Bölüm 25

5.8K 226 69
                                    

Bu bölüm pek içime sinmedi ama umarım yinede beğenirsiniz. Bu sıralar biraz moralim bozuk bunu da hikayeye yansıtmamak için elimden geleni yapıyorum.
Yine erken yayımladım 50 oyu geçince demiştim ama bir şey fark ettim bu yüzden erken yayımlama kararı aldım sanırım hikayenin giriş kısmını fazla uzattım ama artık olaylara geçiyoruz bundan sonra bölümleri en iyi şekilde yazmaya çalışacağım.

Azranın ağzından:

Aresle beraber sınıfa çıktığımızda herkesin şaşkın bakışları üzerimizdeydi. Irmakla İrem merakla bakarken Ateşle Arda saki her şeyi biliyor gibiydiler. Anlamıyorum bir insan hiç mi merak etmez eee kimin arkadaşları benimde düşündüğüme bak. Ben şimdi bunları boş verip te kızlara nasıl iki saat açıklama yapıcağımı düşünüyordum sorun anlatmak değil sorun anlatmaya üşendiğim. Ama ben anlatmaz sam burada meraktan patlıyacaklarınıda biliyordum. Kendimi iki saatlik bir sorguya hazırlasam iyi olurdu.

Evet tam da düşündüğüm gibi olmuştu iki saatte her şeyi anlatmıştım. Kızlara her şeyi anlatıp Ares döndüğümde bezmiş bir şekilde bakıyor du. Ateşle Ardanında onadan bir farkı yoktu sanırım bizim bu kadar çok konuşmamız onların canını sıkmıştı.
Aslına benim de canım sıkılmıştı ve hiç derse giresim de yoktu acaba Arese söylesem de okuldan mı kaçsak.
Ama içimdeki masum kız 'Okuldan kaçtını annenle baban bir duysun bak nasıl koparıcaklar o kafanı' diye beni tehtit etse de şu an onu takmayak kadar çok sıkılıyordum. Aklıma gelen bu fikirle hemen sıranın üzerine çıkıp "Hadi okuldan kacalım" diye bağırdım . Bizimkilere baktığımda hepsinin gözleri parlıyordu sanırım bu fikrimi sevmişler di şu an çok büyük bir sevap işlemiş olduğumu biliyorum.
Bu fikrin benden çıktığından dolayi gururla gülümserken Ares kolumu hızlı bir şekilde tutup çekti.

Ares "Sen ne yaptığını zanediyorsun. Minicik etekle sıranın üzerine çıkmakta ne demek" diye bağırdığında sınıfa baktım. Sınıfın tüm erkekleri bana bakıyordu sanırım Ares haklıydı ben hiç bu yönden düşünmemiştim. Utancımdan başımı büküp Arese döndüm ama o bana değil de sınıftakilere bakıyor du.

Ares "Dönün lan önünüze" diye daha da şiddetli bağırmasıyla yerimde sıçradım sanırım çok sinirlendi.
Hemen yerinden kalkıp tekrar kolumdan tutup sürüklemeye başladı neyseki çantamı son anda ala bilmiştim.

Okuldan çıktığımızda bizimkilerde arkamızdan geliyordu. Bir yolunu bulup Ardayla Irmağı yalnız bırakmamız gerekiyordu Aresin Lamborgihinisi iki kişilikti o yüzden beraber gidicektik. Ateste İremi bıraksa planım işliyecekti.
Ama Ateş söyledikleriyle planınım içine etti "Ben İremi bırakıcam istersen sen de gel Irmak" kaz kafalı Ateş. Hemen bu durumu toparlamam gerek.

"Ateş sen dememişmiydin arabanın arka koltuğunda bir problem var diye" ne yapmaya çalıştığımı anlamadı için de kaş göz hareketleri falan yapıyordum anlaması için.

Ateş "Yoo..." o sözünü devam ettiremeden İrem ne yapmaya çalıştığımı anlamış olucak ki söze girdi "Evet oyle bana da söylemişti her halde kendisi de unutu öyle değil mi Ateş" diyip Ateşin karnına dirseğiyle vurdu.

"Haaa evet arka koltukta bir sorun vardı" dedi hele şükür anlamıştı.

Irmak ne yapmak istediğimizi anlamış olucak ki kafasını önüne eğip yere bakıyor du Ardaysa sırıtarak Irmağa bakıyor du. Eh be kardeşim maden sizde beraber gitmek istiyorsunuz niye bana ecel terleri döktütürüyorsunuz.

Arabaya bindiğimizden beri bir şey dikatimi çekiyordu Ares bana bakıp bakıp sırıtıyordu. En sonunda dayanamayarak sordum "Ne sırıtıyon" diyip göz kırptım. Ares kakaha atıp cevap verdi "Bakıyorum da Ardayla Irmağı sevgili yapmak için elinden geleni yapıyorsun"

Piskopat MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin