Mutlu Sonsuz

28K 909 49
                                    

FİNAL

Alina'nın anlatımından:

Alarm çalmaya başladığında uzanıp onu kapattım ve hızla kalktım yataktan.
- Günaydın bebeğim. - dedim karnıma bakarak
Terliklerimi giyip banyoya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya dönüp üzerimi değiştirdim. İçim kıpır kıpırdı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
- Miniğim, anne ve baba bir kaç saat sonra karı koca olacak biliyor musun? Seni artık kimseden saklamayacağız. Söyleyince herkes senin hemen gelmeni isteyecek. Herkes seni çok sevecek. Annen, baban, anneannen, babannen, deden, amcaların, teyzelerin, kuzenlerin. Bizim aile kalabalık küçüğüm. Ama seni en çok ta ben ve baban seveceğiz. Her zaman senin kararlarının arkasında olacağız, sen düştüğünde kalkmanda yardım edeceğiz, o yüzden sen de bugün bana yardım et tamam mı? Zaten evlilik heyecanına midem bulanıyor sen bir şeyler yapma ha. Şimdi gidip güzel bir kahvaltı yapacağız ve hazırlanmaya başlayacağız. Şu gün de bir geçsin, artık babanın yanına gidiyoruz. Ve artık sadece üçümüz olacağız. - dedim karnıma okşarken
Sessizce mutfağa inip kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum. Bir yandan çay demleyip diğer yandan krep yapmaya çalışıyordum.
- Sen ne ara uyandın Alina?
Arkamı dönüp kapıdan bana bakan abime baktım. Tavayı bırakıp yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım.
- Az önce uyandım. Sen niye bu kadar erken geldin ki abi? - dedim
- Bana ihtiyacın vardır diye düşündüm.
- Var tabi olmaz mı? Gidip annemleri uyandırır mısın?
- Tamam, ama ondan önce hayacanını biraz azaltalım ne dersin?
- Çözümün varsa hayır demem.
- Çözüm yerine bir paket yeni alınmış sigaram var. - dedi
- Hayır, içemem. - dedim
- Niye?
- Şey, midem kötü olur diye korkuyorum.
- Öyle mi? Gel bakalım sen benimle dışarıya.
- Abi krep yapıyorum. - dedim
- Ocağı kapat dışarıya gel! - dedi sert ses tonuyla
Aha, abim kesin benim hamile olduğumu öğrendi ve düğünümden önce beni öldürecek. Ya ben daha gelinlik giyeceğim, anne olacağım.
Dediği gibi yapıp ocağın altını kapattım ve arkasından dışarı çıktım. Bahçedeki banka yanına oturdum ve ecelimi bekledim.
- Üstüne şu battaniyeyi at, hava soğuk halâ, üşütme. - dedi yandaki battaniyeyi bana vererek
- Gerek yok, üşümüyorum. - dedim
- Kendini düşünmüyorsan bebeğini düşün.
Dedim ben dimi biliyor diye.
- Sen nereden biliyorsun? - dedim sessizce
- Kerem söyledi akşam. Alina hamile baba olacağım diye avaz avaz bağırdı. - dedi kaşları çatık bir şekilde
- Abi niye o kadar kızdın ki? Ne var ki bunda? - dedim
- Ne mi var? Alina düğün öncesi nasıl böyle bir şey yaptın?
- Abi insan mı öldürdüm ben? Her hangi bir adamdan değil ben nişanlımdan hamile kaldım.
- Bu doğru değil.
- Ne o doğru olmayan? Sevdiğim adamın bebeğini taşımam mı? Hatırlatırım siz evlenirken Masal üç haftalık hamileydi abi. Sen onu düğünden önce hamile bırakabilirsin, ama Kerem beni bırakamaz öyle mi? Ben senin böyle yapacağını bilseydim çocuğu doğururdum bile evlenmeden önce. - dedim sinirle
Birden abim karşımda gülmeye başladığında çattım kaşlarımı. Adam beni az önce öldürecekti, şimdi katıla katıla gülüyor. Deli mi bu?
- Komik olan ne? - dedim
- Sen. Sadece şaka yapmak istemiştim Alina, içindeki canavarı çıkartma sakın. - dedi gülmeye devam ederek
- Ya ne biçim şaka bu sabah sabah? Bebeğimin kalbine iniyordu az kalsın abi.
Elini omzuma atıp beni kendine doğru çekti ve saçlarımı öptü.
- Bak sen. Benim küçük kardeşimin bebeği mi olacak? Seni ilk defa kucağıma aldığım o günü hatırlıyorum biliyor musun. Küçücük ve buruş buruştun. Sürekli ağlıyordun birde. İlk başta seni istemedim, sen doğunca bana dikkat çevirmezler, pabuçum dama atılır diye korktum, ama öyle olmadı. Ben seni o kadar çok sevdim ki annemden babamdan bile daha çok ilgileniyordum seninle.
- O yüzden mi böyle oldum ben?
- Evet. - dedi gülerek
- Kerem dedi ki ben iki yaşındayken ona küfür etmişim. Doğru mu bu?
- Evet. Onlar geldiğinde sen sürekli onlarla oynuyordun, ben de kıskanıyordum. O yüzden sana ilk küfür etmeyi, sonra da uçan tekme atmayı öğrettim.
- Abi ya.
- Ne? Halinden memnun değil misin? Sana sarkan tüm erkekleri kendi başına dövüyordun.
- Evet.
- Daha sakin misin şimdi? -
- Bilmiyorum. Kalbim halâ yerinden fırlayacakmış gibi atıyor.
- Geçecek. Hadi aç kalma gel gidip kahvaltı yapalım. Yeğenimin aç kalmasını istemem.
- Abi. - dedim eline vurarak
- Hadi Alina kalk. Bak birazdan zaten tüm aile buraya gelecek, kahvaltı için vaktin kalmaz. Hadi güzelim.
- Tamam. - dedim yerimden kalkarak
- Senin karnın şişmeye başlamış. Bebekten mi yoksa şisko mu oluyorsun?
- Ama abi ya!

Baş Belası KüçüğümWhere stories live. Discover now