Baş Belası Küçüğüm

Özledim

Alina'nın anlatımından:

Oflanarak durdum ve ayağımdaki topukluları çıkardım. Hem canımı acıtıyorlardı, hem de yürüyemiyordum onlarla. Zaten ne akla hizmet topuklu giydiysem.
Elimdeki içkileri sehpaya bırakıp yine bodrum katına Kerem'in yanına döndüm. Küçük odaya girip bana arkası dönük olan sevgilimin beline sıkıca sarıldım. Gülüp elindeki içkiyle bana doğru döndü.
- Ne o? Yukarıdan buraya gelene kadar çok mu özledin? - dedi elini belime koyarak
- Özlemek ne kelime? - dedim çenesini öperek
- Beni tahrik etmeye mi çalışıyorsun sen?
- Ne alâka? - diye çattım kaşlarımı
- Çünkü eğer böyle bir niyetin yoksa yapmamanı tercih ederim. Derin sularda yüzüyorsun.
- Bak sen, bende artık öpmem. - dedim ondan uzaklaşmaya çalışarak
- Şaka yapıyorum sevgilim. Gel buraya. - diyerek beni kendine çekip dudağıma küçük bir öpücük kondurdu
- Sana bir teklif sunayım mı? - dedim sırıtarak
- Ne teklifi?
- Bu akşam çok havamda olduğum için eğlenmek istiyorum.
- Dinliyorum. - dedi o yan sırıtışını yaparak
- Seninle bir yarışma yapalım. İlk sarhoş olan kaybeder. Kazananın istedeğide her şeyi yapar.
- Bunu iki kadeh şarapla sarhoş olan kız mı söyledi? - dedi gülerek
- Sarhoş olmamıştım bi kere ben.
- Tabi tabi. Öyledir.
- Kabul ediyor musun teklifimi?
- Eğer kazanırsam gerçekten istediğim her şeyi yapar mısın? - dedi kaşlarını kaldırarak
- Yaparım.
- Her şeyi mi?
- Her şeyi! - dedim kendimden emin bir şekilde
- Tamam o zaman, teklifini kabul ediyorum.
- Peki o zaman. Parti başlasın!

Kerem'in anlatımından:

Alinayla beraber herkesin toplandığı oturma odasına gittik. Her şey hazırdı.
Herkes sevgilisiyle otururken bir tek Mustafa yastığa sarılmıştı. Buna hemen bir sevgili bulmam lazımdı.
- Hazır mıyız? - dedi Koray
- Musti in dı housıı. Gimmı dı music. - diye bağırdı Mustafa yerinden kalkarak
- Sarhoş mu o? - dedi yanıma duran Onurhan
- Hayır, genelde hep böyle. - dedi Alina
- Bırakın keyfine baksın. Onu ilk defa bu kadar sorumsuz ve mutlu gördüm. - dedim
- Doğru. E, ben kankama eşlik etmeye gidiyorum. Musti, geliyorum bekle. - diye bağırdı Alina
Koşarak onun yanına gitti ve karşılıklı dans etmeye başladılar.
- O geceden sonra Alina'yla sevgili olabileceğinize kimse inanmazdı. Ne oldu gerçekten merak ediyorum. - dedi Onurhan
Küçüğümle ilk görüşmemiz aklıma gelince salak bir tebessüm ettim. Doğru diyordu Onurhan, kimin aklına gelirdi ki bana benim mekânımda karşı çıkan kızla sevgili olacağımız?
- Bilirsin, büyük aşklar kavgayla başlar. - dedim gülerek
- Tebrik ederim. Gerçekten yakışıyorsunuz. - dedi
- Teşekkür ederim.
Herkesin dans etmek için kalktığını görünce elime bir bardak viski alıp oturdum. Kerem Soylu'nun kalkıp dans edeceğini falan düşünmüyorsunuz, değil mi?
Bir süre sonra Alina soluk soluğa geldi ve yanıma oturdu. Elimi beline koyup onu daha fazla kendime çektim.
- Bakıyorum da küçük oyunumuza başlamışsın. - dedi yanağımı öperek
- Kazanacağımı bildiğim için başlamak istedim. - dedim içkimden bir yudum daha alarak
- Kendinden çok eminsin dostum.
- Dostum? Ne? Sarhoş musun yoksa?
- Değilim, ama olmayı düşünüyorum. Bu mezuniyet partisi, istediğim kadar içerim.
- Ben görmeden sen ne içtin?
- Bir bardak limonata içtim ya.
- Peki. - dedim gülerek
- Sen gelsene dans edelim. Herkes sevgilisiyle dans ediyor, ben kankamla.
- Hayır.
- Lütfen sevgilim. Sadece bir dans.
- Hayır dedim.
- Ama aşkım lütfen. - dedi dudaklarını büzerek
- Biraz daha yalvar.
- Sevgi.. Ne yalvaracağım ben sana? Kalk dans edelim dedim, beni sinirlendirme. Kalk ya benimle dans etmeye. Hadi! - dedi yerinden kalkarak
Elimi tutup beni zorla koltuktan kaldırdı. Salonun ortasına çekerek dans etmeye başladı. Ellerini omuzlarıma koyup kalçalarını oynatmaya başladığında bende ellerimi oraya koyup onu durdurdum.
- Ne? - dedi
- Odada benden başka erkek varken sen o kalçaları oynatma güzelim.
- Ya övdün mü dövdün mü anlayamadım.
- Her ikiside. - dedim
- Ama niye, bu gece eğlenme vakti. Biraz tadını çıkarmaya çalış.
- Ha, sen erkekle dolu bir yerde kalçalarını tahrik edici bir şekilde salla, sonra efendim tadını çıkar. Can, göz, ciğer falan çıkarırım, ama benim hatunum böyle bir şey yaparsa tadını çıkaramam.
- Hatunum mu dedin sen bana? - dedi sırıtarak
- Onca şey arasından sen ona mı takıldın?
- Ya sevgilim, tamam kalça oynatmak yok. Başka neremi oynatmamam gerek?
- Siz yine kavga mı ediyorsunuz?- diyerek geçti aramıza Mustafa
- Hayır. - dedik aynı anda
- Bende yedim. Gelin hadi şişe çevirelim. - dedi elindeki bardaktan pipetle içecek çekerek
- Ne içiyorsun sen?
- Portakal suyu. Alina içki içmeme izin vermiyor.
- Şişe çevirmece mi oynuyorsunuz? - dedi Alina
- Evet, gelin oynayalım.
- Hadi Kerem.
- Dur bir dakika. Gerçekten benim oyun falan oynayacağımı mı sandınız? - dedin