"Sevdam ile geldim."

14.2K 434 47
                                    

Bu bölüm bu satırları okuyan herkese gelsin.

~~Iyi Okumalar~~

Nefret ile sevdanın cengi içerisindeydi adamın bitap düşmüş yüreği. Nefes alıp vermemek arasında asılı kalmıştı kambur ruhu. Yolunu kaybetmiş ayyaş bir berduş gibiydi. Hayata dair hiçbir gayesi yok, birşeyler yapmaya mecali yok gibiydi. Yedi aylık uykusundan sonra yaptığı tek hareket gözünü açmak olmuştu. Kalbi o geceden beri edebi uykuya yatmıştı. Tüm varlığı olan sevdası sevdalısı tarafından oyuna gelip öldürülmüşken gitmeliydi sevdasına beşik olan Mardin'den. Belki de en başından beri gitmesi gerekiyordu. Istenmiyordu! İstenmediğini bildiği halde ne bekliyordu ki? Ama böyle olmamalıydı. Sevdalısının elleri arasında can vermesi değil, can bulması gerekiyordu. En azından seven yüreği bu kadarını hak etmiyor muydu?

Dilzar'ın ona oyun oynadığını ve üstüne kaçtığını düşündükçe deli divane oluyordu. O kadar iyi bir oyunculuğa sahipken sevilmeyi bekleyen biçare gönlü hemen kucağına atlamıştı. Peki, ya kaçabilmek için koynuna girmesine ne demeli? Tanıdığı Dilzar bu kadar mide bulandırıcı olabilecek bir kadın değildi oysaki. Belki de Dilzar'ı gerçek anlamda hiç tanımamıştı. Elindeki küçük çantayı arabasının arka koltuklarına dalgın bir biçimde fırlatıp kapıyı ardından kapadı. Yengesi Ayten görmeyeli eskisinden daha iyi görünüyordu gözüne. Kilo almış, yüzü çiçek gibi açmış ve en önemlisi kendi ayakları üzerinde durabiliyordu. Ön koltuğa bıraktığı ceketini de alıp giyinirken arkasından geçen sevdasına Azrail olan kadından bihaberdi.

Dilzar hastaneye gitmemek için ne kadar inat ederse etsin Botan ondan daha inatçı çıkarak kadını hastaneye getirtmeyi başarmıştı. Aslında genç kadın sadece Botan'ı başından salmak için gelmeyi kabul etmişti. Yoksa adam akşama kadar basının etini yiyecekti.

"Al işte Botan! Geldikte ne oldu? Herşey gayet normal işte. Boşuna evham yapıyorsun diyorum sana."

"Ben mi evham yapıyorum? Sana kalsa hiç hastaneye gelmeyeceksin zaten. Biliyorsun ki sen iki canlısın, Dilzar."

Genç kadın adama sadece hafiften göz devirmekle yetindi. Zaten onun yüzünden boşu boşuna yorulmuştu! Otoparkta ona arkası dönük, yüreğine ateş olan adamdan habersizce ilerliyordu. Sevdiği adamın orada, bir kaç adımlık yakınında olduğunu bilseydi hiç yürümeye devam eder miydi? Sevdiği kadının arkasında olduğunu bilseydi hiç sırtını döner miydi adam? Sevda, iki sevdalıya acısaydı aynı şehirde iki farklı yol çizer miydi? Birbirlerine bir metreden az bir mesafede yakın olduklarından habersizce yollarına devam ettiler. Adam nefretini sırtlayıp hastaneye doğru yürüdü. Genç kadin ise özlemini kucaklayıp çıkışa doğru paytak adımlarla yürüdü. Kimse bilmedi birbirini arayan şu iki gencin birbirlerinin arkalarında olduğunu. Kimse bilmedi nefretle sevdanın arasında can yakan hasreti. Lerzan gitti... Dilzar gitti... ama kader birbirlerine sırtlarını verdikleri o otoparkta takılı kaldı. Bir kader son bulurken o noktada yeni bir kader çizildi. Sevdayı örten nefret kaderin kalemi olurken nefrete sarılı hasret bir silgi olup çıkıyordu kaderin karşısına.

Lerzan hastanenin giriş basamaklarını tırmanırken göz radarına giren yengesi ile duraksayarak yengesinin yanına varmasını sessizce izledi. Kadın yanına vardığında kalan basamakları beraber indiler. Otoparka doğru sessizce ilerlerken Lerzan'ın arkasından yürümekte olan Ayten kadın ona sırtı dönük olan genç adamı izlemekteydi. O kadar yorgun ve bir o kadar dalgındı ki onu hiç tanımayan biri bile hissiz bakışlarından, kambur duruşundan bunu rahatlıkla anlayabilirdi. Kadın gibi onu tanıyanların ise içi paramparça olurdu. Ne de olsa karşılarındaki adam tanıdıkları, bildikleri, gördükleri Lerzan'ın tam tersiydi. Sevdanın tohumları yüreğine düşmeye başladığından beri her gün kendinden bir parça kaybetmişti. Önündeki yorgun adam dünyaya önce iki anne ile gözlerini açmış, hemen ardından töreler kucağına bırakılmıştı. En çok sevdiği adamı sevda uğruna kaybetmiş, sevdanın dipsiz kuyusuna düşmüştü. Şimdi ise son demlerini yaşar gibi can çekişmekteydi. Vardıkları arabanın önünde duraksadı kadın. Arabaya binmek üzereyken onun durduğunu fark eden Lerzan:

Hanım Ağa (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن