4

14.8K 1K 484
                                    

 Gözlerimi yavaşça araladığımda başımın düzenli bir şekilde yükselip alçaldığını hissettim. Elimi yattığım zeminde sürtecekken beklediğim soğuk çarşaf hissinin yerini sıcak bir ten aldı. Gözlerimi birden kocaman açtım ve olanları algılamaya çalışarak başımı kaldırdım. 

  Dün gece Min Yoongi'nin üstünde uyanmama sebep olacak ne yaşanmış olabilirdi?!

 Kendimi üstünden ayırmaya çalışırken belime sarılı kollarını biraz daha sıktı. Anlık şaşkınlıktan sonra kendimi topladım ve sol yumruğumu hızlıca göğsüne geçirdim.

 Afallamış bir şekilde kollarını ayırıp inledi, gözlerini şaşkınlıkla aralamıştı. Dişlerimi sıktım ve yumruğumu havaya kaldırdım.

 "Benim burada ne işim var?!" diye bağırdım yumruğuma karşı kaldırdığı ellerine bakarak. Yüzü şaşkından daha öteydi. Bakışlarım gövdesine indi. "Ve neden üstün çıplak?!" Bakışlarımı takip ederek çıplak göğsüne baktı. Anlamaya çalışarak kaşlarını çattı ve yatakta doğruldu.

 "Sen ne saçmalıyorsun?" Bu cevabı beklemiyordum.

 "Dün geceyi hatırlamadığını söyleme bana." dedi ve elini çenesine dayadı. Gözlerimi kaçırdım ve aklımı zorlayarak perde çekilmiş gibi hissettiren anıları netleştirmeye çalıştım.

"Hatırlıyorum!" dedim çenemi kaldırarak. Sonra tekrar gözlerimi kaçırdım. "Bir kısmını." Bana gözlerini büyüterek baktı. 

 "Aish!" dedim ve sinir olmuş bir şekilde saçlarımı karıştırdım. "Ne bok yedim ben dün gece?!"

 Bir anda üstümdeki büyük pijamaları fark ettim. Dişlerimi sıkıp yüzüne baktım. "Üstümü kim değiştirdi?"

 Sakin sakin yüzüme baktı. "Ben."

 Gözlerimi kapattım ve dilimi ağzımın içinde döndürdüm. Tekrar gözlerimi açtığımda derin bir nefes aldım. "Ölmek mi istiyorsun?" 

 Başını yana eğdi ve bana baktı. "Hatırlamadığın bir konuda bile diklenebiliyorsun, cidden! Hem zaten daha önce görmediğim bir şey değildi."

 Sinirle nefesimi dışarı verdim. "Bir daha göreceğin bir şey de değil!"

 "O kadar emin olma." dedi ağzının içinden alayla. Yan yan yüzüne baktım.

 Gülmemeye çalışarak parmaklarını ağzına siper edip kolunu dizine dayadı. "Vay be. Gerçekten hatırlamıyorsun." dedi ve inanamıyormuş gibi gülerek başını iki yana salladı.

 Tavırları bir tuhaftı. Kim bilir ne bok yedin Yoo Rae?! Tekilanın ben...

 "En son şu saçma oyunu oynuyorduk, Taehyung'un amuda kalkarak çişini yapabileceğini iddia edip sızdığını hatırlıyorum." dedim kapalı kapıya doğru bakarak. 

 "Çocuklar nerede?" Birden aklıma gelmişti. Ne bok yediysem onlar hepsine şahit olmuştu. 

 Min Yoongi saçlarını düzeltti. "Merak etme, sen yaptıklarını hatırlamıyorsan onlar senin burada olduğunu bile hatırlamıyorlardır. Senden önce hepsi kafayı bulup banyoda üst üste sızdılar. Sonra tam ortalık sakinleşti dedim ki..." Bakışları yüzümde sabitlendi ve güldü. 

 Elimi şişmiş alnıma götürdüm. "Başımdan yaralanıp it gibi içersem böyle olur işte, kesin bütün hayatım boyunca kendimden nefret edeceğim bir şeyler yaptım ben." dedim parmağımı ona doğru sallayıp. "Burada böyle uyandığıma göre..." 

 Gözlerini devirdi. "Eğer hatırlasaydın emin ol dün gece iyi vakit geçirmediğimizi söyleyemezdin." Sonra birden gözleri parladı ve tembel adımlarla köşedeki dağınık masadan dizüstü bilgisayarını aldı. 

one million bullets || myg.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin