"Haftanın en sıcak gelişmeleri arasında yer alan suç şebekesinin çökertilmesi halkı şaşkınlığa uğratmış gibi görünüyor. Bugüne kadar gizli bir şekilde yapılan operasyonlar sonucu sadece 3 gün içinde birbirine bağlanan kanıtlar ve bilgiler sonucunda hızlı bir şekilde baskın yapan yetkililer, kısa bir zaman dilimi içinde olayı aydınlığa kavuşturdukları için devlet başkanlarının da katıldığı bir törenle ödüllendirildiler.
Bugüne kadar varlığından bile haberimizin olmadığı bu suç şebekesi 7 ana üyeden ve suç ortaklarından oluşmakta. Baskında ismi geçen şebekeye bangtan yani kurşun geçirmez sıfatı takıldığı da bilgiler arasında. Üyeler arasında yeni reşit olmuş bir gencin de bulunduğu bilinmekte. Her üyenin sabıka kaydı temiz görünüyor ancak bağlantılı oldukları suçlar ve cinayetler bundan uzunca bir süre kurtulamayacaklarının ve bundan böyle adaletin şehre tekrar hüküm süreceğinin habercisi.
Fakat bir konu daha var ki tüm üyeler canlı ele geçirilemedi. Bir üyenin suç ortaklarından biriyle kaçarken kullandığı özel uçağın okyanus üzerinde patlatıldığı, izinin bulunamadığı söyleniyor. Zor da olsa üyelerin verdikleri ifadelerden de uçakla kaçan üyenin hayatını kaybettiğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Yeni reşit olduğu belirtilen bir başka üyeyse üniversiteye devam etmek için gideceği havaalanının dış hatlar kısmında yakalandı. İyi görünümleriyle dikkat çeken üyelerden hayatını kaybedenin uçağa binmeden hemen önce evlenmesiyse aradaki bağları karmaşık hale getiriyor.
Akşam haberlerini izlediniz."
Jungkook elinde kumandayı evirip çevirirken boş bakışlarla televizyona bakıyordu. Sonunda televizyona bile çıkmışlardı. Bulundukları hapishane nefesini kesiyordu, yataklar birbirine çok yakındı, mülteci kampı gibilerdi kısacası. Geçen bir haftada her öğün haberleri açıp haklarında yapılan haberleri izlemeden edemiyordu.
Medya her zaman gerçeği mi yansıtır, sorusunu sormadan edemiyordu. Ülkenin yüz karası haline gelmişlerdi ama bahsederken "iyi görünümlü" olmalarından bahsedilmesi Seokjin'in keyfinin yerine gelmesine yetmişti. Namjoon'la altlı üstlü yatmaları sebebiyle geceleri konuştukları tüm sübliminal içeren konuşmaları da duyuyor ve anlıyorlardı.
Hoseok, aralarında en çok zorlanan kişi olmuştu. Hana'nın bayanlar koğuşunda olması yeterince canını sıkıyorken bir de iki günde bir ortak alana çıkmak dışında birbirlerini görememeleri Hoseok gibi bir gün ışığını alacakaranlığa çevirmişti. Jungkook içten içe üzülüyordu onun için.
Taehyung ve Jimin için bir şey değişmemiş gibiydi. Dışarıda ya da evde ne yapıyorlarsa aynı şeyleri orada da yapıyorlar, bütün gün çocuk gibi oynuyorlardı. Hatta kendileri haricinde koğuşta bulunanlardan birkaç iddia oyunu öğrenmişlerdi ve ortalıkta kazıklayacak birilerini arayarak dolanıyorlardı.
Jungkook masaya toplanan üyelere iç çekti ve televizyonu kapattı, kollarını başının altına yastık yaparak masaya doğru uzandı. Ne olursa olsun bulunduğu yeri ve olanları kabullenemiyordu. Tam daha iyi bir insan olmak için yeni bir sayfa açacakken başına gelenlere anlam veremiyordu. Hayat onunla dalga geçiyor gibiydi.
Komik olansa, işlemedikleri suçların da üzerlerine atılmasıydı. Nerede çözülemeyen bir olay bulurlarsa üzerlerine atıyorlardı. Yakında çıkacak affın dedikoduları kulaktan kulağa dolmaya başladıysa da Jungkook içten içe burada çürüyüp gitmekten korkuyordu.
"Ne düşünüyorsun böyle kara kara?" Konuşan Taehyung'du. Jimin'i oyunda yalnız bırakmış, Jungkook'un yanına kurulmuştu.
Jungkook omuz silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one million bullets || myg.
FanfictionÖnce sadece tek gecelik bir ilişkiydi, Daha sonra suç ortağı oldular, Birbirleri için kendilerini bir milyon kurşuna siper edeceklerini bilemeden. {160901} - {161023} ~Yetişkin içeriğe sahiptir.
