Bölüm 14

8.8K 377 20
                                    

Bu bölüm uzun oldu. Umarım beğenisiniz. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Ben öylece olan biteni izlerken Areste bir şey olmadığını ama çocukların durumu baya vahimdi. Bu nedensizce yüzümde bir sırıtış oluşmasına yol açmıştı. Ama benklemediğim bir şey oldu ve yerde yatan çocuk yerdeki bira şişesini aldığı gibi Aresin kafasına geçirdi. Benim gözlerimden de yaşlar akmaya başlamıştı. Ağzımdan sadece fısıltı gibi onun ismi döküldü " Ares " .

Azranın ağzından :

Ben Aresin bayılmasını falan beklerken o adama sırıtıp yumruğunu geçirdi. Adam zaten ayakta zor duruyordu Aresin yumruğu ile yere yapıştı. Hayır ciden söylüyorum adam resmen yere yapıştı. Areste hiç vakit kaybetmeden adamın üstüne çıkıp yumruklamaya devam eti. Yumruklamak yetmemiş olucak ki ayağa kalıp ardı ardına adama tekmelerini indirmeye başladı. Adamın yüzü kanlar içinde idi aslında sadece o nun değil arkadaşlarınında ondan bir farkı yoktu. Bense yerimden kıpırdayamıyordum. Aklımda hep şu soru vardı ya Ares gelmeseydi o zaman ne yapardım. O benim artık kurtarıcımdı. Ayaklarımı kıpırdata bildiğimde yavaş adımlarla Aresin yanına adımladım. Yanına vardığımda adamı yumruklayan kolunu tutum. Beni gördüğünde kolunu benden kurtarıp son bir yumruk atı ve ayağa kalktı. Adamda sanırım bu kadar darbeye dayanamamış olucak ki bayılmıştı. Diğer ikisinin ise kıpırdaya bilicek durumda olduğunu sanmıyordum.
Onlardan gözlerimi alıp Arese çevirdim oda bana bakıyordu.
"Ares lütven gidelim " dedim okadar yavaş söylemiştim ki duya bildiğine bile şüpeli idim. O da bana cevap vermeden kolumu tutu ve beni arkasından ilerletmeye çalıştı. O kadar nazik tutuyorduki kolumu bunun deminki o adamları yumruklayan Ares oduğuna inanmak zordu.
Hemen kolumu ondan kurtarıp arkamdaki adamların yanına yürümeye başladım. Ares bu hareketime şaşırmış olucak ki öylece beni izliyordu. Arkamdaki adamların yanına gidip hepsine birer tekme geçirdim Ares kadar canlarını acıtamasam da yinede olsa canları yanmış olucak ki yarı baygın bir şekilde inlediler. Eğer bu tekmeleri vurmasaydım içimde kalırdı. Aresin yanına vardığımda biri ile konuşuyordu. Beni gördüğünde sırıtı.
"Şimdi gidebiliriz" dediğimde sırıtışını dahada genişletmiş ve gelip ELİMİ tutmuştu. Oha lan resmen elimi turuyordu.
Beraber ELELE yürürken biraz ileride Aresin o muhteşem lamborghinisini gördüm. Bu arabaya resmen aşıktım.
Arabayı gördüğüm zaman arabadaki o sesli düşündüğüm anlar geldi aklıma. O anları hatırladığım zaman yüzümde bir tebesüm oluşuyordu.
Arabayın yanına geldiğimizde elimi bırakmıştı ve sürücü koltuğuna geçmişti. O elimi bıraktığı zaman gendimi bir garip hisetmiştim. Kendimi hemen toparlayıp onun yanındaki koltuğa oturdum. Arabada çıt çıkmıyordu ikimizde konuşmuyorduk. Kendimi ne kadar tutmaya çalışsam da
aklımdaki soruyu sordum.

"Beni nasıl buldun"

Bakışları bi an için beni buldu ve hemen önüne döndü.

"Yolda giderken seni gördüm havada kararmaya başlamıştı bende başına bir şey gelmesin diye takip etim. İyikide etmişim!"dedi sinirli sinirli

"Bana neden bağıyorsun ben mi dedim böyle olsun diye" sanırım bende biraz sesimi yükseltmiş olabilirim.

"Böyle bir şey söylemedim. Sadece o sokağa girmeye bilirdin "

"Ya nebiliyim ben hava kararmaya başlamıştı ben de eve daha erken gidiyim diye şey etim. Birde..." kafamı önüme eğdim. Acaba ona söylemeliymidim şu takip edilme hisini.

"Bide ne!" dedi sanırım siniri hâlâ geçmemişti

"Birde içimde takip ediliyor hisi vardı" dedim gözlerini bi an için yoldan alıp bana baktı. Ama çok fazla oyalanmadan önüne döndü.

Piskopat MafyamWhere stories live. Discover now