×2

592 76 43
                                    

"Tanrım, dünkü şu cinayet haberini izledin mi?"

Luke bedenine yayılan soğukluğu umursamamaya çalıştı, omuz silkti ve "Ne cinayeti?" diye sordu. Ashton ona bıkkın bir bakış atmıştı. "Biraz dünyadan haberin olsun Luke."

Luke tekrar omuz silkti ve kafeteryaya indiler. Ashton elindeki kese kağıdı torbasından bir sandviç çıkarırken "Okuldaki bir çocuğun babası yaklaşık yedi bıçak darbesi almış" dedi. Luke gözlerini kafeteryada gezdirmeye başladı. Ashton'ı severdi, eğlenceliydi ve kafa dengi biriydi ama bazen çok fazla konuşuyordu ve Luke bu tür zamanlarda Calum'ı aramaya başlıyordu.

Calum'ın elinde yeşil bir elmayla onlara doğru geldiğini gördüğünde gülümsedi ve el salladı. Calum da ona el sallayarak karşılık verdi, arkadaşlarının bulunduğu masaya oturdu ve öne doğru eğilerek "Şu cinayeti duydunuz mu?" diye sordu. "Bütün okul bunu konuşuyor."

Luke yemekhanedeki seslere odaklanırken Calum'ın haklı olduğunu fark etti. Cidden herkes bu olayı konuşuyor, sanki ölen kişi kendi okullarından bir çocuğun babası değilmiş gibi birbirlerine olayı anlatıyorlardı. Luke bundan nefret etti ve bakışlarını önündeki boş masaya çevirip hiçbir şey düşünmemeye çalıştı. Dün olanlardan sonra bu imkansız geliyordu. Tırnaklarından kanlar boşalması ve aynaya baktığındaki görüntü gözlerinin önünden gitmiyordu. Sırf bu yüzden uykusunu bile doğru düzgün alamamıştı. 

Bütün gün boyunca herkes cinayeti konuştu ve Luke -onlar sayesinde- kimin babasının öldüğünü biliyordu. Alt sınıflardan Josh isimli bir çocuktu. Luke ister istemez ona acıdı. Babası ölmüştü ve bunun üzerine okula geldiğinde herkesin onun hakkında konuştuğuna şahit oluyordu. İnsanlar onun yanına gidiyor, baş sağlığı diliyor, bunu atlatabileceğini söylüyorlardı ve Luke bu tür konuşmaların Josh'ın canını çok daha fazla yaktığından emindi.

Luke derste, teneffüste, yemek yerken ya da koridorlarda dolanırken sürekli dün gece yaşadıklarını düşündü ve günün sonunda doktora gitme fikri aklından tamamıyla çıkmıştı. Ne diyebilirdi ki onlara? Ölümü hissettiğini, tırnaklarından kanlar aktığını söylese bu ne işe yarardı? Daha doğrusu, bir işe yarar mıydı?

Luke günün sonunda kokuşmuş dairesine döndü.




time of death || muke (+)Where stories live. Discover now