time of death || muke (+)

×13

Michael evine girdiğinde fazlasıyla yorgundu. Sikik herif görünüşüne kıyasla zekiydi ve Michael'a zorluk çıkartmıştı. Kendisini yatak odasına kapatmış ve mavi saçlı çocuk zorla içeri girdiğinde kafasına bir gece lambası geçirmişti. Ve Michael da onu vurmuştu, birkaç kere. Çünkü o, hep böyle yapardı. Çünkü bir yemini vardı. Çünkü yaşaması için tek çaresi buydu.

Michael bir eliyle kafasını tutarken kapıyı kapattı ve belindeki silahı ahşap masanın üzerine koydu. Mavi tutamları arasındaki kurumuş kanı hissedebiliyordu ve bu rahatsızlık vericiydi. Başı çok fazla ağrıyordu. Lanet herif. Bir kere de zorluk çıkarmadan ölün.

Çocuk kanepeye otururken farklı bir şey olduğunu hissetmişti. Onun evi her zaman sessiz olurdu ama bu sefer evde yalnız değildi. Boş odada ismini unuttuğu bir çocuk duruyordu ve Michael onun bağırışlarını ya da kapıya attığı yumrukların sesini duymuyordu. Çocuğun uyuduğunu düşünse de gidip gelmesi yaklaşık bir saat sürmüştü. O sarışının bu kadar kısa bir sürede pes edeceğini sanmıyordu. Evet, Luke çelimsiz biriydi. Zayıf bir vücudu vardı ve Michael onu ilk gördüğü an uzun süredir yemek yemediğini düşünmüştü. Sınıftaki şu hiçbir spora katılmayan, zorbaların uğraştığı tiplerden gibiydi ama Michael, Luke'un basketbol oynadığını bilemezdi.

Bir süre kanepede bekledikten sonra içini kemiren duyguları sonlandırmak amacıyla ayağa kalktı ve Luke'un bulunduğu odaya yöneldi. Ona bakıp iyi olduğunu görür görmez bir banyo yapması gerekecekti çünkü saçının kanlı tarafı katılaşmış, yumuşaklığını kaybetmişti ve Michael bundan nefret ediyordu.

Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı ve ılık rüzgar suratını tırmaladı. Mavi saçlı çocuğun bakışları hemen pencereye yönelirken camın kırıldığını gördüğünde dudakları şaşkınlıkla aralandı. Parçalar her yere dağılmıştı. Michael'ın gözlerini öfke bürürken bakışlarını odanın içinde gezdirdi ve sağ tarafında, yere uzanmış olan Luke'u gördü. Soğuk zeminde sırt üstü yatıyordu, karnının üzeri ise parlak bir sıvıyla kaplanmıştı. Michael şaşkınlık duygusunu yaşamasına fırsat vermeden çocuğun yanına koştu ve kolunu karnından çekti. Göğsünde herhangi bir yara olup olmadığını anlamak amacıyla eliyle kırmızı sıvıyı temizlemeye çalıştı ve kanayan yerin karnı olmadığını gördükten sonra çocuğun koluna baktı. Dirseğinden bileğine kadar derin bir kesik vardı, öyle ki Michael kana bulanmış kolunu temizlerse çocuğun etini göreceğinden emindi. Michael, Luke'un tırnak diplerinde kuruyan kanı umursamadan sarışını kucağına aldı ve koşmaya başladı. Evin kapısını arkasından kapatıp çocuğu arabasına yerleştirdikten sonra hiçbir şey düşünmeden gaza bastı.

"Lütfen ölme" diye mırıldandı öfkeli bir ses tonuyla. "Siktir. Ölme, sarışın."

luke'un ağzına sıçmadan rahat edemiyorum aq

ve double chapter♥