40/ Şimdi Sıra Bende

3.7K 305 242
                                    

Severus, mutfaktaki masanın çevresine herkesi toplamıştı.

Sirius, masanın başına oturmuş bir şekilde hepsine tek tek bakıyordu.

Marcella, gözlerini bir an olsun Sirius'tan çekmiyordu.

Jenna üzgün bir şekilde bir elini saçlarından geçirmişti. Diğerini de masanın üstüne koymuştu.

Scorpius, Sirius'un karşısına oturmuştu. Sinirliydi ve üzgündü.

Severus ise ayaktaydı ve masanın çevresinde bir tur atıyordu.

Sonunda ilk konuşan Sirius oldu. "Veliaht kim?"

"Bilmiyoruz." Dedi Marcella. "İki şüphelinin ikisi de negatif çıktı." Göz ucuyla Jenna ve Scorpius'u işaret etti.

"Peki babam ve dayım hakkındaki suçlamalar? Severus, sen ne diyorsun bunlara?"

"Her şey ortada Sirius. Ronald Amcanın gözünü karartan kini görmüyor musun? Aynısı babam için de geçerli."

Sirius sıkıntıyla bir nefes verdi. "Buna inanamıyorum. Babam böyle bir şey yapmış olamaz. O Harry Potter!"

Dördü de döndü ve Sirius'a bön bön baktı. Marcella, oturduğu yerden kalkarak ''Gerçekler bu Sirius.'' Dedi. ''Eğer bize inanmak istemiyorsan seni zorlayamayız.''

''Bir zahmet inanamıyorum çünkü o benim babam!''

Severus bu sırada gözlerini belerterek ''Benim kaynanam değil, benim de babam.'' Dedi. ''Ama gerçek bu! Babam ve dayım pis işler yapıyorlar.''

''Ne yapacaksınız peki?'' diye sordu Sirius.

''İlk önce babamı hapisten çıkaracağız.'' Dedi Jenna.

''Peki ya Rose?'' diye sordu Scorpius.

''Belki de Blaise Zabini bizi Rose'a götürebilir Scorpius.'' Dedi Marcella.

Scorpius başını sallamakla yetindi.

''Peki Blaise Zabini hapisten çıkardıktan sonra nereye gideceğiz? Bizi burada bulurlar.'' Diye sordu Marcella.

''Ciddi ciddi o adamı hapisten kaçıracak mısınız? Vatan haini olursunuz. Bunu göze alabiliyor musunuz? Belki de veliaht şeytanın teki, Voldemort'un şeytani çocuğu falan çıkacak? Bütün ölüm yiyenler ona itaat edecek belki? Deli misiniz siz?''

''Öyle bir şey olmayacak.'' Dedi Severus. ''Biz veliahtı herkesten önce bulacağız.''

''Belki de veliaht çoktan bulundu!'' Sirius öfkeyle bağırdı.

''Bulunmuş olamaz!'' dedi Marcella. ''Sence bulunmuş olsaydı ve çok kötü biri çıksaydı büyü dünyası bu halde olur muydu?''

''Tahminler ve ihtimaller üzerine belki de bütün hayatınızı tehlikeye atacaksınız. Aptalsınız.''

''O benim babam!'' diye bağırdı Jenna. ''O bir ihtimal ya da tahmin değil! Benim babam sadece benim için ömrü boyunca aydınlık tarafa itaat eder, anladın mı beni?''

Jenna öfkeyle mutfaktan çıktığında, Scorpius da ardından ayağa kalktı. ''Senin bizi anlaman imkansız.'' Scorpius acı bir şekilde sırıttı. ''Sen, seçilmiş adamın oğlu olarak el bebek gül bebek yaşarken biz hainlerin çocukları olarak yıllarca ötekileştirildik. Senin bizi anlaman imkansız, Sirius Potter.''

Scorpius da ağır adımlarla mutfaktan çıktı. Geriye sadece Severus, Marcella ve Sirius kalmıştı.

Sirius ikisine bakarak ''Ya siz?'' diye sordu. ''Sen Muggle doğumlusun, sen de Harry Potter'ın oğlusun. Bu sizin davanız değil.''

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin