Bölüm 21

6.1K 308 110
                                    

Bölüm biraz geç geldiği için özür dilerim umarım beğenirsiniz. Bu arada güzel kapak tasarımı yapan varsa bana özelden yaza bir mi. Yorum yapan herkese çok teşekkürler yine yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. 

Azranın ağzından:

Tam kapıyı acıp ilk adımımı atmış tım ki kolumu birinin tutması bir olmuştu.
Kimin kolumu tutuğuna baktığımdaysa Meriçi gördüm. O benim gözlerimin içine bakarken bende ona şaşkın şaşkın bakmakla yetindim. Ne çilekeş kolumvarmış be gelen geçen kolumu tutuyor valaha birinin elinde kalsa şaşmam. Hayır yani anlamıyorum ne diye gelip kolumu tutuyor sun insan gibi konuşamazmısın ilaki bu kol tutulacak arkadaş.

Meriç "Azra biraz konuşa bilir miyiz" dediğinde daha da şaşırdım. Eh başa gelen çekilir diyerek bende "Tamam"demek zorunda kaldım. Tekrar Aresle kavga etmelerini istemiyordum biri arkadaşım biri ise onu sevdigimi kendime bile zor itiraf etiğim çocuktu. Bir birlerini hiç sevmiyor hatta nefret ediyordular ama ne sevdiğim çocuğu kalbimden çıkarıp Meriçle arkadaş olabirdim ne de Meriçin bana yaptığı iyilikleri unuta bilirdim.

Meriçle sesiz bir köşeye geçip onun konuşmasını bekledim. O bir bana bakıp bir de etrafa bakıyor du. Ben tabiki zaman geçtikce daha da meraklanıyordum. Hey ben meraklı bir insanım bu kadar da bekletilmezki. Yoksa Arese mi bir şey olmuştu da bu kadar zorlanıyordu söylemekte. İç sesim yine mantıgını ortaya koyup konuştu 'Gerizekalı Arese bir şey olmuş olsa sana gelip Meriç mi söylerdi. Kızım sen mal mısın' . Sanırim iç sesim haklıydı yani Arese bir şey olmuş olsa gelip bunu bana Meriç mi söylerdi. Bu malıkların hepsi uykusuzluktan sabah sabah okul mu olurmuş. Tabiki benim her zaman haklı olan iç sesim yine gösterdi kendini 'Okul akşam mı olurmuş' 'Tamam ya iç ses hep haklı sen ol' .
Biz içi sesimle ne tartışmalar yapalım ama Meriç uzaylı görmüş masum köylü gibi hâlâ mal mal baksın dursun. Bu kadar merak benim bünyeme fazla kardeşim.

"Meriç konuşmayı düşünüyor musun yoksa buraya öylece mal mal birbirimize bakmaya mı geldik"

Meriç "Tamam sadece biraz heycanlıyım sende beni anla"

"Meriç ben şu an gercekten seni anlamıyorum. Ne heycanından bahsediyor sun"

Meriç " Azra ben seni seviyorum" dediğinde bir kaç dakika bekledim doğru mu duydum diye. Gözlerine baktığımda bana cevap bekler gibi bakıyor du. Ve sanırım doğru duymuştum ama ben tam cevap vericekken kolumdan tutulup geriye doğru çekildim. Neden se artık kolumdan tutulupta çekilmek anlışkalık oldu. Başlarda sinir bozucu olsada insan yavaş yavaş alışıyo ne yapıcan mecburiyet. Yine rutin hale gelen şeyi yapıp kolumu kimin tutuğuna baktım. Ve şasırdımı tabiki hayır kolumu Ares tutmuştu.
Ben ona tam ne yaptığını sorucak iken beni geri çekip Meriçe kafa attı.
Ben daha olayın şokunu yaşarken Ares tekrar kolumu tutup sürüklemeye başladı. Çok sinirli görünüyordu korkmadım desem yalan olur.
Kesin bir şeye sinirlendi ve benden çıkarıcak. Ama benim sucum ne ya gitsin kime sinirlendiyse hıncını ondan çıkartsın.
Okulun arka tarafına geldiğimizde korkmaya başlamıştım. Buraya genelde sigara falan içmek için gelirledi ve şu an hiç kimse yoktu.
Ares çok sinirliydi ve beinim buradan hemen kurtulmam gerikiyordu. Ama daha ben bir tepki verene kadar Ares beni duvar ile arasına sıkıştırmıştı işte şimdi geçcek korkmaya başladım.

"Ares ne yapıyor sun bırakırmısın beni" dedim sakin bir ses tonuyla. Onu daha fazla sinirlendirmek istemiyordum.

Ares "O Meriç piçi sana ne dedi" diye sorunca şaşırmıştım.

"Sana ne" bu dediğime gözlerini kapayıp sakinleşmeye çalıştı. Hem o bana hesap falan soramazdı. Odan hoşlana bilir ama bu ona bana hesap sormak hakını vermez. Mesela o ortalıklardan kaybolduğunda bende ona hesap sorup nerede olduğunu örenmek istiyorum ama bana 'sen kim oluyursun da bana hesap soruyorsun' der diye bir şey söylemiyorum o şimdi gelmiş benim Meriç ile ne konuştuğumu soruyor. Zaten öyle bir geldi ki konuşmaya fırsat mı bıraktı. Bende ona sormak istiyordum mesela Aslı ile aralarında ne var (bölüm 8) yada şu sinemadaki Tuğçe ile (bölüm 18) ama işte soramıyordum simdi beyefendi gelmiş bana hesap soruyor.

Ares "Azra beni sinirlendirme sana Meriçle ne koştuğunu sordum" dedi her kelimenin üzerine basa basa.

"Meriç bana beni sevdiğini söyledi" doğruyu söyledim onun daha fazla sinirlememesin için. Onun sinirlenmesine bile kıyamıyordum Allahım ben ne ara bu kadar bağlandım bu çocuğa.

Ares "O Meriçi öldürücem benim olana hangi cesaretle böyle bir şey söleye bilir" dediginde kafam durdu. Onun söylediği kelimeleri düşündüm ne demişti 'benim olana hangi cesaretle böyle bir şey söleye bilir' şimdi o bana mı demişti benim olan diye.

"Benim olan derken" diye sordugumda bir süre bir şey söylemeden durdu öylece.

Ares "Azra benim karanlık gecemi aydınlatan yıldızım olur musun" dediğinde benim için dünya durmuştu.

Piskopat MafyamWhere stories live. Discover now