13/ Andromeda

5.6K 383 386
                                    

"Marcella Brein! Uyanma vakti!"

Marcella duyduğu bağırış sesiyle kafasını hızla kitapların üzerinden kaldırdı. Başına giren ağrıyla yüzünü buruşturdu.

Annesinin ayak sesleri odasına doğru gelirken masanın üstündeki boş abur cubur paketlerini gördü ve bir küfür etti. Onların hepsini hızla toplayıp yatağının altına attı ve kendisi de hemen oturduğu yerden kalktığında annesi odaya girmişti.

"Günaydın anne!" Dedi neşeli bir sesle.

Maria, ellerini havada sallayıp "Lanet olsun Marcella, oda leş gibi baharat kokuyor!" Dedi.

Marcella, elini karnına koydu ve yüzünü buruşturdu. "Soğuk kaptım sanırım."

Maria ters bir bakış attı. "Pencereleri aç ve odayı havalandır. Zehirleneceğiz!"

Ve sonra odayı terk etti.

Marcella, odası uyur gezerlik huyuna karşı büyülü olduğu için dua etti. Yoksa bir de gidip Bellatrix Black'in mezarını patlatmak istemezdi.

Marcella derin bir nefes alıp verdi. Eline bir poşet aldı ve yatağın altındaki çöpleri topladı. Onları topladıktan sonra odasındaki çöp kutusuna tıktı ve pencereleri açtı. Daha sonra masasının üstündeki kitapları düzgün bir sıraya soktu. Biten kitapları yeniden bavuluna koydu ve en büyük hazinesi olan kara kapaklı defteri çekmeceye kaldırdı.

Dün akşam inanılmaz şeyler öğrenmişti.

Kolyesini boynuna taktı ve odasından çıkıp banyoya gitti. Elini yüzünü iyice yıkadı. Kendisini adam ettikten sonra yeniden odasına gitti.

Dolabından kırmızı bir kazak ve kot pantolon çıkarıp giyindi. Ayaklarına çorap giyip, saçlarını fırçaladı ve sımsıkı topladı. Ön taraftan çıkan perçemlere göz devirdi ve odasında herhangi bir açık bıraktı mı diye kontrol etti.

Temiz olduğunu görünce odasından çıktı ve koşarak aşağı indi. Babası mutfakta krep yapıyor, annesi de gazete okuyordu.

"Herkese yeniden günaydın!" Gidip ilk önce babasının daha sonra annesinin yanaklarından öptü. Klaus da kızının yanaklarından öptü. Maria ise Marcella arkasını döndüğünde yanaklarını silmişti.

Marcella, masadaki yerini aldığında Klaus krep dolu tabakla geldi ve yerine oturdu.

"Kızımın en sevdiğinden! Yanında çikolata sosu bile var!"

"Seni seviyorum babacığım, teşekkür ederim!" Marcella tabağına krep alıp sos döktü ve dürüm yapıp ısırdı.

"Çok fazla çikolata yersen kilo alırsın Marcella."

Marcella, annesinin cümlesine omuzlarını silkti. "Alırsam alayım anne, önemli değil."

"Ağzın doluyken konuşma."

Marcella sırıtıp ağzındakileri annesine gösterdiğinde Klaus bir kahkaha attı. Maria ise sinirle masadan kalktı ve mutfağı terk etti.

Klaus, Marcella'ya beşlik çakmak için elini kaldırdığında Marcella Klaus'a bir beşlik çaktı ve kahvaltısına devam etti.

***

James, Severus ve Remus kahvaltı masasında sessiz bir şekilde kahvaltı ediyordular. Harry, gazetesinin üstünden arada bir onlara kaçamak birer bakış atıyor, sonra başını iki yana sallayıp gündelik olayları okumaya devam ediyordu.

''Herkese afiyet olsun, ben çıkıyorum.'' diyerek kalktı Remus. 

''Nereye?'' diye sordu Harry. 

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin