22

8.4K 666 594
                                    


Helö madırfakırs!

Lanetli güne saatler kala bir bölüm atayım dedim. Dün atacaktım aslında ama pek sağlıklı bir hayatım olduğu söylenemeyeceği için yapamadım. Haydi iyi okumalar olsun o zaman :')


***




Karşımdaki yazıya öylece bakıyordum.

Ne kadar süre geçtiği umrumda değildi. 

Anneme bakmaya gelen hemşire beni ve yazıyı görünce afallasa da bakışlarımı görünce korkup hiçbir şey söylemeden işini yapmıştı. 

 "Bunu siz mi yazdınız?" dedi en sonunda dayanamayıp. Yüzüne bakmadım. Başımı iki yana salladığımda rahatlayarak iç çekti. 

 "Görevlilere haber vereyim de silsinler, rahatsızlık için özür dileriz. Kim böyle bir şey yazar ki?!"

 Kurumuş boyanın akmaya hazır duran kalıntılarına baktım. Kim böyle bir şey yazardı?


 "Yoo Rae?!"

 Kapıdan hızla giren Yoongi'nin endişeli bakışları hemşireye kaydığında duraksadı. Hemşire adımı duyduğunda duvardaki yazıya tekrar döndü ve endişeyle malzemelerini toplamaya başladı. Başımı çevirdim ve yazıya bakmaya devam ettim. Gözlerimi ayırsam ortadan kaybolacakmış gibiydi. Ama hemşire de görmüştü değil mi?

 Hemşire odadan çıkınca Yoongi'nin yanıma oturduğunu hissettim.

 "Anneni gerçekten bulmuşsun! Nasıl?" dedi bakışlarımı kendisine çevirmem için çenemi tutarak. Dokunuşundan silkindim ve çenemin ucuyla duvardaki yazıyı işaret ettim.

 "O yazıyı sen de görüyorsun değil mi? Delirmiyorum yani?" dedim beyaz boyadan gözlerimi ayırmadan. Başını o tarafa çevirdiğinde bir küfür savurduğunu duydum. 

 "Bu da ne demek oluyor?" dedi ayağa kalkıp yazıya doğru ilerlerken. İç çektim.

 "Bilmiyorum. Ama.." Yoongi ben konuşurken bir anda geri çekilip bir şeyler bulmuş gibi yazıya baktı.

 "Evindeki yazıyla tıpa tıp aynı..." Başını şaşkınlıkla bana çevirdiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ve başımla onayladım. 

 "Ama..." Onun da aklının karıştığını biliyordum. Benim gibi.

 "Babam öldü, yani babamın yazmış olması imkansız. Ya ölmedi ve bir oyun oynuyor -ki bu imkansız, morga kendim baktım- ya da evimi dağıtıp benimle kovalamaca oynayan başından beri babam değildi. Başka biriydi."

 Yoongi yanıma oturdu ve parlayan gözleriyle bana bakarak yüzümü elleri arasına aldı. "Yani.. Yerini bile bilmediğin birini öldüremeyeceğin anlamına geliyor bu, Yoo Rae. Babanı sen öldürmedin. Çünkü sen onu senin peşinde sanarken aslında değildi. Hasiktir!" 

  Parmaklarını ensemde topuzumdan kurtulmuş saçlarımdan geçirip sımsıkı sarıldığında yanağımı omzuna dayadım ve tekrar yazıya baktım. 

 "Ama uyuşmayan bir şey var. Neden benimle oynamaya devam etmek yerine bu yazıyı yazdı? Neden kendini ifşa etti? Ve bu yazı ne anlama geliyor?"

 Geri çekildi ve yüzüme baktı. "Annen uyanmadan yapabileceğimiz tek şey var, benimle gel. Sanırım koridordaki kameraların açıları bir işe yarayabilir."

one million bullets || myg.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin