They Don't Know About Us

Part 42 | ready for listen to you.

Merhabalaaar! Evet, bugün 42. bölümü yayınlıyoruz. Bu onur hepimizin asdsfdgdf. Öncelikle söylemek istediğim birkaç şey var. İlk olarak acemi bir yazar ve shop maker olarak hikayemizin yeni kapak fotoğrafını çok beğendim .s.s.s her ne kadar acemi olsamda iyi oldu bnc .s.s.s beğenip beğenmediğinizi merak ediyorum :D ikinci olarak TDKAU bitince yeni bir hikayeye başlayacağım. Büyük ihtimalle Zayn hikayesi olacak çünkü diğer hikayelerim okunmuyor. Aklımda bir kurgu var. Yazarsam okursunuz değil mi? s.s.s neyse çok uzattım sanırım. Söylemek istediklerim bu kadardı. Ayrıca 62K'lık okunma! Teşekkür ederiiim! Kucak dolusu sevgileeer!

Öpüldünüz çook!

@tutkua13 : yorumun için çok teşekkür ederim tatlııım! ''böyle bir kurgu varken kaybolamam ASLA.'' yerim seni yaa :D asıl böyle okuyucular varken ben sizi bırakmam :D sizi seviyoruuum, öpüyoruuum <3

Hatırlatma:

''Yeni bir gelişme var mı?''

Her şey olabilir Louise, Zayn'in düğün tarihini belirlediğini bile söyleyebilirsin. Yeter ki onlardan bir haber ver bana. Meraktan kafayı yiyeceğim.

''Harry Holmes Chapel'a gidecek, Louis ve Niall dinleniyorlar, Liam yeni bir araba almayı düşünüyor. Zayn ise şuan psikolojik sorunlar yaşayan nişanlısıyla birlikte.'' dedi ve son cümleyi söylerken sesi bir garip çıktı. Hayır çekiniyor gibi değildi, sadece ses tonundan söyleyip söylememek arasında gidip geldiğini anlayabiliyordum.

''Psikolojik sorunlar mı?'' dedim ve başımı kaldırıp Lou'ya baktım.

''Evet.'' dedi.

Lux parmağımı çekti ve ben refleks olarak tekrar oyuncağa baktım.

''Perrie iyi değil Maggie. Bebeğini düşürdü.''

--------------------

O bebeğini düşürdü.

O bebeğini düşürdü...

O bebeğini düşürdü...

Louise'in söylediği bu cümle beynimde defalarca tekrarlanırken hareketsiz kaldım.

Tamam, Perrie'yi sevmiyordum, sevdiğim adamla aramdaki kişiydi, sevdiğim adamın nişanlısıydı ve ilişkilerini hep gözüme sokuyordu. İsteyerek veya istemeyerekti. Gerçi sadece benim değil herkesin gözüne sokuyordu. Ama ben kalpsiz biri değildim. Şu an durumu çok kötü olmalıydı. O bebeği çok istiyordu.

''A-aman Tanrım. B-ben ne diyeceğimi b-bilmiyorum. B-bu çok kötü bir durum.'' dedim, kekelememeliydim. ''O nasıl? Görüştün mü onunla?''

''Aslında ne yalan söyleyeyim yanına gidecektim ama o kimseyi istemiyor. Sadece Zayn'i istiyor.''

''Zayn bir şey söylemiyor mu? Yani ondan haber vermiyor mu size?''

''Pek sayılmaz. Zayn sen gittiğinden beri iyi değil zaten.''

''Gerçekten mi? Peki final konseri? Teen Choice? Lütfen kameralar karşısında iyi olduğunu söyle.''

''Final konserinde They Don't Know About Us, Over Again, Moments ve Little Things'i söylerken ağladı. Bir ara konseri bırakıp sahneden ayrılacak diye çok korktum. Teen Choice'ta ise senin hakkında konuşan kişi Liam'dı. Zayn o sırada Niall'ın arkasına geçti ve başını eğdi. Seni merak ediyor. En kötü yanı ne biliyor musun? Onun yanında seni bilen kimse yok. Destek alabileceği, onu dinleyecek kimse yok. Kendi içinde savaşıyor.''

Zorlukla yutkundum ve ağlamamak için dilimi ısırdım. Lux kucağımdan inmek için kendini aşağı doğru iterken kendime gelip onu yere bıraktım ve ellerimi kucağımda birleştirdim.