×16

407 66 43
                                    

Mavi saçlı çocuk gözlerini açtığında sırtının altında rahat bir zemin olduğu söylenemezdi. Yeşil gözleri bulunduğu yeri tararken bir hastane odasında olduğunu anlayarak kaşlarını çattı. Bir katildi ve katiller hastane odalarında olmazlardı. Buradan çıkması gerektiğini düşünerek serumu kolundan çıkardı, başındaki ağrıyı umursamadan üzerindeki beyaz örtüyü attı ve yatakta doğruldu. O sırada odaya iki çocuk girince bakışları onlara çevrilmişti. Biri kıvırcık saçlı, diğeri Asyalı çocuklar önce Michael'a kaşlarını çatarak baktılar ve sonra esmer olan Michael ne olduğunu anlayamadan onu boğazından tutup yatağa yatırdı. Mavi saçlı olan nefes almasının engellenmesiyle çırpınmaya başlarken Asyalı çocuk tereddüt etmeden işine devam ediyordu. Michael bayılacağını düşündüğü bir anda boğazındaki elin varlığını yitirmesi ve esmer çocuğun kıvırcık tarafından geri çekilmesiyle öksürmeye başladı. Gözleri sulanırken bir an kusacakmış gibi hissetse de bu duygu anında yok olmuş, ciğerleri tekrar oksijenle dolmuş ve derin bir nefes almıştı.

"Bırak beni, Ashton!"

Michael, kıvırcık saçlının tuttuğu esmer çocuğa bakıp kaşlarını çattı. "Sorunun ne senin?"

"Ashton, sikeyim, bırak!"

"Rahat dur, aptal."

"Bir şey yapmayacağım!"

Ashton tek kaşını kaldırıp belinden yakaladığı çocuğa baktı. "Bundan emin değilim."

"Bir şey yaparsam görevlileri çağırabilirsin." Asyalı çocuk, Michael'a döndü. "Tabi onlar gelene kadar ölmüş olmazsa."

Michael alayla gülümsediğinde esmer olan yumruklarını sıkmış ve Ashton ise ona ters ters bakmıştı. Mavi saçlı çocuk umursamadan gülümsemesini sürdürdü. "Sen mi beni öldüreceksin?"

Asyalı çocuk, Ashton'ın gevşettiği ellerinden kolaylıkla kurtulurken Michael'a doğru ilerledi. Ashton da kapı kolunu tutuyor, esmer çocuğa tehditkar bakışlar yolluyordu. Michael ise yatakta doğrulurken gülümsemeye devam ediyordu ama esmer olanın gözlerinin üzerinde olduğunu fark ettiğinde gülümsemesi söndü ve onun bakışlarına karşılık verdi. Onlar, birbirlerinin zihnini okumaya çalışıyormuş gibi birbirlerine bakarlarken Ashton kapının önünden onları izliyordu ve bir an telepati yoluyla düşüncelerini okuyabildiklerini düşünerek kaşlarını çattı. "Calum?"

Calum öfkeyle Michael'a bakmaya devam ederken söylediği iki sözcük mavi saçlı oğlanın bu iki çocuğun neden burada olduklarını anlamasına yetti. "Luke nerede?"


time of death || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin