Part 7 | just love yourself

6.7K 226 7
                                    

Şaşkındım çünkü turda bildiğim kadarıyla seks yasaktı. Şaşkınlığımla beraber kahrolmuştum. Gözyaşlarım sel gibi akıp gidiyordu. İçeri girip kapıyı sertçe kapattım. Sesimin yan odaya gidip gitmemesi umrumda bile değildi. Banyoya gidip jileti aldım ve her zaman yaptığım şeyi yaptım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ben bunları hesaba katmamıştım ki! Perrie'nin buraya geleceğini tahmin bile etmemiştim. Bu berbat hissettiriyordu. Bileklerimi 5-6 farklı yerden kestim.

Sanırım canım ilk defa yanmıyordu. Kalbimde bir zehir varmış d bütün vücuduma yayılıyormuş gibi hissediyordum. İşte bu berbat bir duyguydu. Odanın kapısına yaslanıp delice ağlamaya başladım. Kulaklarımda Perrie'nin kahkahaları çınlıyordu. Gözümü ne zaman kapatsam Zayn'i odaya çekişi aklıma geliyordu. Başımı avuçlarıma aldım ve çığlık atmaya başladım. Çığlık çığlığaydım.

Sonrasını hatırlamıyorum.

****

Uyandığımda yatağımdaydım. Paul başımda duruyordu.

''Erin, ne yaptın sen?''

''Ne oldu bana?''

''Bileklerini kesmişsin. Dua et ki çok derin değilmiş. Yoksa piyano çalamayacaktın.''

''Ben hatırlamıyorum.''

Paul'un yüzündeki ifadeyi biliyordum. Hatırlamadığımı söyleyince kafamı vurup hafızamı kaybettiğimi düşünmüştü. Bu anneme de defalarca olmuştu.

''Erin, iyi misin?'' Ve beklenen banko soru gelmişti.

''Bilmiyorum. En son kapının önünde ağlıyordum.''

''Bak, çok bağırdın. Koridor görevlisi sesini duymuş. Bana haber verdi. Niall ve Liam da sesini duymuşlar. Ben gelmeden önce onlar da gelmiş. Doktor çağırdık. Bileklerini sardı ve bir serum taktı.''

Günlük? Yatağımın üstüne baktım. Günlük en son yatağımdaydı.

''Günlüğüm nerede?''

Şu an o günlük her şeyden önemliydi çünkü büyük bir sır saklıyordu.

''Niall şuradaki çekmeceye koydu.''

Derin bir oh çektim. Canımın derdinde değil günlüğün derdindeydim. Birinin eline geçer ve okursa her şey ortaya çıkardı.

''Yarın ki geziye gelmek istemiyorum.''

''Neden?''

''Canım yanıyor, rahat olacağımı sanmıyorum.''

''Kendine zarar vermeyeceğine nasıl inanacağım?''

''Paul, uykum var ve bütün gün uyumayı planlıyorum.''

''Hayır. Reşit değilsin ve gözümün önünde olmalısın. Ailene ne diyeceğimi bilmiyorum.''

''Bir şey demene gerek yok. Biliyorlar zaten.''

Paul şaşırdı. Eminim ki aklından nasıl bir ailem olduğu geçiyordu. Nasıl kendini kesmesine izin verirler diye düşünüyordu.

''Neyse uyumalısın. Dinlen.''

''Paul, Perrie hangi odada kalıyor?''

''Üst katta kalıyor.''

''O zaman Zayn'in odasındaki kim?''

Paul hızla ayağı kalktı.

''Zayn... Turda seks yok.'' diye söylendi odadan çıkarken.

Paul gidecekti ve onları ayıracaktı. Ama bu beni sevindirmiyordu. Olan çoktan olmuştu zaten. Saate baktım. 02:13'tü. Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Yapabilecek başka hiçbir şeyim yoktu. Düşünmemek için uyumalıydım.

They Don't Know About UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin