Bölüm 27

6.7K 240 102
                                    

LÜTFEN OKUYUN

Öncelikle bölüm geç geldiğinden dolayı her okuyucumdan çok özür diliyorum.
Ama asıl söylemek istediğime gelelim çok yazım hatam varmış böyle yorumlar alıyorum bundan dolayı yine özür diliyorum. İlk böyle bir yorum geldiğide bunun açıklamasını yapmıştım ve okuycum da bunu anlayışla karşıladığı için teşekkür ediyorum.
Ama yine böyle bir yorum aldım başka bir okuyucumdan ve o kadar kırıcı bir şekilde bunu dile getir miş ki gerçekten çok üzüldüm. Tamam yazım hatalarım varsa bunu yorumlarda dile getire bilirsiniz bunu kabul ediyorum ama lütfen kırıcı bir şekilde yapmayın bunu.
Şimdi de neden bu kadar yazım hatam olduğuna gelelim. Ben Türkiyede yaşamıyorum ve türkçe eğitimi almadım. Bazı kelimelerde yanlışım ola bilir, hatalarım ola bilir ama elimden geldikçe yanlışsız yazmaya çalışıyorum bilmediğim kelimelerin tek tek nasıl yazıldığına bakıyorum gerçekten çok emek veriyorum sırf siz okurken zorlanmayın diye. Tekrardan yazım hatam varsa ÖZÜR DİLİYORUM her birinizden tek tek.

Benim için her okuyucum çok değerli. Güzel yorumlar yapan güzel okuyucularıma da çok çok teşekkür ediyorum hepinizi çok seviyorum, hepiniz benim için gerçekten değerlisiniz.

Sanırım biraz uzattım ama bunun açıklamasını yapmam gerkiyordu.

Bu bölüm pek fazla içime sinmedi ama umarım beğenirsiniz.

Azranın anlatımından :

O olaylı ve sonunda güzel biten günün ardında birkaç gün geçmişti. Diğer günler hep aynıydı okul- ev, ev-okul. Bu birkaç gün olaysız ve çok güzel geçmişti. Arese daha da bağlandığımı hisedebiliyordum. Dışarıya karşı be kadar sert olsada bana ve arkadaşlarına karşı öyle değil di. Şu birkaç gün için kurşun döktüre bilirdim. Zaten Meriçte görünmüyordu ortalarda. Sadece canımı sıkan şey Aslının Arese yaklaşma çabalarıydı. Ne kadar uyarsam da hala devam ediyordu resmen gel beni döv diyor.

Yine her sabah ki gibi uyanıp, hazırlanıp, okula gitmiştik. Sınıfa girdiğimde Aresin sıraya kafasını koymuş uyuduğunu gördüm. Önce yanına gidip bir kaç fotoğrafını çektim. Sonra tam günaydın diye bağrıcaktım ki.

Ares "Seni gördüm" dedi

Ben de yanına otrup "Neyi gördün" diye sordum. Bilerek anlamamazlıktan geliyordum.

Ares "Fotoğrafımı çektiğini gördüm güzelim" dedi

"Görürsen gör zaten senden gizleyiceğimde yok. Sanki ben bilmiyorum benim de senin telefonunda fotoğraflarımın olduğunu"

Ares "İyi tamam bir şey demedim" dedi gülerek sonra kolunu omzuma atıp beni kendisine çekip omzuna başımı yasladı benim kafamın üzerinede kendi kafasanı koydu. Şu an çok rahattım ve uykum gelmeye başlamaıştı bile. Sadece birkaç dakikalına gözlerimi kapata bilirdim sanırım.

Kulağıma gelen seslerle istemeden de olsa gözlerimi açmak zorunda kaldım.
Gözlerimi açar açmaz Aresle göz göze geldik. Ve işte o an acı gerçek yüzüme vurdu tüm ders boyunca uyumuştum ve Ares benim bu tip halimi görmüştü. İşte listeye eklenen yeni bir rezillik daha.

Ares gülümseyerek "Niye uynadın?" diye sordu.

"Sen niye beni uyandırmadın. Ustelik benim bu tip halimle gördün" diyerek ellerimle yüzümü kapattım.

Ares ellerimi yüzümden çekip "Çok tatlıydın" dedi. Şu an kızardığıma emindim. Ama şu an yanaklarını sıkıp 'oy oy oy iltifat ta edermiş' dememek için kendimi zor tutum.

"Şey ben bi ellimi yüzümü yıkıyım" diyip gülümseyeren kalktım sıradan.

Ellimi yüzümü yıkayıp birazda saçımı falan düzeltip tam çıkıyordum ki kapı açılıp içeriye Aslı ve yandaşı Aleyna girdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Piskopat MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin