×22 |epilog|

613 85 98
                                    

~~ iki yıl sonra ~~


Luke elindeki bira şişesini kafasına dikti ve önündeki masanın üzerinden kumandayı alıp televizyonda bir haber programı açtı. Bir eliyle sesi kısarken diğeriyle de ayağının kenarındaki poşetten bir bira şişesi daha çıkarıyordu. Kumandayı tekrar masanın üzerine koyup şişeyi açtı ve içkinin artık yanmayan boğazından geçmesine izin verdi. Duyuları uyuşmuş gibi hissediyordu. Televizyonun kısık sesi kulağına boğuk geliyor, ağzı içindeki içkinin tadını alamıyordu.

Michael'ı özlüyordu.

Tüm o olanlar, çektiği acı ve ölüm tehditleri Michael hapse girdiğinde uçup gitmişti. Jason ölmüştü, Luke kurtulmuştu ve artık daha fazla ağrı yoktu. Mutlu son.

Hayır, mutlu son imkansızdı, en azından Luke için.

Olanlardan sonra Michael tutuklanmıştı ve bundan kurtulması olası bile değildi. Onlarca kişinin ölümüne sebep olmuşken hapis onun için hafif kalırdı. Luke her ne kadar Michael'ın bütün bunları hak ettiğini bilse de onu seviyordu ve garip olan da buydu. Luke'un Michael'ı sevmesi için bir sebep yoktu. Sarışının çektiği acılardan o sorumluydu. Kaçırılmasından o sorumluydu ve ölümle onlarca kez yüz yüze gelmesinden o sorumluydu. Luke tüm bunlara rağmen Michael'ın hapse girmesini istememişti ama bilirsiniz, hayatta istediğiniz her şey gerçekleşmezdi.

Luke her çarşamba günü Michael'ı ziyaret etti, konuştular, bazen boş boş oturdular ve bazen de tüm ziyaret saatini birbirlerine bakarak geçirdiler. Michael, Luke'un vücudundaki yaraların ne kadarının geçtiğini incelerken Luke ise onun pürüzsüz suratına bakıyordu ve sonra da gardiyanlardan biri gelip "Ziyaret saati bitti!" diye bağırdığında birbirlerine hiçbir şey demeden ayrılıyorlardı.

Michael iki ay sonra hapishaneden kaçmıştı.

Tüm polisler şaşkındı ve hapishanenin müdürü ile orada çalışan gardiyan tipli adamların hepsi de şok içindeydi. Michael tek kişilik bir odada, zindan gibi bir yerde tutulurdu ve yemeğini bile orada yerdi. Diğer mahkumlar gibi bahçeye çıkmasına izin verilmezdi. Oradan kaçması mümkün değildi ve mavi saçlı çocuk gittiğinde tüm hapishane çalışanları birbirlerinden şüphelenmeye başlamışlardı. Luke önce mutlu olmuş, Michael'ın yanına geleceğini düşünmüştü ama bir ay kadar beklese de Michael yanına gelmedi. Luke endişelenmeye başlamıştı ve tüm düşüncelerini Calum ile Ashton'la paylaşıyordu. Onlara Michael'ı özlediğini, onu bulmaları gerektiğini falan söylüyor; bazen de ağlıyordu. Arkadaşlarının ise ona destek çıkmaktan başka yapacakları bir şey yoktu. Michael'ın gelmeyeceğini bilmelerine rağmen Luke'u avutmak zorundaydılar.

İki yıl olmuştu ve Michael hiç gelmedi. Luke ise o gece içindeki son umut parçalarının da buharlaşıp yok olduğunu hissetti.

Elinde sıktığı bira şişesi öfkeyle duvarı bulup parçalara ayrılırken Luke kalbinin de aynı hızla kırıldığını, kırılan kesiklerin tenine battığını ve orada derin izler bıraktığını hissetti. Ayağa kalkıp odasına yönelirken şeffaf damlaları yanaklarını ıslatıyordu ama Luke bunu umursayacak durumda değildi. Yatağına ulaştığında örtüyü kaldırıp içine girdi, bacaklarını birbirine çekti ve gözlerini sıkıca yumup gözyaşlarının yastığını ıslatmasına izin verdi. Dakikalar sonra adım sesleri yankılandı evde ama Luke bunu duyamadı, ağlamakla meşguldü ve kulağına gelen tek ses kendi hıçkırıklarıydı. Ardından yatakta bir ağırlık hissetti ve şaşkınlıkla durdu. Ensesindeki sıcak nefes tüylerini ürpertti, öleceğini düşündü ama bunun yerine bir kol beline dolanıp onu çekti ve Luke kıpırdanıp kendisini tutan kişi her kimse ondan kurtulmaya çalıştı. Beline sarılan koldan ve uyguladığı güçten onu tutan kişinin erkek olduğunu söyleyebilirdi. Gözyaşları bir kez daha akmaya başlarken az önce ensesindeki sıcak nefes kulağına doğru ilerledi. "Uyu, sarışın. Yanındayım."

Luke kalbinin parçalarının anında birleştiğini hissetti, dudakları yukarı doğru kıvrılarak yüzüne saf bir gülümseme kazandırdı ve göz kapakları ağır bir şekilde kapandı. Michael'ın varlığını hissederek uykuya dalmak cennet gibiydi.



smut bekleyenler födslşkjgilfdshjlgf

şimdi gidin ring for sex'e bakın

xxx

sizi seviyorum

not; beynimi sikeyim smut yazmışım

time of death || muke (+)Where stories live. Discover now