SEN LEYLA'SIN 🕸️ 6

7.5K 547 6
                                    

Anwer karşıma dikilmiş, telaşlı gözlerle bana bakıyordu.

...

"Leyla, konuşmamız lazım."

"Ne yüzle hâlâ karşıma çıkabiliyorsun!"

"Limanda olanlar için özür dilerim. Şimdi konuşmamız lazım."diyerek elini bana doğru uzattığında bağırarak geri çekildim.

"Dokunma bana!"

"Şşşt, tamam bağırma' Dokunmuyorum. İki dakika... Sadece iki dakika konuşmamız lazım."

"Seni dinlemek ya da görmek istemiyorum! Defol buradan!"dedim ağlamak üzere olan bir sesle.

"Beni dinlemek zorundasın."

"Yeter artık! Seni dinlemek istemediğini söylüyor!" Yanımdaki adam böyle söyleyince Anwer bir şey söylemek istercesine sinirle ellerini kaldırdı.

"Hadi gidelim artık."dedi yanımdaki adam. Yönümüzü yeniden karakola döndük. Kararlı adımlarla karakola doğru gidiyordum.

"Sana anlattıklarımın ne kadarının doğru olduğunu merak etmiyor musun?" Olduğum yerde durdum."Ya hakkında daha fazlasını biliyorsam."

Beni durdurmak için hafıza kaybımı kullanıyordu. Ve başarılı olmuştu. Yeniden Anwer'e döndüm. "Sadece iki dakika."dedi parmaklarıyla göstererek.

*****

Anwer'le konuşmak için karakolun biraz aşağısındaki bir binanın bahçe duvarının kenarına geçmiştik. Diğer adam birkaç metre geride bekliyordu. Polis araçlarının ışıkları Anwer'in yüzüne vuruyordu. Bu ışıklar biraz da olsa güvende hissettirmişti. Anwer konuşmaya başladı.

"Hata ettim. Seninle birlikte gitmemin zor olacağını düşündüm. Ayrıca paraya ihtiyacım vardı. Çok özür dilerim. Çok pişmanım."

Paraya ihtiyacım vardı, demişti. Bir anda kan beynime sıçradı. Sinirden titreyen ellerime daha fazla mani olamadım. Karşımdaki adamın suratına bir tokat geçirdim.

"Allah belanı versin!"

"Tamam, bunu hak etmiştim."diyerek bir an için benim biraz gerimde bekleyen adama bakıp sonra yeniden bana baktı. "İtalyanlar buradalar. Libya'daki ekip de gelmiş. Libya'dan benimle birlikte geldiğini biliyorlar. Bu adamlar çok tehlikeli. Polise gidersen kanunen başın belaya girmeyebilir ama o adamlar peşini bırakmazlar. Yerini de açık etmiş olursun."

"Onları da şikâyet ederim."

"Kim olduklarını bile bilmiyorsun! Hatta daha kendini bile tanımıyorsun. Kendini nasıl koruyabileceğini düşünüyorsun?"

"O zaman sen de gel. Kim olduklarını biliyorsun. Birlikte polise gidelim."

"Ben ölmek istemiyorum. Belki öldürmekten daha beterini bile yapabilirler."

"Yalan söylüyorsun."dedim küçümser gözlerle bakarak. "Polise gidersem senin de başın belaya girecek. Sırf kendini korumak için uyduruyorsun bunları."

"Bak... Seni o adamlara verip başımdan atmaya çalışmam büyük eşeklikti. Pişman oldum. O yüzden de sana kaçmanı söyledim ya. Eğer isteseydim seni o adamlara teslim edebilirdim. Sonra da paramı alıp giderdim. Ama yapmadım. Sana kaçmanı söyledim. Ben de senin peşinden kaçtım. Şu arkanda bekleyen adam seni bulmasaydı gene birlikte kaçacaktık. Ben ondan seni oradan uzaklaştırmasını istedim. Peşimizdeki adamları atlatıp sizi takip ettim. Eğer isteseydim O adam seni limandan uzaklaştırdıktan sonra kaçıp gidebilirdim ama seni bu halde bırakmaya vicdanım el vermedi."

"Vicdan? Defol başımdan!"

"Bana inanmak zorundasın. Sana kaçmanı söyleyince limandaki o adamları da başıma bela ettim. Ben beceriksizin tekiyim. Şu an ardımda yarım dünya insan var. Sahte kimliğimle kaçıp kaybolmaktan başka çarem yok. Senin de öyle."

SEN LEYLA'SINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin