir nasıl hem böyle güzel görünüp hem de tüm sevdaların baş düşmanı olabiliyordu? İki yüzlü Midyat... Güzel görünen iki yüzlü koca Midyat! Yetmedi mi masum sevdaları pençene aldığın? Yetmedi mi seven yürekleri çarmıha gerdiğin? Gözlerde bulunan mağlubiyet hissi tüm bedenlerini ele geçirmiş dik omuzları en dibe indirmişti. Ne yiğitler kaybetti Midyat sevda yolunda. Ne genç kızlar yaşayan ölü oldu Midyat yüzünden. 

Genç adam, derin bir nefes alıp en derinlere itti çaresizliğini. Eliyle genç kıza Midyat'ı göstererek:

"Bak, ne de güzel görünüyor değil mi? Dağları, taşları, çiçekleri ayrı güzel Midyat'ın. Burada bir ayrı  güzel seviliyor be, Dilzar. Burada bir ayrı ölünüyor. Şu koca Midyat'ın bize neler yaptığını sende biliyorsun ama yine de seviyorsun bastığın toprağını. Neden? Seni öldürmesine rağmen neden aşıksın bu topraklara? Seviyorum... Onun ayak bastığı her karışı seviyorum. İçinde nefes alıp verdiği Midyat'ı beni öldürmesine rağmen seviyorum." Ardından bir sessizlik kapladı genç adamı. Göğsüne bastığı neşteri kanlı elleriyle göğsünden çıkarıp genç kıza yöneltti. O da kanıyordu ama görmüyordu ki yarası kabuk bağlayan bir yara. Görmüyor ki akıttığı kanı pıhtılaştıracak bir başka yüreğe sahipti. Genç kıza dönüp:

"Sen çok şanslısın, Dilzar. Seni seven yürek çok cesaretli, çok güçlü bir yürek.  Onca acıya, engele rağmen dimdik ayakta ama bana bak! Hıh, nasılda yıkık bir haldeyim değil mi? O bugün başkasının nikahlısı olacak ama ben hiç bir şey yapamıyorum. Midyat bırakmıyor, Dilzar! Midyat, sevenleri bırakmıyor ama görmüyor musun Lerzan'ın Midyat'a kafa tuttuğunu. Görmüyor musun bu iki yüzlü şehirle nasıl mücadele verdiğini? Sana onu sev demiyorum. Sevme ama gör! Gör ve onun daha fazla yanmasına izin verme. Midyat'la verdiği mücadele de kaybetmesine izin verme." Genç kız, gözünden kaçan bir damla yaşı elinin tersiyle geriye itip Midyat'ın manzarasına çevirdi gözlerini.

"Peki ya biz ne olacağız? Midyat bizi öldürdü, Samet. Bizi, sevdamızı, her şeyimizi aldı. Lerzan ağa hala bir şeylere sahip, sahip olmasa dahi elinde tutarken biz neyi elimizde tutuyoruz? Acı... Sadece acıyı tutuyoruz. Olmayacak bir sevdanın peşinden koşmaya niyetli değilim artık. Ne de olsa bu güzel şehre karşı acı bir şekilde yenildim ama yeni sevdalara da yelken açmayacağım. Limanıma başka bir geminin yanaşmasına da izin vermeyeceğim." Oysa gemiler birer birer yanaşmıştı o kasvetli limana. İçinde barındırdığı tüm duyguları sömürüp ona yabancı olan duyguları bırakmıştı fakat bu da yetmemiş o limanı adeta kendisinin ki gibi benimsemişti.

Hanım Ağa (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now