9/ Noel Tatili

6.2K 391 454
                                    

Rose, Karanlık Ormana girmişti. Kesik kesik, hızlı nefesler alıp veriyor ve derinlere doğru ilerliyordu. Bir yandan da eğer olur da o yaratıklarla karşılaşırsa diye ezberlediği büyüleri gözden geçiriyordu.

"SCORPİUS!" diye bağırdı avazı çıktığı kadar.

Koşmaya devam ediyordu. Lanet olası James ve Remus onu kim bilir hangi fare deliğine sokmuşlardı.

"SCORPIUS MALFOY!"

Ellerini ağzının iki yanına siper ederek bağırmaya devam etti. Bir yandan da koşuyor ve ormanın derinliklerine gözlerini kısarak bakıyordu.

Ayağı, yerdeki büyük bir taşa takıldığında dizlerinin üstünde yere kapaklandı ve acıyla bağırdı. Yan tarafa doğru düştüğünde ise, gözlerini kapatmadan önce altın saçlı çocuğu gördü ve yüzündeki acı ifade yerini kocaman bir rahatlamaya bıraktı.

Scorpius oradaydı.

Ve biraz geride ise ona doğru koşan bir avuç Jahua vardı.

Rose, hızla düştüğü yerden kalktı ve Scorpius'a doğru koştu. Kendisini onun önüne atarken, asasını doğrulttu ve kelimelerin birbirine karışmaması için Merlin'e dua etti.

"İmpedimenta!"

Asasını doğrulttuğu yerde patlamalar oluşurken Rose, kısa bir süreliğine olsa bile Jahua'ları etkisiz hâle getirmişti. O sırada ise, koruma kalkanını yapmaya başladı.

Boştaki elini asasıyla aynı hizada olacak şekilde kaldırdı ve titreyen dudaklarıyla defalarca kez "Protego" diye fısıldadı.

Kalbi hızla atarken, yerden çıkan mavi, yarım küre şeklindeki bir bariyer onu ve Scorpius'u sarmaya başladı. Büyü işe yarıyordu. Rose, minnet duyarak fısıldamaya devam etti. Kalkan tamamlandığında, asasını yanına bıraktı ve Scorpius'a döndü.

"Scorpius!" Diye bağırdı ve onu sarsmaya başladı. "UYAN SENİ SERSEM!"

Yanaklarına birkaç tokat attı ama fayda etmiyordu. Hırsla ona birkaç kez vurdu ve asasını yeniden aldı.

"Rennervate!" Diye bağırdı ve Scorpius bağırarak ayıldı. Çok güçlü bir ayıltma büyüsü yapmıştı.

Scorpius, gözlerini açtığında karşısında ona dehşete düşmüş bir şekilde bakan Rose'u gördü.

"Rose?" Diye sordu şaşkınlıkla ve daha sonra gözleri, kalkana vuran Jahua'ları buldu.

"Siktir! Onlar Jahua mı?"

Rose, hızla başını salladı. "Scorpius, bu kalkan daha fazla dayanamaz. Bir şeyler yapmamız lazım. Büyü yapmayı biliyor musun?"

"Birkaç tane ama onlar da bir işe yaramaz. Bu lanet yaratıklar sadece tek bir şekilde uzaklaşır."

"Nasıl?" Diye sordu Rose.

"Üç dediğimde kalkanı kaldır ve gerisini bana bırak. Sakın sesini çıkarma. Rose, beni anladın mı?"

Rose, yeniden başını salladı. Scorpius, onun önüne geçip yerden avuç içi büyüklüğünde bir taş aldı. Ayağa kalktı ve saymaya başladı.

"Bir..."

Rose, asasını alıp derin bir nefes aldı. Scorpius da bu sırada öteki elini dudaklarına götürmüştü.

"İki..."

Rose, bir Griffindor olmasına rağmen korkuyordu. Sadece kitaplarda gördüğü o korkunç yaratıklardan belki de en baş belası olanları, şu an karşısındaydı.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin